Tarımsal kuraklık

Abdullah Kaya

Tarımsal kuraklık denilince akla ne geliyor,bazı açıklamalarında yerli ve yersiz olduğu şu günlerde tarımsal kuraklık yaşıyor muyuz? Yaşamıyor muyuz? bilimsel açıdan yaklaşımları ve araştırmaları öz bir şekilde köşemize taşımak gerekliliğinden dolayı bu haftaki yazımızın konusu tarımsal kuraklıkla alakalı olması gerekiyor

Bitkinin kök bölgesinde, büyüyüp gelişmesi için yeterli nem bulunmaması durumu olarak ifade edilir. Büyüme periyodu boyunca, belirli bir bitkinin suya ihtiyaç duyduğu belirli bir kritik döneminde yeterli toprak nemi olmadığı zaman tarımsal kuraklık meydana gelir.

Tarımsal kuraklık meteorolojik kuraklığın çeşitli özellikleri ile çok yakın ilişkilidir. Toprakta bitkinin ihtiyacını karşılayacak miktarda su bulunmaması olarak tanımlanan tarımsal kuraklık nem kaybı ve su kaynaklarında kıtlık oluştuğu zaman meydana gelir. Ürün miktarında azalmaya, büyümelerinde değişime ve hayvanlar için tehlikeye sebep olur.

3 ÇEŞİT KURAKLIK VARDIR

Özetleyecek olursak 3 çeşit kuraklığı , Meteorolojik kuraklık uzun bir zaman içinde yağışın normal değerlerinin altına düşmesini, Tarımsal kuraklık toprakta bitkinin ihtiyacını karşılayacak miktarda su bulunmamasını, Hidrolojik kuraklık uzun süren yağış azlığından dolayı kaynak seviyeleri, yüzey akış ve toprak nemi gibi hidrolojik sistemde meydana gelen değişimleri, ifade etmektedir.

Özetlemeye çalıştığımız bu kuraklıklara göre değerlendirme yapılmasında fayda vardır.

Tarımsal kuraklık meteorolojik kuraklıktan sonra ve hidrolojik kuraklıktan önce ortaya çıkan tipik bir durumdur. Tarımsal kuraklık, toprağın derinlikleri doymuş halde olsa bile ürün verimlerini ciddi oranda düşürebilir. Yüksek sıcaklıklar, düşük nispi nem ve kurutucu rüzgarlar yağış azlığının etkilerinin katlanmasına sebep olur. Bitkiler ile meralar, çayırlar ve diğer tarımsal işletmelerin su ihtiyaçlarının karşılanamaması olayıdır. Bu durum, meteorolojik kuraklığın devam etmesi hâlinde görülür. Kuraklıktan en fazla etkilenen sektör, tarım sektörüdür.

Yine bir araştırmada:

''Bütün ülkede olduğu Konya Kapalı Havzası'nda da yağışlar düşük. Son 3 aylık döneme baktığımızda, uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 20'lik azalma söz konusu. Bu yıl  metrekareye 101 milimetre yağış düştü. Geçtiğimiz yıllarda  ise metrekareye  130 milimetre yağış düşüyordu. Buna göre yüzde 20'lik civarında düşüş söz konusudur. Konya Kapalı Havzası, Türkiye ortalamasının altında yağış alan bir bölgedir.'' Prof. Dr. Fetullah Arık,

Küresel ısınmanın en önemli etkilerinden birisi olarak gösterilen kuraklık, yağışın uzun yıllar ortalamasından daha az gerçekleşmesi ile ortaya çıkan ve herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde meydana gelebilecek olan doğal bir iklim olayıdır. Kuraklığın, bugün gelinen nokta itibariyle fiziksel ve doğal çevre, kent yaşamı, kalkınma ve ekonomi, teknoloji, tarım ve gıda, temiz su ve sağlık olmak üzere hayatımızın her aşamasını etkileyeceği bilinmektedir. 

Güz döneminden bu güne kadar yağış seyri , ortalamaların altında olması mutlak surette bir takım olumsuzlukların habercisi olarak düşünmemek gerekir, mevcut hava şartlarının bu şekilde devam edeceği anlamına gelmemektedir

Önemli olan bitkinin su ihtiyacı olduğu dönemlerde,Bitkinin ihtiyacı olan suyu , hem yağış hemde sulama imkanları ile giderilmesidir. Ülkemizde kıraç tarım fazlaca yapılmaktadır.başta hububat olmak üzere diğer bitkilerin,kardeşlenme, gelişme döneminde ihtiyacı olan su miktarı yağışla karşılanmaz ise tehlike çanları o zaman çalacaktır. Rabbim ülkemiz için hayırlı olacak yağışları,eksik etmemesi ve fazlaca vermesi temennimizdir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.