Sütte üretici-market arasında uçurum! Fiyat farkı 'yok artık' dedirtti

Sütte market ile üretici arasındaki fiyat farkı her yıl açılıyor. Konya'da yaygın olarak yapılan süt hayvancılığı üreticiyi zorluyor. Tüketiciler ise sık sık zam yapılmasından şikayetçi.

Süt hayvancılığında önemli bir yerde bulunan Konya'da üretici artan maliyetler nedeniyle zorlanıyor. Sütün litresi marketlerde 50 liraya kadar yükselirken, üretici de beklediği parayı kazanamıyor. Tüketiciler de artan fiyatlardan şikayetçi.

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, çiğ süt alım fiyatı ile raf fiyatları arasındaki değişkenliğe dikkat çekerek, “Beş yılda süt ve sütten mamul ürünlerde market rafları yüzde 600 ila yüzde 1200 arasında fiyat artışı yaşanırken, inek besleyip çiğ sütü satan maliyetleri karşılamada zorlanır duruma geldi. Ulusal Süt Konseyinin tavsiye fiyatına üreticiden aracı süt almayıp alım fiyatı baskılarken üretici, ürettiği sütü aracının belirlediği fiyata satmak zorunda kalıyor. 1 litre çiğ süt satıp 1,5 kg yem alamadığı için de zarar edip ineğini satıyor. Ulusal Süt Konseyi yeni çiğ süt fiyatı süt inekçiliği yapanı mutlu etmezse inek satışları artar. İktidar süt inekçiliği yapanın yanında olmalıdır.” dedi.

RAF FİYATLARI UÇTU

Market rafında 1 litre süt, 2020 Aralık’ta 7,5 TL iken 2025 Aralık ayında 50 TL’ye çıktığına dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2020-2025 arasında sütten mamul ürün fiyat artışına dikkat çekti. 2020 yılından 2025 yılına tereyağı 1 kg 40 TL’den 380 TL’ye çıkmış, yüzde 850 artış oluşmuştur. Bu fiyatın üzerinde fiyatlar da vardır. 2020 yılından 2025 yılına beş yılda peynir kilosu 50 TL’den 650 TL’ye çıkmış ve yüzde 1200 artış meydana gelmiştir. Üretim şekline göre bu fiyatı da geçen rafta ürün vardır. Ayranda ise 2020 yılı ile 2025 yılları arasında 1 litre 6 TL’den 50 TL’ye çıkmış ve ayranda da fiyat yüzde 733 artış gerçekleşmiştir. Bölge, semt market fiyatlarında değişkenlik de mevcuttur. Üretim şekline göre daha yüksek fiyatlara ürün varken kaşar fiyatlarına emekli, dar gelirli bakıp geçmekte, alamamaktadır.” ifadelerini kullandı.

Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, süt inekçiliği yapan düşük süt alım fiyatı ile bu iş sürdürülemez derken, tüketici süt ve sütten mamul ürün fiyat artışından dert yanıyor. Sanayici ise ürün toplama ve dağıtım giderleri artışının fiyatlara yansıdığını belirtiyor ve işçilik, nakliye, faiz, ambalaj giderlerinin işlenmiş süt fiyatında artışa neden olduğunu belirtiyor. Üretende, toplayanda, işleyende, satanda, alanda şikâyetçi ise orada sorumluluğu olan iktidarın çözümcü bir yaklaşımla sorunlara bakmamasının da bir etkisi var.” dedi.

SÜT İNEĞİ BESLEYEN KAZANAMIYOR

Gürer, “2020’de üretici 2,30 TL’ye süt sattığında markette sütün fiyatı 7,5 TL idi. Aradaki fark 3 kat bile değildi. Fark en az beş kata çıktı. Hâlen Ulusal Süt Konseyi tavsiye fiyatı 19,60 TL’dir. Bu ay yeni fiyat belirlenecek ancak küçük aile tipi işletmelerden çiğ sütü toplayıcıların daha düşük fiyattan alım yapması besiciyi zora sokuyor. Süt inekçiliği yapan kazanamıyor. Çiğ süt işlenip market rafında en az litresi 50 liradan satılıyor. Jersey ineği sütü daha yüksek fiyatla tüketiciye sunuluyor. Burada bir dengesizlik var. İktidar bu sürecin doğru oluşmasını sağlayacak önlemler almalıdır.” şeklinde konuştu.

SÜT İNEKÇİLİĞİ GİDEREK ZORLAŞIYOR

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, artan girdi maliyetleri karşısında birçok üreticinin son yıllarda süt ineklerini satmak zorunda kaldığını belirterek, “İnek satılması yanında şap hastalığı da süt verimi düşmesine neden oldu, rafta süt ve sütten mamul ürün fiyat artışı emekli ve dar gelirli başta tüm tüketiciyi olumsuz etkiliyor” dedi.

Gürer çözüm için, “Çiğ süt referans fiyatı 3 aylık maliyet odaklı güncellenmeli ve alım fiyatı değil taban fiyat olarak USK’nin açıkladığı fiyat uygulanmalıdır. Üreticiye yem–mazot destekleri artırılmalı ve yem sübvanse edilmelidir. Ahır giderleri düşürülmelidir. İthal yem yerine yerli üretim artırılmalı ve yem sübvanse edilmelidir. Desteklerin artırılması, hastalıklarla ciddi mücadele edilmesi şarttır. Bu yıl şap, 81 ilde hayvan pazarlarını kapattırdı. Bu süreçte süt verimi düştü. İnek sütçülüğü yapanın zararı dahi görmezden gelindi. Bu süreç et ve süt mamullerinde fiyat artışına yol açtı. Et ve süt mamulleri sofradan eksildi. Mutlaka süt inekçiliği için de planlı, mera hayvancılığını da geliştirecek, kooperatifleri güçlendirecek çalışmalara ihtiyaç vardır” diye konuştu.

SÜT VERİLERİ DEĞİŞİYOR

"Türkiye'de süt ineği varlığı 6,5 milyon civarında. Farklı Avrupa ülkelerinde ülkemizden daha az hayvan varlığı olan yerlerde çiğ süt üretimi daha çok sağlanıyor" diyen Gürer, çiğ süt verimliliğinin düşük olduğunu, mevcut hayvan varlığından daha çok süt elde etmemiz gerektiğini söyledi.

Gürer sözlerini şöyle tamamladı: "Doğrudan süt inekçiliği yapana yem desteği sağlanmadı ve bakım tekniğinin geliştirilmesi de süt verimini artırıp fiyatı düşürecek etki yaratır. TÜİK’in açıkladığı verilere göre ticari süt işletmelerince 895 bin 834 ton inek sütü toplandı. TÜİK Ekim 2025 yılı verilerine göre ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,2 azalırken, içme sütü üretimi yüzde 6,4 azaldı, tereyağı ve sadeyağ üretimi yüzde 0,8 azaldı. Ulusal Süt Konseyi 15 Aralık’ta yeni çiğ süt alım fiyatı açıklaması bekleniyor. Fiyat süt inekçiliği yapanı tatmin etmezse süt inekçiliği yapanın hayvanını satmasına yol açacaktır.”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Ekonomi Haberleri