Uzman isim uyardı! Sınava girmeden önce bu moddan çıkın

HED Akademi kurucusu Eğitim Koçu Ali Rıza Yanar, öğrencilerin sınavın yakınlaşması ile birlikte motivasyon düşüklüğü yaşadıklarını söyledi

Öğrencilerin üniversite tercihini belirleyeceği YKS sınavına 2 aydan az bir süre kaldı. Bu dönemde adayların stres içinde olduğunu söyleyen HED Akademi kurucusu Eğitim Koçu Ali Rıza Yanar, bu stresin tüm adayların aklına mezuna bırakma fikrini getirdiğini belirtti. Yanar, “Öncelikle öğrencilerin çok çabuk bir şekilde bu moddan çıkmalara gerekiyor” dedi Milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren ÖSYM tarafından düzenlenecek 2025 YKS uygulamasına kısa süre kaldı. Sınavın ilk oturumu TYT 21 Haziran'da 2. Oturum sınavı olan alan sınavı AYT ise 22 Haziran’da gerçekleşecek.

‘BU MODDAN ÇIKMALARI ŞART’

Sınava 2 aydan da az bir süre kaldığını ifade eden HED Akademi kurucusu ve Eğitim Koçu Ali Rıza Yanar, “Sınava az süre kaldığında öğrencilerin çalışma iştahı kaybolur ve motivasyonları düşer. Bununla birlikte ‘Seneye bir daha gireriz.’ moduna bürünürler. Öncelikle, çok acil bir şekilde bu moddan tüm öğrencilerin çıkması gerekiyor. Çünkü artık çok az bir zaman kaldı.” dedi. Yanar, “Şu anda YKS’ye çok az bir zaman kaldı. Öğrencilerimizin bu süre içerisinde panik ve telaş hâlinden uzaklaşmaları gerekiyor. Ne yazık ki bu dönemde öğrencilerin genelinde çalışma saatlerinde düşüş görülüyor. Akıllarından şöyle bir düşünce geçmeye başlıyor: ‘Acaba mezuna mı kalsak, seneye mi çalışsak?’ Öğrencilerin neredeyse çoğu bu ruh hâline bürünüyor. Bu da ‘rakip elemesi’ dediğimiz süreci doğuruyor. Çünkü YKS de tıpkı bir koşu yarışı gibidir; kim hızlı koşarsa o yarışı önde bitirir. Bir öğrenci dururken diğeri koşmaya devam ederse, derece yapması doğal olarak daha kolay olur. Dolayısıyla arkadaşlarımızın bu dönemde mezuna kalma fikrini akıllarından tamamen çıkarmaları gerekir” diye konuştu.

‘GENEL DENEMELERE AĞIRLIK VERİLMELİ’

Sürenin azalmasından dolayı adayların konulara en baştan çalışma imkânı bulamadığını ifade eden Yanar, bu nedenle öğrencilerin konulara nokta atışı yaparak yaklaşmaları gerektiğini belirtti. Yanar, "Bu süreçte özellikle hafta sonları deneme sayısını artırmaları gerekiyor. Gerek TYT, gerekse AYT için denemelerin ardından sınav sonuçlarının iyi analiz edilmesi şart. Sürenin azalmasından dolayı artık konuları en baştan, sıfırdan çalışabileceğimiz bir vaktimiz ne yazık ki yok. Bu nedenle, eksik olduğumuz konuları belirleyip bu alanlara odaklanarak konu eksiklerimizi hızla tamamlamamız ve bolca soru çözmemiz gerekiyor. Bu süreçte bizi en çok hızlandıracak unsurlardan biri deneme ve branş denemeleri olacaktır." dedi. Yanar sözlerine şöyle devam etti: "Deneme ve branş denemeleri arasında kritik bir fark var. Öğrenciler branş denemelerinde, örneğin 40 Türkçe sorusunda 35-36 net yaparken, genel TYT denemelerinde Türkçeden ancak 30-32 net çıkarabiliyor. Bu durumda da şu ortaya çıkıyor: Öğrenciler genel deneme yerine branş denemelerine alışmış oluyor. Branş denemeleri kısa sürdüğü için dikkat ve odak açısından genel denemeye odaklanmakta zorluk yaşıyorlar. Denemelerin analizini iyi yapmaları, eksik oldukları konuları doğru tespit etmeleri ve bu eksiklikleri hızla kapatmaları gerekiyor. Benim tabirimle ifade edecek olursam: Halının altına soru süpürüp biriktirmeyecekler. 'Aman, neyse yarın çalışırım.' Demeyecekler."

