Ramazan öze dönüştür

Eğitimci Yazar Bekir Tekkaymaz, “Ramazan öze dönüştür, Kur'an'la hemhal olmak Kur'an'la bütünleşmek ve hayatı Kur'an'ı şekli getirmenin çalışmasının yapıldığı mevsimdir. Kendini bulmaktır. Manevi arınmadır” dedi

Gazetemizin Ramazan Söyleşilerine konuk olan eğitimci yazar Bekir Tekkaymaz, geçmiş ramazanları, unutamadığı ramazanları ve ramazan ayının mahiyeti hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Tekkaymaz Kaybetmek üzere olduğumuz pişmanlıklarla dolu olduğunu kabul ettiğimiz ve Eyvah geçti gitti diye hayıflandığımız bir yılın son 1 ayında toparlanıp Rabbimizin kapısına dayanıp af Ya rabbi, af Ya rabbi diye yalvarmanın bir diğer adıdır Ramazan” dedi

**Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz kendinizi bize tanıtır mısınız?

- Konya doğumluyum Şehit Sadık İlkokulu'nda okudum Konya İmam Hatip Lisesi ve Selçuk Üniversitesi İlahiyat fakültesini bitirdim. Halen bir eğitim kurumunda okul müdürlüğü yapmaktayım. AGD Konya şube Eğitim komisyon başkanlığı görevini de ifa etmekteyim

RAMAZANLARIMIZ MANEVİYATI YOĞUN BİR ŞEKİLDE GEÇERDİ

**Sizin çocukluğunuz ve gençliğinizdeki ramazanlardan biraz bahseder misiniz?

 Geçmişte yani çocukluğumuzda ve gençliğimizde Ramazanlarımız maneviyatı yoğun bir şekilde geçerdi. Tabii toplumda oruçlu olan insanımız çoğunlukta olduğu için hatta tamamı Oruçlu olduğu için sokaklarımız mahallelerimiz Çarşılarımız da Ramazan'ın o manevi atmosferine bürünürdü. Alenen ortalık yerde oruç yiyenler olmaz. Oruca ve oruçluya saygı gösterilirdi. Genelde evlerimizde mahallenin fakirlerine akrabalara iftarlar verilirdi. Tabii bu iftarlar kimi ailelerde maddi durumuna göre çok kalabalık çeşitli yiyeceklerden oluşurdu. Orta halli ve fakir ailelere de kendi güçlerince iftar davetlerinde bulunurlardı. Hanımlar mukabele okumak üzere belirlemiş oldukları bir mekâna giderler ve günlük mukabeleleri okurları. Ayrıca bayan hocalar tarafından bilgilendirici sohbetler yapılırdı. Ramazan'ın başında, ortasında ve sonunda küçük çocukları oruca alıştırmak için teşvikler yapılırdı. Hatta küçük çocuklara oruca teşvik adına “tekne orucu” tutması tavsiye edilirdi. Tekne orucu şu manada anlaşılmalıdır: Küçük çocuk sabah uyandığımdan itibaren Öğleye yakın vakte kadar hiçbir şey yemeden ve içmeden durur ve öğle vakti annesinin kendisine hazırlamış olduğu yiyeceklerden yer ve bu da tekne orucu olurdu. Hatta bazı büyüklerimiz “senin orucunu ben satın alayım” der çocuğa harçlık verip ve yemek yedirirler. Ramazan'ın manevi havasını daha iyi teneffüs edebilmek için camilerde namazdan öncehocalarımız sohbetler yaparlar. Kadir gecesine özellikle daha çok hazırlık yapılır “Erte beklemek” diye bir tabir vardır.özellikle annelerimizin arasında geçer bu tabir. Kadir Gecesi günü sabaha kadar ibadetle tesbih ile zikir ile meşgul olan annelerimizin sabah namazı ile birlikte ertesi güne ulaşmalarına Erte bekleme derlerdi.

