Ankebut: “ Elif Lam Mim. İnsanlar İnandık demeleri ile bırakılıp imtihan edilmeyeceklerini mi sandılar.” Ankebut suresinin bu ikinci ayetini her okuduğumda içimi bir korku sarar: “Acaba bu İmtihan nasıl bir imtihan olacak, zor mu olacak kolay mı olacak? Ben kaybedecek miyim, kazanacak mıyım? Beni hangi zor geçitler bekliyor ki?..
Demek ki her şeyin bir bedeli var, cennetin de bir bedeli var. Ancak sınav şart. Sınavı başarmak şart! Cenab-ı Allah kazanamayacağımız zor sınavla bizi imtihan etmesin!..
Ben daha önceleri hep düşünürdüm ama olayı çok basit- sığ anlamda; Namaz kıldın mı sınavı, oruç tuttun mu sınavı, hacca gittin mi?...vs. gibi düşünürdüm. Ama Sonraları bir takım insanların hatta kürsüde ateşli-ateşli vaaz eden hatiplerin ya da: “Bizim cemaat en iyisi, biz şöyle uçarız böyle kaçarız...vs. diyen cemaatlerin yanlışlarını o sahte sözlerini beğenmez bunların gerçek yüzlerinin nasıl ortaya çıkacağını merak eder dururdum.
Birçok olayda olduğu gibi bu Gazze- Filistin olayı ki-çok büyük, bariz, aleni, korkunç ve net bir sınav- oldu/oluyor. Bu sınavda sıfır çekenler hatta eksi alanlar, nice sahte din sömürücülerini Allah ortaya çıkarıverdi. Hayat; mahza baştan-sona bir sınavdır.(Mülk Suresi: 2)
Mesela bir grup: “Ekonomimiz bozulur” dedi. Vırt dedi-zırt dedi; yardım yapılmamasını resmen söyledi ve eksi olarak bitirdi sınavı. İçlerinde gerçekten tanıdığım, sevdiğim çok temiz insanlar var, onları istisna tutuyorum.
Hükümet ise: “Asarız, keseriz, biz herkesten daha iyiyiz...vb. Gemileri durdurmadı/durduramadı. Ticareti kesemedi. İsrail’le-Yahudilerle normalleşmeden vazgeçemedi. Sınavı şu ana kadar kazanamadı. Ama yiğit Yemen; -sadece Allahtan korkup başka hiç kimseden korkmayan- deliksiz, yüz üzerinden yüz alan örnek bir devlet oldu. Bir zamanlar benim atalarım gibi...
Bize/Bana gelince ben ihanet içinde hiç olmadım. Düşüncede ve basit eylemlerle de olsa artı tarafta durmaya çalıştım/ çalıştık. Ancak İnanın (ben emekli bir öğretmen olarak) bu sınavdan aldığımız puan 100 üzerinden 10 u, 20 yi geçmez. Yani kısacası hepimiz sınıfta kaldık.
Yine Türkiye'nin en büyük bir tarikat grubunun toplu iğnenin başı kadar bir hareketi, yardımı, faydası olmadı, Gazze’ye. Ama yurt dışından neydiği belirsiz (Sırbistan’dan) lop et gelecek dendi mi; ilk saldıran bu grup oluyor. Lider hocanın vaazlarında da bu olayı, Gazze’yi daha bir kez ağzına aldığını ben duymadım. Galiba bunlar Allah'ın Basîr, Alim, Semi sıfatlarını bilmiyorlar. Bilmiyorlar olamaz, benden iyi biliyorlar?!.
Ben kendim şahsım adına Bakara 286 Lisan-i ilahi ile yalvarıyorum: “ Ey Rabbimiz: “Eğer unuttuk veya kasıtsız olarak yaptıysak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz bize bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Ey Rabbimiz bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi yükü de yükleme ve bizim günahlarımızı bağışla, bizlere affını reva gör, rahmetini ihsan eyle! Sensin Mevla’mız, artık seni tanımayanlara/kafirlere karşı bize yardım eyle!