Tek artımız iyi mücadele etmek

Recep Çınar

Bank Asya’nın en iyi oyuncularına sahip takımı Denizlispor…
Siz bakmayın puan cetvelindeki yerlerine…
Alt sıralarda bulunmalarının tek nedeni,  ekonomik ve yönetimsel sorunlar…
Maç boyunca kontrolün Denizlililerin elinde olması, Konyaspor’da top becerisine sahip oyuncu olmayışından kaynaklıydı…
Perez ve Serkan Şahin’in de kötü günlerinde olması, Denizlispor’un  hem ofansif hem de defansif becerili orta saha oyuncuları Ragıp ve Emin’in daha aktif olmalarını sağladı…
Denizlispor’un hem hücumda hem savunmada fazlaca görünmesinin tek nedeni, birbirlerini tamamlayan oyunculardan kurulu bir ekip olması…
***
Konyaspor’a gelince…
Lig’de şampiyonluk mücadelesi veren bir takımsan, özellikle de kendi sahanda oynuyorsan, daha agresif olman gerekmez mi?
Denizlispor maçında seyrettiğim en kötü Konyaspor’du…
Kötü oynarken kazanmak güzel, ama bu kötü oynamayı alışkanlık haline getirirsen, o zaman rakiplerin ekmeğine yağ sürmüş olursun…
Konyaspor, rakip ne kadar izin verirse, o kadar hücuma çıkabilir bir takım olmaktan ziyade, rakibe kendini kabul ettirebilmeli, özellikle de rakibin kabul edeceği bir futbol kültürüne sahip olabilmeli…
***
Denizlispor maçını pozisyonsuz kazanmamızın, tek nedenidir iyi mücadele…
Mücadeleye eyvallah…
Mücadele ederek kazanıyorsun, mücadele ederek kaybetmiyorsun…
Ama nereye kadar?
Sırat köprüsünden geçerken, sadece mücadelenin yetebileceğini, iyi mücadelenin olduğunu söylemek,  günü kurtarmaktan başka bir şey değil…
Kartal yenilgisi bir mesajdı…
Denizlispor maçını kazanmamıza rağmen, mesaj alınmamış demek ki…
Yönetenler ekstra çaba gösteriyorlarsa, teknik adamların ve oyuncuların da bir ekstra çaba göstermeleri gerekmez mi?
Şu da bir gerçek ki, oyuncuların iyiniyetli mücadelelerini görmezden gelmemiz mümkün mü?
Çabalarını da…
Ama hepsi bu…
İyiniyetle ve iyi mücadeleyle bir yere kadar işte…
***
Yıllardır bu şehirde görmek istediğimiz manzara bu…
Seyirci değil taraftar…
Şampiyonluk kovalayan bir takımın taraftarı olabilmek, taraftarı gibi davranabilmek…
Kaybedilmiş maçlar…
Gidip gelen umutlar…
Horlanmalar…
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, taraftar ayakta ve takımı yalnız bırakmıyor…
Hem içerde hem dışarıda…
İnancıyla, desteğiyle ve yeşil beyaz sevdasıyla…
İşin en sevindirici tarafı ise bu sevdaya bayanlarımızın, çocuklarımızın da dahil olması…
Konyaspor’un en büyük kazancı, insanların, özellikle de bayanlarımızın tribünlere gelmesi, coşkuya ortak olması…
Yokların çokça olduğu bu takımı ayakta tutacak tek güç…
Umarım pes etmezler…
Etmemeliler ayrıca.
***
Renkli bir pazar geçirdik kendi adımıza…
Seçim vardı bizim de…
KGC’nin yani…
“KGC ne” diye soracak olursanız, açılımı şu: Konya Gazeteciler Cemiyeti…
Adem Alemdar, Ömer Kara’yı  burun farkıyla geçip ipi göğüsledi…
KGC’nin yeni başkanı Adem Alemdar oldu…
İşi zor değil…
Dimdik durursa tabi ki…
Öncelikle şu üye listesinden başlamalı…
Rotasyon şart…
Biraz aklını, biraz da bünyesini yoracak…
Hepsi bu.