ÖTV ve KDV vatandaşın belini büktü! Ekonomi profesöründen hükümete öneri

Milyonlarca araç sahibini ilgilendiren benzin ve motorin (mazot) pompa fiyatlarındaki değişiklikler yeni haftanın gündemine oturdu. Prof. Dr. Mehmet Alagöz, hükümetin üretim maliyetleri artışını durdurması gerektiğini söyledi

Son dönemde artan maliyet baskılarıyla enerji piyasasındaki artışlar üretici ve tüketicileri olumsuz etkiliyor. Araç sahipleri benzin ve motorin (mazot) pompa fiyatlarında yaşanan artışlarla çıkmaza giriyor.

‘MAZOT VE BENZİN FİYATLARININ GERİYE ÇEKİLMESİ LAZIM’

Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, Merhabahaber'e yaptığı açıklamada, hükümetin üretim maliyetleri artışını durdurması gerektiğine dikkat çekerek, “Uluslararası piyasalarda benzinin, mazotun bu kadar yükselmesine rağmen sürekli olarak hükümetin güncelleme adı altında fiyatları yukarıya doğru taşıması zaten alım gücü ile üretim yapma sıkıntısı yaşayan firmalar için sonrasında alım gücü sürekli olarak reel anlamda azalan tüketiciler için bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Bu iki nedene yol açacak; mazot ve benzin fiyatlarındaki artış eğer ki firmalar tarafından ürettikleri mala yansıtılmazsa firmaların üretim kayıplarına yol açacak. Firmalar bu enerji fiyatlarındaki artışı ürünlerine yansıtırsa da tüketicilerin bir kat daha fakirleşmesine, yoksullaşmasına sebep olacak. Bu bir paradoksal yapıt, hükümetin bir an önce mazot ve benzin fiyatlarını geriye çekmesi lazım” dedi.

‘SABİT GELİRLİNİN KAZANCI DAHA DA AZALACAK’

Benzin ve mazotun bugün üretim maliyetleri içinde en önemli enerji kalemi olarak ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Alagöz, “Enerji kalemi olduğu için enerji fiyatlarında meydana gelen artış üretim maliyetlerini de yukarıya taşıyor. Bu durum üretici fiyat endeksini yükselten bir unsur. Eğer ki üreticinin maliyetleri artıyorsa dolaylı olarak tüketici fiyat endeksine yansıyacaktır. Bu da otomatik olarak hayat pahalılığını, enflasyonu daha yukarı çekecek. Merkez bankası 2025 yılında tüketici enflasyon oranını çok düşük olarak açıklamasına rağmen neredeyse her ay bu enflasyon tahminini yeniliyor. Yılsonu olarak yüzde 33 ile 35 arasında tüketici fiyatlarındaki bir enflasyon rakamıyla karşı karşıya kalacağımızı tahmin ediyoruz ve bu tahminin bu kadar yükselmesinin temel sebebi de girdi fiyatlarındaki artış. Benzin ve mazot fiyatlarının artması demek, hem tarımsal girdi maliyetlerinin artmasına hem imalat sanayinin fiyatının artmasına hem de ulaştırma maliyetlerinin artmasına neden olacak. Türkiye’de insanlar gerek sabit gelirliler gerekse imalat sanayindeki esnaflar, ürettikleri malların maliyetini yükseltecek, dolayısıyla malların satış fiyatlarında artış meydana gelecek. Üretim maliyetlerindeki artışın fiyatlara yansımasıyla beraber özellikle sabit gelirlilerin açlık sınırındaki gelirinin reel anlamda daha da azalmasına neden olacak” diye konuştu.

‘BENZİN VE MOTORİNE ÖTV VE KDV MUAFİYETİ GETİRİLMESİ LAZIM’

“Türkiye’de birebir üretimin artması isteniyor ise özellikle yerli firmaları daha fazla teşvik edecek şekilde yeni düzenlemelere ihtiyaç var” diyen Prof. Dr. Alagöz, şunları söyledi: “Mesela, yerli, katma değeri yüksek oranlarda mal üreten üreticilerden benzin ve mazotun üzerinde alınan ÖTV ve KDV kaldırılması gerek, bu bir çözümdür. Bunu belirlerken de hangi firmalar hangi malı üretirse üretsin, ürettikleri mallarda yerlilik oranına göre bir ÖTV ve KDV muafiyeti getirilmesi lazım. Bu durum hem üretici hem de tüketici için çift taraflı olumlu bir etki yaratır.”

‘REFAHA KATKI YAPMAYAN HARCAMALARDAN TASARRUF EDİLSİN’

“Hükümetin böyle bir karar almamasının sebebinin toplam bütçe geliri içerisinde özellikle benzin ve mazottan alınan ÖTV ve KDV gelirlerinin yüksek olması Bütçe gelirlerinin içinde hükümet için bir kayıpla karşılaşılacak” diyen Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Bu kaybı telafi edecek şekilde bütçe içerisinde direkt olarak refaha katkı yapmayan harcamalardan tasarruf edilmesi lazım. Türkiye’de yaklaşık 120 bine yakın kamu aracı var, bu kamu araçlarının kullanılmaması gerekir. Genel bütçe içerisinde hükümetin Türk milletinin refahına doğrudan katkı yapmayan dolaylı olarak da çok düşük düzeyde kalan harcamaları bir an önce bırakıp, tasarruf edip, elde ettiği bu tasarrufları ÖTV veya KDV’den kalınan mahrumiyetler için kullanması gerekir. Bu uygulamalar yapılmazsa üreticiler daha az üretim yapmaya hatta hiç üretim yapamamaya başlar, bu da daha büyük bir sorunun, var olan krizin derinleşmesine katkı yapar.”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Ekonomi Haberleri