Yeter artık, aklımızla alay etmeyin

Abdullah Leblebici

Ülkemizde her seyirci Futboldan anlar. Az veya çok bir görüşe sahiptir. Sahada oyuncuların nasıl oynadığı konusunda fikri, beğenisi ve eleştirisi vardır.

Uzun süredir yazıyorum, futbolumuzdan fosiller gönderilmediği müddetçe başarı gelmesi mümkün değil diye.

Dilimizde tüy bitti, son yıllarda bayan ve erkeklerde voleybolda, basketbolda elde edilen başarının arkasına bakıldığında idarecisinden oyuncusuna gençler iş başında.

Futbolda ise idareci tayfasında gençlerin esamisi okunmuyor. Fosiller tutmuş köşe başlarını, kendilerini sürekli destekleyen yağcı tayfası da ellerinin altında. Göndermek mümkün değil. Kendiliklerinden gitmeye niyetleri yok. 

Komedi gibiyiz, Gruptaki ilk maçında Hollanda'yı 4-2, ardından Norveç'i 3-0 geçen millilerimiz üçüncü maçında adeta okyanusu geçip derede boğularak Letonya ile 3-3 berabere kaldı. Ardından Karadağ karşısına mutlak galibiyet için çıktık.

9 ve 30. Dakikalarda goller bulmamıza rağmen, oyuncuların sahada özgüvenleri eksik, bizler de televizyon karşısında diken üstünde izledik maçı.

Avrupa da kendi takımlarında fırtına gibi esen 9 oyuncumuzun, sahada yaptıkları bireysel hataları ve kaptırdıkları topları görünce aklım karışmıyor değil.

Kaybettiğimiz her top kalemizde tehlike yarattı, yüreğimiz ağzımıza geldi. 

Savunmada öyle yerleşim hataları yapıyoruz ki evlere şenlik.  Bu dağınık oyunun sorumlusu Şenol Güneş’ tir. Sürekli ifade ediyorum, Güneş milli takımın hocası değil. 

Diken üstünde izlediğimiz maçta 90 artı 7 de yediğimiz gol ile öyle bir avantaj kaçırdık ki kelimelerle anlatılmaz.

Karadağ karşısında keyif alan varsa bana da söylesin. Çok bilmiş yorumcularımız Şenol Güneş’ i yine göklere çıkardı, neymiş efendim lidermişiz, falan filan, nenemin bıyıkları olsa dedem olurdu hikayeleri.

Gruptan çıkmayı garantileyeceğimiz averaj takımları karşısında kaybettiğimiz puanları eleştiren, hesabını soran yok. 

Moralimiz ve özgüvenimiz eksik bir şekilde Cebelitarık maçına çıktık.  Nitekim, maçın 3. Dakikasında kazandığımız penaltıyı kaçırmamız bunun göstergesi oldu.

Amatör bile diyemeyeceğimiz bir takım karşısında topa daha fazla sahip olmak iyi oynamak anlamına gelmiyor. 

Bal yapmaz arı gibi sürekli yan ve geri paslarla ne oynadığını bilmeyen, organize bir tek atağı olmayan Milli takım izledik ilk yarıda.

Cebelitarık karşısında elde edilen galibiyet sakın aldatmasın, bireysel yeteneklerin vuruşları ile 2-0 öne geçtik. 3. Gol hariç organize tek atak var mı?

Bu maçta yoktu ama ben yine de yazayım. Burak’ ın Milli takıma yaptığı katkılarından dolayı kendisine teşekkür etme zamanı gelmedi mi?

Güneş’ in beceriksizliğinin oyuncuları ne hale getirdiğine bir bakın. 

“YETER ARTIK AKLIMIZLA ALAY ETMEYİN”

BİR DEĞERİMİZİ DAHA KAYBETTİK

Konya’nın renkli siması, spor ve gönül adamı Hüseyin Avni Uluer’ i kaybettik.

Kendisi ile sevgi ve saygıya dayalı bir hukukumuz vardı. Avni abinin ölümü Konya’da spor camiasını derinden üzdü.

Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabırlar ve başsağlığı diliyorum. Mekânın cennet olsun değerli abim.

Seni daima hep Gülen yüzünle, candan dostluğunla hatırlayacağım. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.