Maskelerin sahiciliği

Şadan Sezgin

Doğrular ve yanlışlar zamana ve mekâna göre değiştiğinde; maskelerin cildin üstündeki iğreti duruşları göze çarpmaz, değiştirilen maskeler arasındaki fark hissedilmez, maskelerin altındaki sıfatlar unutulur, yüzlerdeki deriler kalınlaşarak ciltteki hassasiyetler azalır…

**

Mimikler başta olmak üzere suretin büyük bölümünü kapatan maskelerin ardında gizlenemeyen gözlerin nazarları dikkatli şekilde süzüldüğünde, niyetler süzgecin üzerinde kalan posa gibi ortaya çıkar. Bundan dolayı gözler maskelerle gizlenemediğinden belki de güneş gözlüğü adı verilen koyu renkli o camekânların icad sebebi budur.

**

Ya güneş gözlükleri yasaklanmalı ya da ciddi işler açık havada icra edilmemeli! Basın açıklaması da, mevtayı defin işi de bu yasak talebine dâhildir. Zor zamanlarda kalbimizi kuşatan tefekkür, zayıfken hakkaniyete verdiğimiz önem, boynumuz büküldüğünde ettiğimiz dualar, çıkmaz sokaklar arasında kaybolurken etrafımızı kuşatan tevekkül, protein oranı düşük yemeklerin olduğu sofralardan kalkarken ettiğimiz şükür, gözyaşlarımız secde yerine düşerken yaptığımız zikir dünyaya ve dünyalığa sırtımızı çevirtmişti. İzzetli hayatın ve iman üzere verilen son nefesin mekânı olarak gördüğümüz bu dünyayı, sırtımızı dayayacağımız güvenli bir alan gördüğümüz anda kaybettik tüm kazandıklarımızı ve kazanacaklarımızı…

**

Tekerleğin icad edildiği dünyada, dünyanın yuvarlanmaya müsait bir şekli olduğunu bilmemiz, muhakeme yeteneğimizi geliştirmedi! Sırtımızı dünyaya dayamak dostla düşmanı birbirine karıştırmamıza sebep olduğu gibi arkaya düşmemek için yaptığımız her ayak manevrası bizleri daha geriye götürdü. Adımlarımızı her geçen saniye daha da hızlandırarak…

**

REKLAM dedi, Âlemlerin Rabbi Ankebût Suresinde mealen. “Allah'tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!” Sözlerimiz ile amellerimiz arasındaki mesafenin açılması dünyevi imkânlarımızla doğru orantılı oldukça işlerin içine terslikler giriyor. Bu tersliklerden nefsimize yapılan suçlamalar amellerimizle ilgiliyken, temsil ettiğimiz değerlere yapılan suçlamalar ise sözlerimizle ilgili oluyor.

**

Zor zamanları unutarak, yapılan kötülükleri ıslah eden amelleri terk ederek, bizim gibi düşünmeyen insanlar başta olmak üzere herkese emin olma vasfımızı göstermeyerek, intikamcı tavır sergileyenlere mani olmayarak, işleri ehline vermeyerek, insanlar eliyle üretilen yeni kutsallara karşı çıkmayarak ve dünyaya kucak açarak geçirilen her gün kalbimizi daha da karartıyor. İster gün doğsun, ister gün batsın… “Çıkarların ve bencilliklerin rasyonalize edildiği yapılarda niteliksel kopuş ve kırılmalar derinleşir, niteliksel değişim

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.