Konyaspor acı çektiriyor!

Recep Çınar
Ziya Hoca tarafından “cahil” yakıştırması yapılmıştı Karabükspor maçından sonra ben ve benim gibi düşünenlere… Gaziantep hariç, diğer maçlardan sonraki yorumlarımız için…  “Konyaspor bu oyuncu yapısı ile zorlanır, sıkıntıya girer” demiştik ya, işte o nedenle…
Son yazımda da, “yerel basını cahillikle suçlama yerine, projektörü biraz kendinize, biraz yönetime, daha fazlasıyla da oyuncular ile kadro yapısına çevirmek daha doğru ve akılcı kaçmaz mı?” diye de sormuştum…
Cevap Ankara’dan geldi!
4-1…
Şimdi…
Ziya Hoca’nın şahsı değil sorun olan… Teknik adamlık serüvenindeki yapabildikleri ile Konyaspor’un içerisinde bulunduğu bu nazik ortamda  yapabilecekleridir… Hoca’nın dününü inkar edersek günahını almış oluruz… En azından Konyaspor’un Asya’dan Avrupa’ya taşınması sırasındaki sinerjisini unutmamak lazım…
Yine söylüyorum; Kendisini severim… Ama Konyaspor’u daha çok… Bu nedenle  bundan sonra yapacakları ile yapabileceklerini önemsiyorum… Düne takılıp kalma yerine, bugün ve yarın Konyaspor için nasıl bir yol izleyeceğidir önemli olan… 
Şuraya gelmeye çalışıyorum… Bu takımın durumu fazlasıyla nazik… Şimdi acemilik zamanı değil… Aksine, aklına her zamankinden daha çok mukayyet olmalı Bahattin Karapınar, Ziya Hoca ve bu takımın oyuncuları… Özellikle de bu takımı kuran Başkan Bahattin Karapınar ile teknik direktör Ziya Doğan…  
Taraftarlar ve bizler de…
Ortak paydamız Konyaspor ise.
xxx
Ankaragücü maçı ile ilgili söylenecek fazla bir şey yok… Çünkü, sorumluluk makamındaki Ziya Doğan, maçla ilgili yorumunu derine inmeden, genelleştirerek, “Sezonun en kötü topunu oynadık” deyip, 4-1’in özetini çıkarmış… Başkan Bahattin Karapınar ve yönetimi ise skor 3-1 iken tribünleri terk ederek…
Konyaspor, son 4 haftada içeride ve dışarıda istediğini alamamış, moral değeri dip yapmış, dolayısıyla özgüvenini de yitirmiş bir ruh haliyle çıktı 19 Mayıs’a… Ziya Hoca’nın kadrodaki rotasyonu da cabası…
Kim ne derse desin, Ankaragücü ligin hatırı sayılı ekiplerinden… Hedefi senden daha büyük… Gençlerbirliği travmasını atlatması için de bu maçı kazanmak zorunda… Puan aslanın ağzında değil, adeta midesinde…
Bu şartlarda düz mantık, “bir puan iyi puan” diyebilir… Ama 1-0 öne geçmişken ve 2-0’a yaklaşmışken, arkana yaslanır, rakibe “buyur” dersen, elin oğlu sana arifeyi gösterir, bayram’ı kendi yapar…
Aynen Ankaragücü’nün yaptığı gibi…
Kabul etmek lazım, alkışı hak eden bir iş çıkardı Başkent temsilcisi…
Şu da var; Ankaragücü, Konyaspor kalecisi Gökhan ile savunma oyuncularına da teşekkür etmeli, dahası 4-1 kere maşallah nazar boncukları asmalı boyunlarına…
Fazlasıyla da Gökhan’a…
Maçla ilgili fazla yorum yapmanın anlamı yok…
Üzülerek söylemek gerekir ki, Konyaspor’un iyi sinyaller vermediğini düşünen “ötekiler!” haklı çıktı… Cahilleştirilmeye çalışılanların haklı çıkması ne kadar acıysa, Konyaspor’un her geçen gün dip yapması çok daha acı… Keşke, “cahiller” yanılsaydı, keşke futbola yanlış gözlükle bakan taraf onlar olsalardı…
Yani biz…
Ne acı değil mi?
Umarım, yönetenlerin günahını da, cezasını da Konyaspor çekmez.
xxx
FAZLI BAYRAM HADİ
O Konya’nın yetiştirdiği değerli sporculardan ve spor adamlarından birisi…  Spor teşkilatının en deneyimli il müdürlerinden olmasının yanı sıra dostluğa ve dostluklara önem vermesiyle de zihinlerde ve yüreklerde kendisine kolay yer bulanlardan…
Kendisini arayan bütün hemşehrilerine, hem de “armudun sapı, üzümün çöpü” ayırımı yapmadan, “Adana’da da bir eviniz olduğunu unutmayın” hatırlatması yapan Fazlı Bayram Hadi…
Konya’dan giden kim olursa olsun, şanına şöhretine bakmadan herkese aynı sıcaklığı, aynı samimiyeti gösteren Fazlı Bayram Hadi’nin Adana’da yaptığı hizmetleri gördükçe gurur duymamak mümkün mü?
Bu şehrin değerlerine sahip çıkmamak “farz”mış gibi üzerimize giydiğimiz gömleği ne zaman çıkarırsak, hem bu şehir hem de bu şehirde yaşayan bizler, bu ülkede hak ettiğimiz yere geliriz…
Ama…
Bütün mesele de bu “ama”da.