Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da destekleriyle gündeme getirilen ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde terör örgütü PKK kendini fesih sürecini başlattı ve bir grup terörist silahlarını yakmıştı.
Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kuruldu, birçok kez toplantılar yapıldı. Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, bir anda, ‘barışçıl bir lider’ konumuna getirildi.
Bir yanda terörsüz Türkiye olgusu yerleştirilirken diğer yanda şehit aileleri bu sürece kırgın kaldı. Bu sürece sosyal medyadan tepki sürerken Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan olay, herkesi ayağa kaldırdı. DEM Parti grup toplantısı esnasında atılan ‘Biji Serok Apo’ sloganları bardağı taşıran damla oldu. Bir terör elebaşına Gazi Meclis çatısı altında yapılan bu slogan devlete ve millete olan tehdit olarak yorumlandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğüne yapılan bu saldırıya tepkiler çığ gibi geldi.
Akıllara, “Terörsüz Türkiye’yi terör propagandasıyla mı inşa edeceğiz?” soruları geldi. DEM Parti grup toplantısında bölücü terör örgütünün elebaşına övgüler dizilirken şehitlerimize ‘ceset’ deme cüreti de sabrı taşırdı.
Gazi Meclis’te terör propagandası yapılsın diye bu vatanın evlatları canını vermedi. Kolay değil tabii, ateş düştüğü yeri yakar, gelin siz bir şehit annesine anlatın bu durumu. Nasıl hesap vereceğiz ki yitirdiğimiz canlara? Evi yıkık, halısı hasır, döşeği çul olan Mehmetçiklerle nasıl hesaplaşacağız, şehit annelerine ne diyeceğiz bilmiyorum. Işığı yanarken acısı sonsuza kadar sönmeyecek evler var bu ülkede. Bitti, anlaştık, barış geldi demeyin bu ailelere. 40 yıldır neyin belasıydı bu, 40 yıldır nice Ahmet’ler, Mehmet’ler, nice yiğitler verdik kara toprağa, neyin uğruna? Burası vatan, üstünde yürümek nasip değilse, altında yatanların yurdu…
Bu topraklar için can veren kahraman Mehmetçiklerimizin mekanı cennet olsun.