Konyaspor çalışanı ve en iyiler

Recep Çınar
Konyaspor çalışanı ve en iyiler

“Hayırdır paşam! spor yapıyorsun” dedim…
“Ne sporu be abi” dedi…
“Çekmişsin eşofmanları, yürüyüş yapıyorsun ya” dedim…
“İşe gidiyorum” dedi…
“Yürüyerek mi?” dedim…
Mahcup mahcup, “Mecburiyetten” dedi…
Yüzü  kızararak “Cepte dolmuş parası olmayınca, tabanvayla” dedi ve ekledi, “Hem Konyaspor’u, hem de çalışanları  enkaza çevirdiler ve gittiler.”
Belli ki, içi doluydu…
Biraz daha gaz versem, ağzını bozacaktı…
Bahattin Karapınar’a  beddualar ederek,  söylene söylene yoluna devam etti…
İsmini kimse sormasın vermem…
Konyaspor’da çalışan bir kardeşimiz…
Üzüldüm…
Bu yönetime değildi isyanı…
Ama bunlara da çok güvenmiş belli ki…
Bunları niye yazdım…
Ahmet Şan ve elini taşın altına koymuş mevcut  yönetime, ben de dahil kimsenin söz söylemeye hakkı yok…
Kucaklarında buldular…
Eyvallah…
Ama…
Göreve geldikleri günlerde “çalışanları çok mağdur etmişler” diyerek Bahattin Karapınar’ı eleştirenler, aynı çalışanları kendileri de mağdur ediyorsa burada  durmak lazım…
Bahattin Karapınar’a isyan etmekle yeryüzünden gökyüzüne kadar haklı olabilirlerden de öte yüzde yüz haklılar…
Buna da eyvallah…
Ancak böyle nazik bir konuda Bahattin Karapınar gibi davranırlarsa, bu hiç yakışık almaz…
Hem de kelli felli işadamlarıysa bunlar…
Meseleye Bahattin Karapınar gibi bakıyorlarsa, açık ve net söylüyorum,  bunların da iki yakası bir araya gelmez…
Bakış çok önemlidir…
Bakın size bir hikaye…
Genç bir çift, yeni evlerine taşınmış…
Bir sabah kahvaltı yaparlarken, komşusu da çamaşır asıyormuş...
Kadın kocasına…
“Bak, komşunun çamaşırları yeterince temiz değil, bu kadın çamaşır yıkamayı bilmiyor sanırım” demiş.
Kocası hiç sesini çıkarmamış…
Kadın, komşusunun çamaşır astığını her gördüğünde aynı şeyleri söylermiş…
Bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın şaşırmış…
”Bak” demiş kocasına…
”Bizimki sonunda çamaşır yıkamayı öğrenmiş galiba”
Kocası gülmüş…
”Ben” demiş,
“Bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim, hepsi bu!”
Kıssadan hisse
Bahattin Karapınar’ı eleştirirken,  gördükleriniz baktığınız pencerenin camının ne kadar temiz olduğuna da bağlı…
Kimse kusura bakmasın…
Amacım kimseyi kırmak, üzmek ya da rencide etmek değil…
Bu yönetimi destekliyorum, dolayısıyla iyiniyetli insanların “ah” almasını istemiyorum…
Hepsi bu.
EN İYİLERİ SEÇELİM DİYORUM
2011 kapıdan çıkmak, 2012’de bacadan girmek üzere…
Yeni yıl, eski yıl, yılbaşı, aybaşı gibi takıntılarım yok…
Benim için fark etmiyor…
Önemli olan insan gibi yaşamak…
Sağlıklı yaşamak…
Faydalı yaşamak…
Ve en önemlisi de lekesiz bir alınla yaşamak…
Konya ASKF’nin yılın “en”leri diye geleneksel hale getirdiği bir ödül töreni var…
O yılın başarılı sporcularına, spor adamlarına, spor yazarlarına, yöneticilerine ödül verilir, dahası marifetli insanlar iltifata tabii tutulur.
Konya ASKF’nin attığı en güzel adımlardan birisidir…
Kendilerini bu konuda hep takdir etmişimdir…
En azından “rol model” oldukları için.
xxx
Bu konuda benim de bir önerim var…  
2011’in Konya’daki  en etkili 10 ismini belirleyelim diyorum…
Konya Gazeteciler Cemiyeti ile Türkiye Spor Yazarları Derneği Konya Şubesi’nin önderliğinde ve  tabi ki sizlerin, yani bu şehirde yaşayan ve bu şehirden hizmet alanların katılımıyla…
Bence harika olur…
Konya’nın en etkili insanlarını seçmek…
En etkili  Milletvekili, İşadamı, Bürokrat, Belediye Başkanı, Siyasetçi, Spor adamı, Sendikacı, Esnafı, Dernek başkanı, Oda başkanı ve  sıcak bakar ve etik bulursanız tabiî ki bir de Gazeteci.  
Kim olabilir sizce bu marifetli insanlar?
Bu konuda desteğinize ve himmetinize muhtacım…
recepcinar@merhabagazetesi.com.tr
Mail adresim bu…
Bu konudaki fikirlerinizi paylaşırsınız diye düşündüm…
Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir başta olmak üzere,  değerli yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızdan da bu hassasiyeti bekliyorum…
Umarım bir adım atarlar…
Bu adımı da yürüyerek değil, koşarak atmalarını ümit ediyorum…
Çünkü, zaman daralıyor…
Olumlu ya da olumsuz...
Ama ivedilikle.