Şehir merkezinin birçok yerinde yabancı isimli iş yerleri daha da artmaya başladı. Çoğunluğu isim kiralama yolu ile açılan bu işletmelerin başında ise kafeler geliyor. Batı merkezli olan ve dünyanın birçok yerinde şubeleri bulunan kafeler Konya’nın en işlek cadde ve sokaklarında da yerini almış durumda. Daivied People, Charlie Chaplin, Extrem, Cafe Pablo, Starburgs gibi birçok yabancı isimli kafeler, şehir merkezinde gün geçtikçe daha da çoğalmaya başladı. İsim hakkı alınarak açılan bu kafelere ise büyük ilgi var.
Konya gibi manevi değerleri yüksek bir şehirde bu tür isimler altında kafelerin açılmasının yanlış olduğunu savunanlar, bu yabancılaşmaya dur denilmesi gerektiğini belirtiyor. Yabancı isim hayranlığına son verilmesini düşünler, “İş yerlerinin adlarında yabancı kelimelerin kullanılması, çocuklarımıza Türkçe adlar dururken yabancı adlar koymamız, özellikle de bazı kesimlere hitap eden dergi, kitap ve benzeri kültür araçlarının adlarının yabancı olması dilimizin gelişme hızını kaybetmesine sebep olmaktadır. O hâlde yazan, çizen, okuyan herkesi ayağa kaldıracağız, Türkçe konuşmasını, Türkçe ad koymasını sağlamak için önlemler alacağız” düşüncesini ifade ediyor. Öte yandan sosyologlar ise, bu tür kafelerin popüler kültürün bir ürünü olduğunu söyleyerek, insanların buralarda vakit geçirmeye çalıştığını ifade ediyor.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Sarı, bu kafelerin popüler kültüre bağlı olarak kaçınılmaz şekilde çoğaldığını ve fazlaca talep gördüğünü belirtti. Yabancı isimli kafelerin Konya'ya geç geldiğini belirten Sarı, bu kafelerin Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinden itibaren Türkiye sınırlarında yayılmaya başladığını söyledi. Sarı, “Bu tür kafelerin yayılması kapitalizm ile küreselleşme ile ilgili. Batı özentisi olan bu kafeler, Konya'ya çok geç geldi ama Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinden itibaren özellikle İstanbul'da yaygınlaşmaya başladı. Bu kafeler popüler kültüre bağlı olarak artmaya ve her yerde egemen olmaya başladı” dedi. Özellikle gençlerin vakit geçirmek için kafelere gittiğini dile getiren Sarı, gençlerin daha iyi vakit geçirebilecekleri yerlere gitmeleri gerektiğini belirtti. Sarı, “Gençler, önceleri kafelere gitmek yerine kütüphanelere giderlerdi. Oralarda vakit geçirirlerdi. Ancak, şimdi üniversitede okuyan öğrencilerden kütüphane yüzü görmeden ayrılan öğrenciler var. İnternet yaygın olduğu için gençler, kitapları bile oradan buluyorlar. Kütüphane kültürü de nerede ise yok oldu. Gençler, birbirlerinden kopuk olmadan hayatı yaşamak zorundalar. Bu bağı koparmamaları gerekiyor ” diye konuştu.
MUSTAFA ÖZÇELİK