“Menfaatler Dünyası”

Emre Özgül

Mahrumiyet ararken, çoğu şeyden mahrum kaldık.

 

Rus uçağı, Suriye'de Türk askerlerinin bulunduğu binayı vurdu. “Kazaen” dedi. Biz de yuttuk! Devletin bir yetkilisi çıkıp da Rusya'ya atarlanamadı. Sesini yükseltemedi. Edep Ya hu!

 

Televizyonlarda son dakika haberleri yer aldı. Altta kırmızı bantla büyük bir başarıymış gibi “ABD'nin yapılan saldırıyı kınadığı belirtildi” Ne hallere düşmüşüz. Edep Ya hu!

 

Referandum... Parlamenter sistem bileklere prangaymış! 15 yıllık bir iktidar...

 

Bu yazımda anayasa değişikliklerinde özellikle 2 madde üzerinde durmak istiyorum. 1.'si seçilme yaşının 25'ten 18'e düşürülmesi, 2.'si ise milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkarılması.

 

Ayrıca genç yaşta milletvekili seçilenler, askerlikten muaf tutulacakmış. Bu ne anlama geliyor?

 

Milletvekili seçilecek insanlar, yine siyasetin içindeki insanların evlatlarından ve yakınlarından seçilecek. Bu döngü, böyle gelmiş bundan sonra da böyle devam edecek. Umarım söylemek istediğimi anlamışsınızdır.

 

Gelelim MHP cephesine. Bahçeli ne demişti? “Oturmuş, teamülleri yerleşmiş parlamenter sistemi yıkmak ve başkanlık kılıfıyla diktatörlüğe geçmek yenilikse, bırakın eskiden bakalım. Ankara’da başkanlık falı açanların, partili cumhurbaşkanlığı olsun diyenlerin bereketsizlik ve beceriksizliği ortada ” tarzında bazı şeyleri dile getirmişti.

 

Peki Bahçeli'ye ne oldu da başkanlığa bir anda destek vermeye başladı? Size göre sadece Türklüğün bekası için mi yoksa başka sebepler de olabilir mi?

 

Benim aklıma bazı şeyler geliyor. Mesela MHP'nin içerisindeki farklı ve gün geçtikçe güçlenen seslerin yaygınlaşması gibi. Akşener, Ogan ve Aydın ittifakı. Bir de buna ek olarak siyasi kişiliğine çok saygı duyduğum sayın Bahçeli'nin, koltuğunu kaybetme korkusu geliyor.

 

Yasama, yürütme ve yargının bu sistem içinde iç içe olduğu söylenmeye başladı. Değişiklik ile bunların tümünün birbirinden net çizgiler ile ayrılacağı dile getiriliyor. Yasama ve yürütme için bu gerekli olabilir ama yargı için imkansız.

 

Benim için asıl önemli olan; çiftçinin perişan hali, işsiz milyonlarca gencin geleceği, hasta yatağında çaresizce tedavi edilmeyi bekleyen fakat maddi imkansızlıklardan dolayı ölüme terkedilmiş çocukların yaşatılabilmesi. Ha bir de özellikle gözü yaşlı şehit babaları.

 

 

Bireyselliğin öne çıktığı bu menfaat dünyasında, siz bunlardan haberdar edin bizi. Sonumuz ne olacak?

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.