Nefse karşı cihadın adıdır Ramazan ayı

‘Şehre Hizmet Edenler’ başlıklı Ramazan serimizin bugünkü konuğu Din Görevlileri Birliği Derneği (Din-Bir-Der) oldu. Din-Bir-Der Konya Şube Başkanı Abidin Yalman, “Şunu bilmeliyiz ki Allah'ın bizim yeme içmemizi kesmemize ihtiyacı yoktur” dedi

Toplumun sosyal, kültürel, ahlaki, maddi ve manevi varlıklarının korunması ve temel hak ve özgürlüklerin muhafazası için çalışmalar yapan; toplumda yaygınlaşan manevi tahribatı önlemek, madden ve manen kalkınmış, ahlaklı ve üstün vasıflara sahip bir toplum oluşmasına katkıda bulunmak amacı taşıyan Din-Bir-Der, Şehre Hizmet Edenlerin bugünkü konuğu oldu. Din-Bir-Der Konya Şube Başkanı Abidin Yalman, “Ramazan'ı en güzel şekilde değerlendirebilmek için önce bedenen, ruhen ve çevresel olarak hazırlık yapmak lazım. Öncelikle günahlardan tövbe ederek ruhumuzu, sadakalar vererek malımızı, helalleşerek benliğimizi, komşu ve akrabaları ziyaret ederek ilişkilerimizi temizlemek gerekir. Bunun yanında Kur'an ve meal okumaları yapmalıyız. Beş vakit namazı camide cemaatle kılmak için gayret göstermeliyiz. Elimizi, dilimizi, midemizi helal dışında her şeye kapatmalıyız. Şunu bilmeliyiz ki Allah'ın bizim yeme içmemizi kesmemize ihtiyacı yoktur. Bize düşen Ramazan ayını en güzel şekilde ihya etme hususunda gayret etmektir” şeklinde konuştu.

RAMAZAN AYINDA MÜMİN NEFSİYLE CİHADA GİRER

**Ramazan ayı sizin için ne ifade ediyor?

-Ramazan ayı Hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan ayırmak için bir araç olan, müjdeleyici ve uyarıcı bir aydır. Kuran'a yeniden dönmeyi, Peygamberin öğretilerine göre yaşamayı barındırır. Nitekim kişi sünneti ve Kuran’ı hayatına tatbik ettiği takdirde imtihanı kazanıp cehennemden azad olur. İşte Ramazan bu konuda bir fırsattır. Ruhumuzun dinlendiği, zihnimizin arındığı, şuurumuzda biriken bulanıklığın temizlendiği bir aydır Ramazan. Bireysel ve sosyal sorumluluklarımızı yeniden hatırladığımız, geçmişin muhasebesini yaptığımız müstesna bir aydır. Yine Ramazan ayı Allah'ın ayıdır. Ramazan ayı Kur'an'ın nazil olduğu aydır. Ramazan ayı müminin nefsiyle büyük cihada girdiği aydır. Nefisle yapılan büyük cihadda müminin kazanması için her türlü motivasyonun hazırlandığı bir aydır. Ramazan ayı mahdut bir aydır. Başlamasıyla elimizden hızla kayıp gitmekte olan çok değerli bir madendir. Kim ne kadar faydalanabilip ne kadar bir şey elde edebilirse kârlı çıkacaktır. Ramazan ayı diriliş ayıdır. Ayrıca ramazan ayı toplumsal ihya hareketlerinin yoğun yaşandığı bir zaman dilimidir.

RAMAZAN DA ARTIK12 SIRADAN AYDAN BİR AY HALİNİ ALDI

**Sizce Ramazan ayına karşı toplum nasıl bakış açısına sahip?

-Toplumumuz bugün ne yazık ki teknolojik hayatın etkisi ile ferdileşti. Bunun için eskiden Ramazan ayına vuku bulan birçok hadise bugün tarih oldu. Eskiden Ramazan öncesi onlarca hazırlık yapılırdı. Muhabbetler anlam kazanır, yardımlaşmalar artardı. Şimdi bunlar olmadığı için toplumun da Ramazan ayına karşı bakışı değişti. Müslümanlar ne yazık ki atalarından aldıkları bu dini örf, adet ve güzellikleri günümüz kuşağına aktaramadı. Ramazan da artık12 sıradan aydan bir ay halini aldı. Hâlbuki Ramazan, 11 ayın sultanıydı. Buna ek olarak Ramazan ayına karşı toplumun takındığı iki türlü bakış açısı görebiliriz. Birincisi: Ramazanın manevi ruhundan yoksun, festival, eğlence ve sosyal hayatta insan ruhuna dokunmadan gelip-geçen; teravihi ile bayramı ile bir kültürel etkinlik olarak gören grup. İkincisi ise; hakikaten bu ayı Cenabı Allah'ın insana fırsat olarak sunduğu bit ay olarak değerlendirmeye çalışıyor ve meseleye böyle bakıyor olan bir grup.

