Siyonistler Müslüman kanı ile geziyor

Önceki gün Şerafettin Camii avlusunda toplanan kalabalık Filistin'de hayatını kaybeden Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kıldı. Kılanan gıyabi cenaze namazının ardından basın açıklaması yapıldı. Dernek adına açıklamayı yapan AGD Konya Şube Başkan Yardımcısı Hasan Bircan, İsrail'in geçmişten bugüne Müslüman kanı akıttığını söyledi. Gazze hakkında artık somut bir adımın atılması gerektiğini söyleyen Bircan, “Size ne oluyor da, 'Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, katından bize bir sahip çıkan gönder, katından bize bir yardımcı lutfet'  diyen zavallı çocuklar, erkekler ve kadınlar uğrunda ve Allah yolunda savaşmıyorsunuz? Siyonist terör örgütü İsrail’in Gazze’ye ve Gazze’nin Müslüman halkına yönelik saldırıları devam ediyor. Özellikle son birkaç gün içerisinde terör örgütü İsrail Gazze şeridine 500 tondan fazla bomba yağdırmıştır. Çoğu çocuk dört yüzden fazla Müslüman şehit edilmiştir. Yaralıların sayısı üç bini bulmuştur. Sağlık Merkezleri, Ambulanslar özellikle vurulmaktadır. Kilometre kareye dört bin beş yüz beş kişinin düştüğü Gazze Şeridi, bir milyon sekiz yüz bin insanın yaşam mücadelesi verdiği bir savaş alanına dönüşmüştür. Uygulanan ambargo ve yapılan bombardıman nedeni ile tıbbi malzeme, gıda ve içme suyu ihtiyacı giderilememektedir. Elektrik kesintileri yaralılara müdahaleye imkân vermemektedir. Terör örgütünün savaşa gerekçe olarak gösterdiği üç Yahudi gencin kaçırılıp öldürülmesini olayının MOSSAD’ın işi olduğu bellidir” dedi.

DIŞ DEVLETLERİN DESTEĞİ VAR

İsrail'in yaptığı operasyonlarda dış ülkelerin de desteğini aldığını vurgulayan Bircan, “Buna karşın başta ABD olmak üzere, İngiltere, Almanya ve Avrupa Birliği’nin diğer ülkeleri saldırıları terör örgütü İsrail’in kendini savunma hakkı olarak görmektedirler. Bu bizim için şaşırtıcı değildir. Siyonistler 1917’den bu zamana Filistin topraklarında sistemli bir şekilde Müslüman kanı dökmektedirler ve başta İngiltere olmak üzere sürekli Batı’nın desteğini almaktadırlar. İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru yapılan Yalta Konferansı ile ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin, Filistin topraklarındaki Siyonist varlığını meşrulaştırma çabasına girmişlerdir.  Bu beş ülkenin öncülüğünde kurulan Birleşmiş Milletler, Siyonist terör örgütü İsrail’in bağımsızlık ilanını anında tanımıştır. Buna karşın terör örgütü İsrail bu zamana kadar Birleşmiş Milletlerin aldığı iki yüz seksen kararın hiçbirine uymamıştır. Cümle âlem tüm Dünya biliyor ki Birleşmiş Milletler, İsrail’e söz geçirecek bir yapı değildir. Bilakis, İsrail’in verdiği talimatlarla hareket eden ve  beş ülkenin borusunun öttüğü göstermelik bir kuruluştur. Oruç tuttuğumuz, çocuklarımızla, anne babamızla iftar ettiğimiz, sahura kalktığımız bu mübarek zaman diliminde Filistin’de küçücük çocuklar öldürülüyor. Onların parçalanmış minik bedenlerini ekranlarda görmeye yüreğimiz dayanmıyor. Burada tekrar söylüyoruz. İsrail bir terör örgütüdür. Kınamadan, lanetlemeden, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda eleştirilmekten anlamaz. İsrail ancak güçten anlar, kuvvetten anlar” diye konuştu.

GAZZE'DE ABD ASKERİ İSTEMİYORUZ

“Vicdan sahibi olmak yetmez” diyen Bircan, sözlerin şöyle sürdürdü: “Aynı zamanda hem dirayet hem de feraset sahibi olmak gerekir. Terör örgütü İsrail’in bu küstahça hareketlerinin arkasında başlıca beş neden vardır. ABD ve Avrupa Birliği İsrail’i kayıtsız şartsız desteklemektedir. Müslümanların yaşadığı ülkelerdeki NATO üslerinin varlığı, ABD askerlerinin varlığı İsrail’i cesaretlendirmektedir. Müslümanların yaşadığı ülkelerin yönetimlerinin ABD ve Avrupa Birliği ile stratejik ortak oluşu İsrail’in işini kolaylaştırmaktadır. Müslümanların yaşadığı ülkelerin savunma teknolojilerini Batı’ya bağımlı oluşu ve transfer teknoloji kullanmaları İsrail’i teknolojik açıdan üstün kılmaktadır. ABD ve Avrupa Birliği politikalarını eleştiren Müslüman topluluklara yine bu ülkeler tarafından çok kolay bir şekilde terörist damgasının vurulması İsrail’in kendini haklı göstermesini sağlamaktadır. Feraset sahibi olmak öncelikle tüm Müslümanların Filistin meselsinde Birleşmiş Milletlerden, ABD’den, Avrupa Birliği’nden bir fayda ummaktan vazgeçmelerini gerektirir. Artık kınamanın zamanı değil. Somut adımlar atmak gerekiyor.”

BERKHAN PARLAK merhabahaber.com