Konya'nın Taşkent ilçesinde, tapulu tarım arazileri üzerine kurulacak Güneş Enerjisi Santraline (GES) ilçe halkı tepki göstermeye devam ediyor.
Taşkent’in tarıma elverişli dar bir alanına güneş enerjisi santrali yapılacağı iddiası, ilçe halkını uyutmazken, bu konu 1 aydan uzun süredir gündemdeki sıcaklığını koruyor. Konuya Konya ve İstanbul Taşkentliler Derneği de dahil oldu. Konya Taşkentliler Dernek Başkanı Davut Navruz konu ile ilgili açıklama yaptı. Navruz, “Konya taşkent ilçesi Hıra Mahallesinde bulunan tapulu tarım alanlarımıza bizlerin görüşü ve izni alınmadan sulu ve kuru tarım yapılabilen bahçelerimize özel bir şirketin para kazanması için Konya Valiliği tarafından ‘çevresel etki değerlendirmesi gerekli yoktur’ kararı verilmiştir. Bizler Taşkentliler olarak bu kararı kabul etmiyoruz sonuna kadar da karşısında duracağız” dedi.
TUTARSIZ BİR DOSYA SUNUMU YAPTILAR!
Başkan Navruz, 50 dönüm verimli toprak üzerine kurulacak olan alanın yıllardır tarım yapılan alan içinde, devletin yatırım yaptığı kapalı sistem sulama hattı olan tarım alanı olduğunu hatırlattı. GES yapılacak alanın devlet hastanesine 80, şehir merkezine 150, iş yerlerine 150, TOKİ konutlarına ise 150 metre mesafede olan ve yaşam alanlarına direk etki yapan bir bölgede yer aldığına vurgu yapan Navruz, daha sonra şunları kaydetti: “Bu alanın altında Göksu Nehrinin besleyicisi olan boğaz deresi mevcuttur. Bu su, açık kanallar aracılığıyla Konya Ovasına hem içme hem de sulama suyu olarak aktarılacaktır. Aldığımız uzman görüşlerinde şiddetli bir dolu yağışı sonrası güneş panellerinin parçalanması ile birlikte toprak ve suyu karışacak olan ağır metaller Taşkent ve Konya halkını, hatta doğal yaşamı tehlikeye atacaktır. Güneş panellerinin buraya yapılması ilçe halkını huzursuz edeceği gibi sosyal, ekonomik ve çevre açısından tehlikeye atacaktır. Proje yapmak isteyen şirket proje tanıtım dosyasında kopyala yapıştır tekniğiyle her yanı tutarsız bir dosya sunumu yapmışlardır. Proje tanıtım dosyasında alanın bataklık olduğu yalanını çekinmeden söylemişlerdir. Alanda bir karış bataklık arazi yoktur. Eğer bataklık alan var diyorlarsa meyilli olan arazinin en altında bulunan mevcut HES tesislerin bataklığın içerisinde ve derenin kenarındadır.”
AĞAÇ KESMEDEN PROJEYİ YAPAMAZLAR!
“Proje tanıtım dosyasında alanın tarım alanı olduğu itiraf ederek kendi kendilerini elen veren şirket bir tane ağaç kesilmeden projenin yapılmasından bahsediyor. Bu imkansızdır. Arazide 50 yılın üzerinde yetişkin meyve ağaçları ve genç fidanlar mevcuttur” diyen Konya Taşkentliler Derneği Başkanı Davut Navruz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Proje tanıtım dosyasında yasaların arkasına sığınarak hem devletimizi hem de bizleri zarara uğratmak için yalan yanlış beyanlara yer verilmiştir. Bu alana girişi olan tarihi Roma Yolu Taşkent’in alt tarafından başlayarak proje alanından geçip aşağıda bulunan tescilli tarihi sazak köprüsüne bağlanmaktadır. Bu proje ile hem tarım alanları hem tarih yok edilmek istenmektedir. Proje sahasında çok sayıda kuş ve yaban hayvanları yaşamaktadır bu proje ile yaban hayatı ve ekolojik denge bozulmak istenmektedir. Günümüz iklim krizi ve gıda krizinin yaşandığı bu günlerde topraklarımıza ve tarıma enerjiden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bizler üretime karşı değiliz ülkemizin büyümesi ve kalkınması için üretim elbette şarttır. Tarım alanı olmayan boş ve çorak araziler güneş panelleri için mutlaka değerlendirilmelidir ama bu alan Taşkent’in göbeğinde bulunan şehrin neredeyse içinde olan tarım alanları olmamalıdır.”
İLGİLİ ŞİRKET TUTARSIZLIĞIN KANITIDIR!
Proje tanıtım dosyasında ilerleyen süreçte projenin ilave olarak genişleteceğinden ve gerekli izinlerin alınacağından bahsedildiğini aktaran Navruz, bu projenin hayata geçmesi durumunda Taşkent’te yaşamın tamamen tehlike altına gireceğine vurgu yaptı. Verimli tarım alanı olan toprağın atıl tarım alanı diyerek verimsiz toprak statüsüne sokmak isteyen şirketin, Tarım Bakanlığına bağlı il ve ilçe tarım müdürlüklerinden asla görüş almadığını öne süren Navruz, “Bu da yaptıkları işin ne kadar tutarsız olduğunun kanıtlarından bir tanesidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir kabine toplantısında Kızıldereli sözünden alıntı yaparak söylediği şu sözü de bu projeye olur yazısı verenlere hatırlatmakta fayda vardır. ‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde paranın yenmeyen bir şey olduğu anlaşılacak.’ Buna istinaden bu projeden bir an önce vazgeçilmelidir. Projeden vazgeçilmediği takdirde toplumsal olayların fitili ateşlenmiş olacak. Çünkü bizler bir şirketin para kazanma hırsı karşısında canımız pahasına topraklarımıza sahip çıkacağız. Köylü milletin efendisidir” diyerek sözlerine son verdi.