İran'da çeşitli lokantalarda yemek yiyoruz. Ama menü hemen hemen her tarafta aynı. Çok zengin bir mutfakla karşılaşamıyoruz. Tatlı menüde yok.
Safran ve pilav imtihanımız!
Merhaba Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kerem İşkan, İran izlenimlerine devam ediyor.
110
210
Tavuk şişler önce ağır bir safranlı sosta bekletiliyor. Tavuk şişin buradak adı CÜCE KEBAB
310
Çağ kebabının benzeri olan zırhla dövülmüş kuzu etinden yapılan bu şişler İran'da damağımıza en yatkın tad olarak kazınıyor.
410
Safralı pilav bizdeki yemeğin yanında yenen ekmek gibi. Ne yerseniz yeyin yemeğinize buharda pişirilmiş yağsız safranlı ve üzerinde tereyağ parçalı bu pilav eşlik ediyor.
510
Önce resim çekmemize izin vermiyorlar daha sonra ikan ediyoruz.. Bu kez de herkes sırayla resim çektirmek istiyor. Ahçımız safranlı pilavı ile poz veriyor
610
Lokantaların içinde bulunan tandırlarda pişiriliveriyor o nefis lavaşlar.
710
İran'da porsiyonlar battal boy. Türkiye'nin neredeyse 2.5 katı. 4 kişi Tahran'ın en lüks lokantasında 24 dolar'a karnını doyurabilir.
810
Aşçıların çoğunluğu Azeri. Yemeklerin genel görüntüsü hayli iştah açıcı ancak tadları safran nedeniyle damağa hitap etmiyor
910
İran'da yemekler bu ikili ile başlıyor. İran çayı ve bitkisel şekerlerden yapılmış bu çubukla çayınızı karıştırıyorsunuz. Bu ikiliye hurmada zaman zaman eşlik ediyor.
1010
İran'da estetik burun ameliyatı tavan yapmış durumda, bunun nedeni ise estetik ameliyat zenginliğin ve güzelliğin simgesi olarak alğılanıyor.
İlk yorum yazan siz olun