Yalan Dünya (3) (Dikkatle Oku Öyle mi Değil mi Sen Karar Ver)

Yalan Dünya (3) (Dikkatle Oku Öyle mi Değil mi Sen Karar Ver)

Dünya yalan ve geçici dedik. Nefs itiraz etti ve kulağımıza fısıldıyor, bir daha mı dünyaya geleceksin. O diye dursun, biz de İslam’a sorduk;
Biz bu dünyaya nefsani gayelerle, iyi bir diploma sahibi olmak, yüksek bir makam ve mevkii sahibi olmak, mal ve servet sahibi olmak için mi gönderildik?, bunlar bir vasıta mı, yoksa gaye mi, başka bir ifade ile; vasıtaları gaye edinip gaflete mi düştük?

Dünyanın peşinde koşup, ahireti unutmak akıllı bir insan işimi dir?
Resülullah (sav) buyurdular; “ Allah’a (cc) yemin ederim ki, sizler için fakirlikten korkmuyorum. Fakat ben sizden öncekilerin önüne serildiği gibi, dünyanın sizin önünüze serilmesinden, onların dünya için yarıştıkları gibi, sizin de yarışa girmenizden, dünyanın onları helak ettiği gibi, sizi de helak etmesinden korkuyorum.”

Her ayet ve her hadis bizim için, bir nur, bir ışıktır, yolumuzu aydınlatır.
Hz. Ömer (ra) halife, ordu bir seferden birçok ganimet ve esirlerle dönüyor, bu duruma bakıp ağlıyor. Sahabi sordu niye ağlıyorsun Ya Ömer, Cevap “ Biz fakirken kazandık. Zenginlikte kaybetmekten korkuyorum “
Hz. Peygamber (sav) ve halifesi aynı şeyi söylüyorlar.
Ümmetinin üzerine titreyen Peygamberimiz (sav) devamla “ Az ama yeterli olan rızık, çok olup azdıran maldan hayırlıdır. Şükredebileceğiniz az mal, şükredemediğiniz çok maldan hayırlıdır.”
Bütün bu ifadeler, bize gerçek hayatın, ahiret, dünyanın ise, fani, oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu gösteriyor.

İnsan görmüyor ve görmek istemiyorsa ne diyelim. Onlara son bir tavsiyemiz; Kabristanları ziyaret edin. Oradan gelen sesleri dikkatle dinlersek; lisanı hal ile bize şöyle sesleniyorlar: ”Biz gaflet ettik. Siz etmeyin. Biz üzgünüz, siz üzülmeyin. Dünya hepten yalanmış.”
Hz. Mevlana (ra); “ Nice balık var ki, su içinde her şeyden emin, boğazının hırsı yüzünden, oltaya takılmıştır.”
İşte dünya oltası da böyle bir şey.
Şeyh Sadi (ra); “ İki şey akla muhaldir. Biri ezelden takdir edilmiş rızıktan, fazlasını yemek, diğeri de eceli gelmeden ölmek. “
Muhiddin Arabi (ra) hz. leri buyurdu; “ Dünyaya meyledenler için hayat; Deniz suyu içmeye benzer, içtikçe susarlar, susadıkça içerler. “

Kaynaklarımızda karun’la ilgili şöyle anlatılır: “ karun fakir ve salih bir kişi idi. Tevrat’ı Hz. Musa’dan (as) sonra en iyi bilendi. Kendisine simya ilmi verildi. Çok zenginleşti. Hazinelerinin anahtarlarını develerle taşıyordu. Zekât ayeti geldi. İtiraz etti. Zekâtını vermedi. Kendi ve hazineleri bir arz hareketi ile, yere gömüldü gitti.
Bunları hatırlıyoruz, acaba nefs ıslah olur mu?, karun’un akıbeti yerine, zenginliğini İslam yolunda harcayan Hz. Ebu Bekir’i (ra) hatırlayalım.
Nefsine düşman olmayan, kurtuluş bulamaz. Bizler her zaman, her daraldığımızda Allah (cc) ve Resulüne (sav) dönüp, kurtuluşumuz için dua etmeliyiz.

Aziz Mahmud Hüdai (ks) Hz.leri bir dörtlüğünde;
“ Yalancı dünyaya aldanma ya hu / bu dernek dağılır, divan eğlenmez / iki kapılı bir viranedir bu / bunda konan göçer, mihman eğlenmez.”
Hoşça Kalın. Allah’a (cc) emanet olun.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri