Utanmazlığın Böylesi

Mehmet Ali Uz
Bir zamanlar Kıbrıs’ta Kur’an kursu basanlar, şimdi de Türkiye’yi ve Türk askerini Kıbrıs’ta işgalci gösteren pankartlar asmış ve sloganlar atmışlar. Bu Rum işbirlikçileri o günleri yaşamadılar. Bizim nesil olayları çok iyi bilir, o acı günleri çok iyi hatırlar. Rumların Kıbrıs Türklerine zulmettiği, katliam yaptığı günlerde Türkiye ayağa kalkmış, her yerde mitingler düzenlenmiş ve hep bir ağızdan, “Kıbrıs Türk’tür Türk kalacaktır” diye sloganlar atmıştık. Fakat bu bağırmalarımızın hiç faydası olmadı. Ne zaman jetlerimiz Kıbrıs semalarında göründü, Türk askeri Kıbrıs’a ayakbastı, o zaman Rumlar kaçacak delik aradı. Biz onca şehidi boşuna mı verdik?
Onların Türkiye’deki uzantıları da can sıkıyor. Kıbrıs’taki Türk askeri Kıbrıs Türklerinin teminatıdır. Nasıl olur da böyle bir densizlik, densizlikten öte böyle bir utanmazlık sergilenir? Bunun hesabı sorulmalı.
Onların bu utanmazlıklarının cevabı, Kıbrıs halkı tarafından verilmelidir diye düşünüyoruz.
Kafa Karıştıran Olaylar
Hani bir yetkili, “Hayat seksten ve içkiden ibaret değildir” demişti ya… Birileri buna karşılık sanki , “Evet hayat seksten ve içkiden ibarettir” diyeceklerdi de bir türlü söyleyemediler. Bir “ama” ile işi sulandırmaya çalıştılar. İçkinin modern hayatın vazgeçilmezlerinden olduğunu ifade etmeye gayret ettiler.
İçki toplum, özellikle gençlik için büyük bir felâkettir. Bundan uzak durmak gerekir. İki gün önceki bir habere göre alkollü şoförler yüzde 81 artmış. Alkollü şoförlerde patlama yaşanmış. Tercih meselesi içen içer, içmeyen içmez. Ama hiç kimsenin kafayı çekip çekip de trafiğe çıkmaya hakkı yoktur. Elli yıldır söylüyoruz, trafik kazalarının en büyük sebebi alkollü araç kullanmaktır. Artırılan cezalar, alkollü araç kullanmayı bir türlü önleyemedi. Alınan tedbirler hep boşa gitti.
“Dinsizin hakkından imansız gelir” diye bir söz var. Yapılacak şey ortada. İçip içip trafiğe çıkan, milletin hayatını hiçe sayan bu adamların sadece ehliyetlerine değil, araçlarına da el koyacaksınız. Bazı ülkeler bunu uyguluyor.
Bilerek alkollü araç kullananlar açıkça araçlarını suç aleti haline getiriyor. Hukuken de suç âletleri müsadere edilir. Alkollü araç kullananların ehliyetleri ile birlikte araçlarına da el koyun, alkollü araç kullanma bıçakla kesilir gibi kesiliverir.
İçene sözümüz yok, kimseye de ilgilendirmez. Yukarıda da söyledik, bu bir tercih meselesi içen içer, içemeyen içmez. Fakat kalkıp, alkolü savunmak memlekete ve gençliğe yapılabilecek en büyük ihanettir.
 ***
Kafa karıştıran meseleler bir değil ki, yazmakla bitmez. Şu yargı reformunda muhalefet, iktidar yargıyı ele geçiriyor, diye karşı koyuyor hem de canhıraş hane Yargıtay’da biriken on binlerce dosya var. Yargıtay’da daire sayısı artırılmadığı takdirde biriken bu dosyalar nasıl bitecek? Yine zaman aşımından binlerce dosya düşmeye, davalar süresinde bitirilmediği için tahliyeler devam edecek. Biriken bunca dosya için kurulacak istinaf mahkemeleri de çare değil. Evvelâ biriken bu dosyaların bir an önce bitirilmesi gerekir.
Muhalefet ve Yargıtay sadece istemezük diyor. Ama dağ gibi biriken dosyaların nasıl eritileceği yolunda bir fikir üretmiyor. Yargıtay’ın “Çalışır bitiririz” önerisi de inandırıcı değil. O zaman “Öyleyse şimdiye kadar neden çalışmadınız?” sorusunu sormak gerekir. Nitekim bu soru soruluyor da…
Her hâkimin hayalinde Yargıtay’a üye olmak vardır. Bu bir fırsattır. Bunun niçin engellendiğini de anlamak mümkün değil.
Bir hafta kadar önce Gülay Göktürk’ün yargı reformunun arka planını ortaya koyan bir yazısı vardı. Konuyu merak edenlere bu yazıyı okumalarını tavsiye ederim.
Yüksek yargının ulu orta tartışılmasından, yıpratılmak istenmesinden büyük üzüntü duyuyorum.
 ***
Kafa karıştıran ve üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konu da CHP’nin milleti sokak sokak, mahalle mahalle baş kaldırmaya davet etmesidir. CHP bu tavrıyla açıkça suç işliyor. Eğer bunu başka bir parti yapmış olsa idi, çoktan hakkında kapatma davası açılırdı. Bunu da başka bir yazımızda ele alalım. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.