Çin otomotiv endüstrisinin önemli oyuncularından Chery, elektrikli araç (EV) stratejisinde Türkiye'yi kilit bir üretim merkezi olarak konumlandırıyor. Şirket, Samsun'da kurmayı planladığı yeni üretim tesisiyle, dikkat çeken Fulwin serisinin hem prizli hibrit (PHEV) hem de tamamen elektrikli (BEV) modellerini Türkiye'de üretecek. Bu stratejik hamleyle Chery, Türkiye pazarının yanı sıra, Samsun'dan küresel otomotiv arenasına açılmayı hedefliyor.
Chery'nin yakında tanıtımını yapacağı yeni sedan modeli Fulwin A9, yaklaşık 5 metrelik uzunluğu ve üst düzey teknolojik özellikleriyle premium otomobil segmentinde iddialı bir konuma sahip. Aracın başlangıç fiyatının yaklaşık 27 bin dolar (yaklaşık 1 milyon TL) olması bekleniyor. Bu fiyat etiketiyle Fulwin A9, hem sunduğu fiyat-performans dengesiyle hem de segmentindeki mevcut rekabete yeni bir soluk getirecek bir oyuncu olarak öne çıkıyor.
NİSAN-MAYIS AYINDA SATIŞA SUNULACAK
İlk olarak, Fulwin A9'un prizli hibrit versiyonu olan A9 C-DM'nin Nisan-Mayıs ayları içerisinde Türkiye pazarında satışa sunulması planlanıyor. İlerleyen dönemde ise, Chery'nin kendi geliştirdiği LFP (Lityum Demir Fosfat) batarya teknolojisine sahip tam elektrikli Fulwin A9 EV modeli de tüketicilerle buluşacak.
SAMSUN'DA ÜRETİM, TÜM DÜNYAYA İHRACAT
Chery'nin Samsun'da hayata geçireceği üretim tesisi, yalnızca Türkiye'nin iç pazarına yönelik üretim yapmayacak. Şirketin uzun vadeli hedefi, bu modern tesiste üretilecek olan Fulwin modellerini Türkiye üzerinden dünya pazarlarına ihraç etmek. Bu stratejik karar, Türkiye'yi Chery'nin elektrikli mobilite vizyonunun en önemli üretim merkezlerinden biri haline getirecek.
TÜRKİYE, ELEKTRİKLİ OTOMOTİVDE BÖLGESEL GÜÇ MERKEZİ YOLUNDA
Türkiye, son dönemde elektrikli araç üretiminde önemli adımlar atıyor. Yerli otomobil üreticisi Togg'un Gemlik'teki üretim üssünün faaliyette olması, Çinli bir diğer dev marka BYD'nin Manisa'da planladığı büyük fabrika yatırımı ve şimdi de Chery'nin Samsun'daki bu önemli girişimi, ülkeyi elektrikli otomotiv üretiminde bölgesel bir güç merkezi olma yolunda hızla ilerletiyor. Bu tür stratejik yatırımlar, Türkiye'nin hem teknolojik dönüşümüne doğrudan katkı sağlayacak hem de istihdam ve ihracat kapasitesini önemli ölçüde artıracak. Chery'nin Türkiye'yi üretim üssü olarak seçmesi, ülkenin otomotiv sektöründeki potansiyeline duyulan güvenin de bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.