‘KONULARA NOKTA ATIŞI YAPIN’

Adayların büyük bir kısmının sınava çalışmaya yeni başladığını ifade eden Yanar, "Adaylar için sürenin artık çok sınırlı olmasından dolayı, konulara en baştan başlamak yerine ÖSYM’nin geçmiş yıllarda sorduğu sorular incelenmeli. Hangi konular daha sık ve düzenli olarak soruluyorsa, adaylar bu konulara yönelmelidir." dedi. Yanar, "Sınav netleri oldukça düşük olan öğrenciler var. Örneğin şu anda TYT’de 30-35 neti yapamayan ya da ancak bu seviyeye ulaşan adaylar mevcut. Daha önce sınava yeterli önemi vermeyip çalışmaya şimdi başlayan ama vakti kısıtlı olan adaylarımız var. Bu arkadaşlarımıza şöyle bir tavsiyem olacak: Eğer TYT’den 30-40 net aralığındalarsa, ilk yapmaları gereken şey, özellikle paragraf sorularında sorun yaşıyorlarsa, YouTube’da bulunan paragraf teknikleri, eğitimi ve çözümlerine dair videoları izlemeleridir. Bana ulaşmaları hâlinde bu konuda kendilerine yardımcı olabilirim. Bu videolar mutlaka izlenmeli, 'paragraf sorusu nasıl çözülür?' sorusunun cevabı öncelikle öğrenilmelidir." şeklinde konuştu. Yanar, "İkinci olarak önerim, Matematikte temel kavramlardan problemlere kadar olan, yani ilk 12 konu dediğimiz bölümleri tertemiz bir şekilde bitirmeleridir. Eğer aday sayısal alandaysa, artık bütün konuları çalışmak yerine, her yıl ÖSYM’nin sıklıkla soru sorduğu konulara odaklanmaları gerekiyor. Örneğin, Matematikte geometri bölümünden 10 soru geliyor ve bu soruların 4 tanesi üçgenler konusundan çıkıyor. Adaylar bu soru tiplerini inceleyerek, özellikle bu tür konulara yoğunlaşmalıdır." ifadelerini kullandı.

‘VELİLER, BASKI DEĞİL DESTEK VERMELİ’

Sınava girecek öğrenciler kadar velilere de büyük sorumluluk düştüğünü dile getiren Yanar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Öncelikle ailelerimizin bu süreçte çocuklarına psikolojik baskı yapmamaları gerekiyor. Öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu zaten stresli. Sınav zamanı yaklaştıkça bu stresleri daha da artıyor. Ne yazık ki, birçok öğrencimizin uyku düzeni bu stres nedeniyle bozulmuş durumda. Bu noktada ailelere özellikle şu tavsiyede bulunmak istiyorum: Adayların uyku düzenine özen gösterilmeli. Adayların yedikleri içtiklerine normalde 1 dikkat ediliyorsa, bu süreçte 10 kat daha fazla dikkat edilmeli. Zira zaten stresli olan bu dönemde bir de uykusuzluk devreye girerse, kaygı bozukluğu, anksiyete gibi psikolojik durumlar ortaya çıkabilir. Bu da doğal olarak çocuklarımızın sınav performansını olumsuz etkileyebilir.”

‘SÖZ KONUSU OLAN ÇOCUĞUNUZUN GELECEĞİ’

Yanar, ayrıca velilere şu uyarılarda da bulundu: “Özellikle üzerinde ısrarla durduğum konu şu; öğrencilerimize daha anlayışlı, daha sakin yaklaşmamız gerekiyor. Bir denemede düşük net yaptı diye öğrencilerimize baskı yapmak, psikolojik yük bindirmek doğru değil. Bu dönemde velilerimizin daha sabırlı ve destekleyici olması şart. Çünkü bazı öğrencilerimizde bu baskılar sonucunda ciddi kaygı bozuklukları ve psikolojik problemler oluşabiliyor.” Sözlerini bir çağrıyla tamamlayan Yanar, “Velilerimize sesleniyorum: Gerekirse profesyonel destek alın. ‘Param boşa gider.’ diye düşünmeyin, çünkü burada söz konusu olan çocuğunuzun geleceği. Unutmayın, bu çocuklar bizim çocuklarımız. Kazansalar da bizim çocuklarımız, kaybetseler de bizim çocuklarımız.”

‘BU BİR KARAKTER SINAVI DEĞİL YALNIZCA AKADEMİK BİR SINAV’

Her öğrencinin yeteneğinin farklı olabileceğini belirten HED Akademi Kurucusu Eğitim Koçu Ali Rıza Yanar, sözlerini şu cümlelerle noktaladı: “Bir çocuğun YKS'de Türkiye birincisi olması, onun çok iyi bir insan olduğunu göstermez. Aynı şekilde, YKS'de sonuncu olması da onun kötü bir çocuk ya da kötü bir insan olduğunu göstermez. Bu bir karakter sınavı değil; bu, yalnızca akademik başarıyı ölçen bir sınavdır. Bu konuyla ilgili benim çok hoşuma giden, anlamlı bir söz var: ‘Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz.’ Belki senin evladın bir kuştur, onu yüzmesi için zorlama. Ya da belki bir balıktır, onu uçması için zorlama. Her bireyin yeteneği farklıdır. Bu nedenle, yalnızca bu sınavlar üzerinden çocuklarınıza baskı yapmayın, onları tek bir kalıba sokmaya çalışmayın.”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Eğitim Haberleri