RAMAZAN ÖZE DÖNÜŞTÜR, KUR'AN'LA HEMHAL OLMAK KUR'AN'LA BÜTÜNLEŞMEKTİR

** Ramazan sizin için ne ifade ediyor

 Ramazan öze dönüştür, Kur'an'la hemhal olmak Kur'an'la bütünleşmek ve hayatı Kur'an'ı şekli getirmenin çalışmasının yapıldığı mevsimdir. Kendini bulmaktır. Manevi arınmadır. Hadis-i şerifte buyuruldu şekli ile ilahi rahmetten mağfiretten faydalanıp Cehennem azabından kurtulma gayretini göstermektir. Günahların silinmesi için kişinin nefsi ile mücadelesidir.Bir yıllık nefisle mücadele için manevi olarak 1 aylık şarj olmanın yani kişinin 1 yıllık enerjisinin depolanması anlamına geliyor benim için. Kaybetmek üzere olduğumuz pişmanlıklarla dolu olduğunu kabul ettiğimiz ve Eyvah geçti gitti diye hayıflandı ımız bir yılın son 1 ayında toparlanıp Rabbimizin kapısına dayanıp af Ya rabbi, af Ya rabbi diye yalvarmanın bir diğer adıdır diyorum. Hz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin Ramazan ayı boyunca Ramazan'ın nimetinden Rabbimizin ikramlardan faydalana mayıp boşu boşuna geçiren ve cehennemden Kurtuluş beratını alamayan kişinin burnu sürtülsün hadis-i şerifini asla unutmamak gerektiği inancındayım. Özellikle Kadir Gecesi bu Ümmet için kaçırılmayacak büyük bir mükâfattır.

RAMAZAN AYININ MENEVİYATI KORUNMALI

**Bugünle kıyasladığınızda bir şeylerin değiştiğini; ne bileyim eksildiğini, farklı olduğunu söyleyebilir misiniz?

Geçmiş geçmişte kaldı bugünü ve yarını yaşamak adına gayretler gösterilmesi gerektiği inancıyla Bugünlerde geçmişe nazaran manevi kayıplarımızı daha çok olduğunu görmekteyim Ramazan'ın yiyecek içecek noktasında görüldüğünü Ramazan'a ait sofraların ön plana çıkarıldığını teravihlerin bile bir eğlence boyutuna taşındığını görmek büyük bir maneviyat eksikliğinin ortaya çıktığını göstermektedir. Özellikle sosyal medyada, televizyon programlarında, reklamlarda ve buna benzer birçok ortamda Ramazan ayının manevi yönünden daha çok sofra mutfak eğlence ve gösteriş gibi ahlaki zemime sebep olacak tarzların davranışların öne çıktığını görüyorum. Bunun yanı sıra yine de Müslümanların Ramazan'ın manevi iklimini Rabbimizin mağfiret ve rahmet ikramına Talip olanlarını var olduğunu ve sayılarının gitgide çoğaldığını elhamdülillah görmekteyiz. Bu gayreti gösteren âlimlerimiz hocalarımız cemiyetlerimiz ve Ailelerimiz elhamdülillah varlığını sürdürmektedir.

DEDEMİN VEFATINI VE DOSTUNU HİÇ UNUTMAM

**Eski ramazanlarda o günlerle ilgili hatırladığınız/ yaşadığınız ilginç olaylar var mı?

 Konya’mızda meşhur Hacıkişi olarak bilinen âmâ bir zat vardı. Fakirdi, garibandı.Ama çok samimi Allah dostu bir şahsiyetti. Her ramazan bir gün mutlaka bizim mahallemize gelir ve akşam namazını kıldıktan sonra bize misafir olurdu. 1989 yılında Dedem vefat etmişti. O vefat ettikten sonraki Ramazan'da bu zat yine bizim mahallemize gelmiş. Camide akşam namazını kılmış. Fakat biz camiye gitmemiş idik. Ezan okunduktan sonra sofraya oturmuştuk ki babam hemen kalktı ezan okuyan "Hacı kişiydi namazdan sonra bize gelirdi ben onu alıp geleyim" dedi. Hacı kişi caminin bahçesine oturmuş oradaki cemaate "bakkal Hacı Osman Ağa öldü mü?" diye sormuş. Cemaat dedemin vefat ettiğini söyleyince Hacı kişi anlamıştım çünkü camide onu hissedemedim gelip de koluma girmedi Demek ki Osman Ağa vefat etmiş diye içimden geçirmiştim diyor Tam o sırada Babam varıp Hacı kişiyi Haydi Hacı amca bize gidiyoruz" dediğinde "  Baban vefat etti galiba? Camide akşam namazını kılar kılmaz daha kapıya gelmeden benim Kolumdan tutar ve yemeği alırdı O gelmeyince onun vefat ettiğini anladım. Allah rahmet eylesin." diyor.

