Sıfır çekmek..!

Kerem İşkan

Matematiği kuvvetli bir devlet adamı yanında bulunanlara sordu;

Sıfır nedir?”

***

İçlerinden en dalkavuğu yaltaklanarak cevap verdi; “Zat-ı şahanenizin huzurunda bizleriz efendim...”

***

Yeni bir dil bulmalıyız…

***

Her türlü iğrenç fiillerimizi örten, siyaseti ve devlet yönetimini bu fiillere mazeret gibi sunan her devirde “güç” için dostunu düşman, düşmanını dost edinen o sakıncalı, tehlikeli, çatallı dili değiştirmeliyiz…

***

Örgütlerin, çetelerin, rant odaklarının, faiz ve vaiz lobilerinin istismarına açık, Emevi lehçeli, bu dili mutlaka değiştirmeliyiz…

***

Kaybetsek de, yenilsek de HAKK’ı üstün tutan dile sarılmalıyız…

***

Kul hakkını” önceleyen, adalet ve eşitlik konusunu yeniden imar eden, devlete tapan değil, millete hizmet eden o dili yeniden bulmalıyız…

***

Bize yapılanlarla elde ettiğimiz mağduriyet hamuruyla yoğurduğumuz yeni makamlarımıza sımsıkı yapışarak, bize benzemeyenlere aynı mağduriyet hamuru sağlayacak yerler haline getirmemeliyiz…

***

Onlar bize karşı kaybettiğinde; “Komünizm, Liberalizm, Kemalizm” gibi çok sayıda “izm” kaybetmişti…

***

AMA UNUTMAYIN;

Biz kaybettiğimizde bu coğrafya İSLAM’ı (!) kaybedecek… İslam ahlakını düstur edinerek geldiğimiz yerleri kaybettiğimizde, iyi düşünün sadece biz değil temsil ettiğimizi(!) iddia ettiğimiz bir medeniyette kaybedecek…

***

Mal hırsı, şehvet hırsı, makam ve devlet(!) hırsı bir türlü veremediğimiz en çetin imtihanımız bizim… Yüz yıllık açlığımız arasında, bizi buralara getiren inançlarımızı da oburca tüketiyoruz…

***

Tek kurtuluş var;

Hakk'ı Hâk bilip Hakk'a itaat eden, batılı batıl bilip batıldan kaçınanlardan olmamız lazım…

***

Bunun dışındaki her yol seni İslam’ın tam da karşısına ceberut bir düşman gibi dikecektir

 İnanmışçasına peşinden gelenlere;

“Durun Ey kalabalıklar burası çıkmaz bir sokakmış” diye kılavuz olarak haykırmadıktan sonra, bir medeniyeti de yedeğine alarak, tarihin karanlık şarampollerine savrulmaman mümkün değil…

***

Değerlerinle geldiğin yerde, arzularını tatmine engel olan inancının içini boşaltırsan, savunmak için geldiğin davanın yamyamı olursun…

***

Peki, nedir bizim davamız;

“Irkları, kavimleri, milletleri ezmeden, inkâr etmeden, zayıflatmadan, bir diğerinin tahakkümüne sokmadan, birer “âdemoğlu” olarak kendi “milli şahsiyetleri ve şuurları” içinde tutarak küfürden, batıldan, haramdan arındırarak huzura kavuşturmak…”

***

Var mısın Tövbe-i Nasuh’a, ey tuzaklara sürülmüş Müslüman?

***

Yoksa “sıfır” çekmeye devam mı?