Tarihin ve doğanın buluştuğu şehir Ohrid

Dr. İbrahim Büyükeken

İBRAHİM BÜYÜKEKEN BALKAN NOTLARI-10

KUZEY MAKEDONYA

Tarihin ve doğanın buluştuğu şehir Ohrid

Kuzey Makedonya'nın güneyinde yer alan Ohrid şehri tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle insanı kendine hayran bırakıyor. Ohrid gölü, Türk çarşısı ve tarihi kiliseleriyle Balkanların en güzel şehirlerinden birisi.


Balkan turumuzun son durağı Ohrid ve Kalkandelen şehirleri oldu. TV42 Genel Müdürü Esat Ergener ile çıktığımız 8 günlük Balkan turu tamamen kendi öz sermayemiz ile gerçekleşti. En büyük sermayemiz yıllardır biriktirdiğimiz dostluklarımız ve kopmayan kardeşlik bağlarımız oldu. Gerek Kosova’da gerekse de Kuzey Makedonya’da dostlarımız bizim için bütün imkanlarını seferber etti.

Kuzey Makedonya’daki son günümüzde Ohrid’i ve Kalkandelen şehirlerini ziyaret ettik. Makedonyalı dostlarımızın ısrarla Ohrid’e gitmemizi tavsiye etmeleri boşuna değilmiş. Gece Ohrid’e vardığımız zaman doğa harikası Ohrid Gölü’nün yanında kamp yaptık. Hayatımız boyunca unutamayacağımız bir kamp macerası oldu. Sabah uyanır uyanmaz doğruca Struga şehrinde bulunan meşhur restorana giderek, balık çorbası içtik. Restorandaki balıklar tamamen Ohrid Gölü’nden çıkarılan balıklardan oluşuyor. Balık çorbasının tadı ise hala damağımda. Restoranda çalışan Makedon gencin Türkçe ve İngilizce bilmemesi biraz iletişimimi zorlaştırsa da yıllar önce az da olsa öğrendiğim Sırpça ile iletişim kurduk ve sohbet ettik. Struga küçük bir şehir. Burada bulunan tarihi manastırları ziyaret ettikten sonra Ohrid’e doğru yola çıktık.

KİRİL ALFABESİNİN TEMELİ OHRİD’DE ATILDI

Ohrid Ortodoks dünyası için en önemli şehirlerden bir tanesi. Bu şehirde çok sayıda kilise ve manastır bulunuyor.  Osmanlı zamanında Ohrid’de yetişen rahipler Ortodoks kiliselerinde görev yapıyormuş. Ayrıca Ortodoks Slav dünyasının kullandığı Kiril alfabesinin temelleri de Ohrid’de atılmış. Alfabe ise Aziz Kiril ve Metodiy kardeşlerin eseri olarak tarihe geçti. Ohrid şehrinde Aziz Kiril’e ait bir heykel de bulunuyor. Ohrid her ne kadar bir Osmanlı şehri olsa da, Hristyanlık için de önemli bir merkez. Özellikle Ortodoks dünyası için Ohrid şehrinin ayrı bir önemi var. Her yıl Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan ve Yunanistan gibi Ortodoks ülkelerden bu şehri çok sayıda insan ziyaret ediyor. 

AVRUPA’NIN EN DERİN GÖLÜ

Ohrid şehrinin diğer önemli özelliği ise Avrupa’nın en güzel göllerinden birine sahip olması. Ohrid Gölü Avrupa’nın en eski ve en derin gölü özelliğini taşıyor. Denizden 700 metre yüksekte bulunan Ohri Gölü’nün derinliği 286 metredir. Ohrid Gölü’nün diğer önemli özelliği ise berraklığıdır.  Bu özelliği ile dünyadaki en berrak suya sahip ilk 4 gölden biri. Gölün bir kısmı Arnavutluk sınırlarında bulunuyor. Ohrid Gölü kıyısında çok sayıda yat bulunuyor. Yat turları büyük ilgi görüyor. İzzet Bayraktar isimli Makedonyalı Türk bir yat sahibi ile tanıştık. Türk olmanın ayrıcalığını orada yaşadık. Bize indirim yaptı ve gölün en güzel yerinde yaklaşık yarım saat yüzdük. Su biraz soğuk olsa da Ohrid Gölü’ne kadar gidip de yüzmemek olmazdı. Ohrid Gölü’nün etrafı da tarihi güzelliklerle çevrili. Zamanında Osmanlı paşalarının sarayları da gölün kıyısında bulunurmuş.

OHRİD TİPİK BİR OSMANLI ŞEHRİ 

Ohrid şehir merkezi ise tipik bir Osmanlı şehri. 60 bin nüfusa sahip bu güzel şehirde neredeyse herkes Türkçe konuşabiliyor. Üsküp ile Ohrid arası mesafe araçla yaklaşık 2 saat sürüyor. Burada şoförlüğünüzün iyi olması lazım.  Ohrid, sahip olduğu doğal güzellikleri ile çok güzel bir tatil mekanı. Şehir ve göl UNESCO dünya mirası listesine dahil edilmiş. Ohrid'in tarihi arkeolojik verilere göre Ohrid kenti yaklaşık 6 bin senelik bir geçmişe sahip. Ohrid 1395 yılında Osmanlı Devleti’nin hakimiyetine geçti. Bu nedenle de şehirde Osmanlı’dan kalan çok sayıda yapı göze çarpıyor. Camiler, bedestenler, tekkeler, çeşmeler birbirinden güzel Osmanlı eserlerinin arasında zaman tünelinde yolculuk yapıyorsunuz adeta. Çevrede çok sayıda ufak hediyelik eşya dükkanı bulunuyor. Buralarda müzikal enstrümanlar, telkâri takılar, oymacılık ürünleri ve bakır eşyalar bulabilirsiniz. En önemli hediyelik eşya ise Ohrid incisinden yapılmış olan takılardır. Ohrid Gölü’nden çıkarılan bu inciler oldukça güzel ve bir o kadar da değerli ürünler. 

ÇOK SAYIDA KİLİSE BULUNUYOR

Osmanlı döneminden kalan 10 cami ve 1 tekke bulunuyor. Ohri Ali Paşa bu camiler arasında en fazla bilinenlerin başında geliyor. TİKA tarafından burası restore edilmiş. Taş döşemeli dar sokaklarda yer alan evler Osmanlı’nın izlerini taşıyor. Ohrid’de 40 tane kilise bulunuyor Bu kadar çok kiliseye sahip olmasının birinci nedeni ilk Makedon devletinin kurucusu Çar Samoil'in göl kıyısında, yılda kaç gün varsa o kadar kilise inşa etmesiymiş. Ama günümüze bunlardan sadece 40’ı kalmış.  Ohrid'in meşhur kiliseleri 13.yüzyıldan kalan Aziz Yovan Kaneo Kilisesi, şehrin en etkileyici ve en fazla ziyaret edilen kiliselerindendir. Göle hakim yamaçlar üzerinde kurulmuş olan kilisenin içindeki freskler görülmeye değer. İlk Makedon devletinin kurucusu Çar Samoil'in adını taşıyan Samoil Kalesi de mutlaka görülmeli. Kale tarih boyunca defalarca yıkılmış ama sonradan genişletilerek tekrar inşa edilmiş. Ohrid’de Salim Ustanın lokantasında yediğimiz köftenin ardından Kalkandelen’e doğru yola çıktık. Yolunuz bir gün Makedonya’ya düşerse mutlaka Ohrid’i ziyaret edin.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.