**Konuyu Türkiye( yurdumuz) genelinden Konya özeline indirgersek ramazanlarda Konya’ya has( özel) durumlar var mıydı? ( bugünde var mı?)

 Konya’mızda Ramazan'ın manevi havasını teneffüs etmek için hemşerilerimiz özellikle teravihlerde camilerde buluşurlar sahura kadar sohbet ederler namazları cemaatle kılarlar ki çok daha farklı bir uygulamanın olduğunu zannetmiyorum.

**Son olarak neler eklemek istersiniz

Şunu belirtmek isterim ki Ramazan'ı Şerif'i Tüm Müslümanların manevi ikliminden faydalanabilmek için azami derecede gayret sarf etmeleri gerekmektedir.Namazlarla tesbihatla, Kur'an tilaveti ile ve sohbetlerle geçirmemiz, Ramazan ikliminden en üst seviyede faydalanmış olmamızı sağlar Ramazan geceleri için uygulanan özellikle Teravih namazı saatlerinde eğlencelerin veya her rekâtında musikinin farklı makamlarını uygulayarak namaz kılmak işin ruhunu kaybetmemize sebep olabilir. Ramazan-ı Şerif'te Kur'an-ı Kerim'i Tilavet noktasında tüm kardeşlerimizin hassas davranmaları manevi istifadelere vesile olacaktır. Okunan Kur’an-ı Kerim'in mealini okuyarak anlamaya çalışmak bu istifade İyi daha üst noktalara taşıyacaktır kardeşlerimizin Ramazan'da oruçla ilgili bilgilerini tazelemeleri daha sağlıklı oruç tutmalarına vesile olacaktır. Tüm Müslümanların Hz Peygamber Aleyhisselam'ın hadis-i şeriflerini okumaları yaşadıkları hayatın daha anlamlı daha ruhaniyeti ve maneviyatlı olmasını sağlayacaktır. Bu konuda Riyazu’sSalihin hadis kitabını veya Edebü’lMüfred hadis kitabını veya İmam Nevevinin 40 hadis isimli eserini okumaları gerçekten önemlidir. Hatta hem Kur’an-ı Kerim tilaveti meali ile birlikte, hem de Hadis-i Şerif okumalarını bir ömre yayarak okumaya başlamaları çok faziletli bereketli bir iş olacaktır. Bu ayda kardeşlerimizin fitre ve zekâtlarını ihtiyaç sahiplerine vermeleri gerekiyor. Malum olduğu üzere fitre Ramazan ayında oruç tutan Müslümanların Ramazanın son 10 gününde hatta en faziletlisi son birkaç gününde verilmesi gerekiyor. Bir diğer hususta itikaf konusu Peygamber Efendimiz Ramazanda oruç emredildikten sonra her Ramazan'ın son on gününde itikafa yapmıştır gücü yetebilen yapabilen tüm kardeşlerimizin itikaf sünnetini yerine getirmeleri büyük sevaba kavuşmalarına vesile olacaktır inşallah. Ayrıca Ramazan'da tabii ki sofraların farklı ve güzel olması gerekir Ama hanımlarımızın mutfakta vakitlerini geçirerek Ramazan'ın manevi havasından ve ruhâniyetinden uzak kalmaları doğru değildir Tabii ki yemeği ihmal etmesinler bu yapılacaktır ancak zamanın tamamını bunlara hasretmek doğru değildir. Iftar davetleri veya sahur davetleri çok şaşaalı veya donanımlı pahalı bir şekilde hazırlanması yerine doyurucu ve çok kimseye hitap edecek şekilde olması daha makbul bir durumdur. Iftarlarımız hep mali durumu iyi olan veya evinde yemeğini bulabilen kişilere değil de ihtiyaç sahiplerini de içinde bulunduğu misafirlere yapılması daha doğrudur Tabii ki kişi ailesini akrabalarını gücü yetiyorsa diğer yakınlarını iftara veya sahura davet edecektir ancak fakirler unutulmamalıdır garibanlar unutulmamalıdır.

RÖPORTAJ- SAİT ÇELİK

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ramazan Haberleri