ESKİ RAMAZANLAR ELBETTE BÖYLE DEĞİLDİ

**Eski Ramazanlarda olan birçok şeyin bugün olmadığına değindiniz. Bu konuyu biraz daha açarsanız nasıl bir mukayese yaparsınız?

-Eskiden Ramazana has yiyecekler imece usulü yapılırdı. Komşular arası yardımlaşmalar artardı. Muhtaçların da ihtiyaçları giderilirdi. Herkes birbiriyle helalleşirdi. Maddi manevi temizlik yapılarak ruhen ve bedenen bu aya hazırlanılırdı. Ramazan, 11 aylık sultanlığına yakışan bir karşılaşma ile karşılanırdı. Namazlar cemaatle kılınmaya çalışılırdı. Şimdi bunların birçoğu ortadan kalktı. İftar sofraları bir buluşma aracı olurdu. Fakirlerin ve komşuların çağrıldığı sofralar bitti artık. Şimdi evde herkes ayrı tabaklarla yemeklerini yer hale geldi. Toplum sevgiden, paylaşmaktan uzaklaştırıldı. Sofra dualarımızın, sohbetlerimizin yerini televizyonlar ve telefonlar aldı. Buna ek olarak 1970’li yıllara uzanmak istiyorum. O yıllardaki Ramazanlarda siyasi çalkantılar çok fazla vardı. Yeni-yeni İslamcılığın, şeriatçılığın taban tutmaya başladığı bir dönemdi. Hem oruç tutuyor, hem de herkesin tutmasını istiyorduk. Daha doğrusu kimsenin sokak ortasında, gözümüzün içine baka-baka oruç yemesini istemiyorduk. Yedirmedik de. Şimdilerde ise herkeste bir boş vermişlik var. İnsanımız da sessiz kalıyor. Sokaklarda aleni oruç yeniyor. Eski Ramazanlar elbette böyle değildi.

ÜZERİMİZE DÜŞENİ GÜCÜMÜZ YETTİĞİNCE YAPACAĞIZ

**Din-Bir-Der olarak çalışmalarınızdan da bahseder misiniz?

-Dernek olarak haftalık ve aylık toplantılar yapıyoruz. Önemli gün ve gecelerde programlar düzenliyoruz. Biz üzerimize düşen görevi elimizden geldiği kadar, gücümüzün yettiği kadar yapmaya çalışıyoruz, yapacağız da inşallah. Diğer taraftan partner kuruluşlarla işbirliği içinde, Diyanetten-müftülüklerden destek alarak sosyal faaliyetlerimize devam ediyoruz. Mübarek gün ve gecelerde programlar yapıyoruz. Küçük çaplı da olsa konferans, seminer ve sohbetler düzenleyip üyelerimizi ve halkımızı bilinçlendiriyoruz. Ramazan ayı için de zekât, fitre, fidye ve yardım yapmak isteyen kardeşlerimize aracılık görevi üstleniyoruz diyebiliriz.

RAMAZAN AYINDA BENLİĞİMİZİ TEMİZLEMELİYİZ

**Son olarak sizce bir Müslüman Ramazan ayını nasıl geçirmeli?
-Ramazan'ı en güzel şekilde değerlendirebilmek için önce bedenen, ruhen ve çevresel olarak hazırlık yapmak lazım. Öncelikle günahlardan tövbe ederek ruhumuzu, sadakalar vererek malımızı, helalleşerek benliğimizi, komşu ve akrabaları ziyaret ederek ilişkilerimizi temizlemek gerekir. Bunun yanında Kur'an ve meal okumaları yapmalıyız. Beş vakit namazı camide cemaatle kılmak için gayret göstermeliyiz. Elimizi, dilimizi, midemizi helal dışında her şeye kapatmalıyız. Şunu bilmeliyiz ki Allah'ın bizim yeme içmemizi kesmemize ihtiyacı yoktur. Bize düşen Ramazan ayını en güzel şekilde ihya etme hususunda gayret etmektir. Bunlara ek olarak her zaman, her şartta ve her Müslüman tembellik yapmamalı, çalışkan olmalıdır. Ama bu ramazan ayında üç kat-beş kat ibadetini amelini, zikrini, fikrini... vs. artırmalı ve elinden uçup giden bu bir aylık zaman dilimini iyi değerlendirip, son dakikasına kadar ondan faydalanmalıdır. Bir de her duyarlı bir mü'min, mutlaka çevresinin ve toplumun oruca, ramazana sahiplenip saygılı olmasını sağlamak üzere çalışma yapmalıdır.

EYYÜB KARAKUZU

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ramazan Haberleri