Siz de geldiniz ya…!

Kerem İşkan

Osmanlı sadrazamlarının en nüktedanlarından biri olan Koca Ragıp Paşa, sadrazamlığı sırasında ulemadan bir zatın isteği üzerine, Kıbrıs’a kadı olarak atamış…

***

Atadığı Kadı hem teşekkür etmek hem de Kıbrıs’tan bir isteği bulunup bulunmadığını sormak için Koca Ragıp paşa’yı ziyaret etmiş…

***
Ragıp Paşa, Kadıefendi’nin bu hareketinden memnun olmuş, dönüşünde mümkün olursa o dönem İstanbul’da meşhur olan Kıbrıs Eşeği getirmesini rica etmiş…

***

Kadı efendi "baş üstüne" deyip ayrılmış…

***

Üç yıl Kıbrıs’ta Kadılık yaptıktan sonra İstanbul’a tekrar dönmüş...

***

Dönünce Ragıp Paşa’yı yine bir tayin ve iş talebi ile ziyaret etmiş… Kadı ziyaretini bitirip ayrılacağı sırada Ragıp Paşa, kadının hiç eşekten filan söz etmediğini görünce biraz da sitemle hatırlatmak zorunda kalmış…

***

“Sizden bir ricada bulunmuştum, bana bir Kıbrıs Eşeği getirecektiniz?..”

***
Bunun üzerine kadı bir taraftan hayıflanmış, diğer taraftan mahcubiyetin verdiği telaşla ezile büzüle yanıtlamış suali…

***
“Aah efendimiz, devletlumuz  vallahi unutmuştum, şimdi sizi görünce hatırladım!”

***
Ragıp Paşa Kadıefendi’nin bu cevabına çok bozulmuş ama renk vermeden  taşı gediğine koyuvermiş…

***

Zararı yok Kadı Efendi, siz geldiniz ya…”

***

Demokrasiden, halkların özgürlüğünden, açılımdan, onlarca Mehmetçiği şehit etmiş eli kanlıların “Pişmanlık Yasalarıyla” affedilip belediyelere personel olarak alınmasından, Öcalan’ın millet sevgisinden ve barış güvercini (!) olduğundan dem vuranlar şu günlerde çok şükür, Kıbrıs Eşeği gibi unutuldu…

***

Eline silah almış, yol kesmiş, cinayet işlemiş teröristle masada değil, silahla mücadele edileceği hatırlandı…

***

Buna da şükür…

***

Zararı yok ;  “Akil bunlar” diye millete kakalanan, aklı kıtların, nasıl bir akla sahip oldukları da iki yıl sonra gelinen noktada çok net görüldü… Şimdi devlet olarak yapılması gereken “taşı gediğine” koymak…