Kene vakaları özellikle bahar sonu ve yaz başında, yani Mayıs–Temmuz dönemlerinde zirveye ulaşıyor. Çünkü bu dönem kenelerin aktif av bulma ihtimalinin en yüksek zaman dilimolarak biliniyor. Böylelikle iklim değişikliğiyle birlikte artan sıcaklık ve nem oranı, kene üremesini hızlandırmış oluyor.
‘KENELER HASTALIK TAŞIYICI CANLILARDIR’
Veteriner Hekim Mehmet Akif Soylu, kenenin herhangi bir canlıyı ısırmasıyla birlikte, o canlının ateşinin 41 dereceye kadar çıkabileceğini belirtti. Kenenin sık görüldüğü bölgeler arasında Konya’yı da sayan Soylu, “Keneler, hayvanların ve insanların kanını emerek beslenen canlılardır. Vücuda girdikleri yerde iğnelerini batırarak, o anda bulundukları canlının kanını emerler. Bu emme sırasında, kendi vücutlarında taşıdıkları hastalıkları da insana veya hayvana bulaştırabilirler. Bu durum, emilen canlıda 41 derecenin üzerinde ateşe sebep olabilir. Keneler, Türkiye’de özellikle Orta Anadolu Bölgesi’nde sıkça karşılaştığımız, sağlığı tehdit eden hayvanlardır. İl olarak saymak gerekirse Çorum, Yozgat, Konya ve Kayseri gibi şehirlerimizde fazlaca gözlemlenmektedir” diye konuştu.
‘KENEYE KARŞI KULLANILABİLECEK EN BÜYÜK SİLAH KEKLİKLER’
Keneye karşı kullanılabilecek en büyük silahın keklikler olduğunu belirten Soylu, “Keklikler, özellikle yaz aylarında tarım işçileri, çobanlar, kampçılar ve piknik yapan insanlar için riskin yüksek olduğu dönemlerde önemlidir. Tabii, önlem olarak bakanlığımız bu konuyla ilgili binlerce kekliği doğaya saldı; ancak bu kesinlikle geç kalınmış, hatta yetersiz bir uygulama. Çünkü kekliklerin, üç kuruşluk eti ya da iki kurşun sıkma hevesi uğruna avlanmaması gerekir. Öncelikle buna net ve kesin bir şekilde yasak getirilmelidir. Doğanın bir sistemi var. Eğer keyfi şekilde bu sistemle oynarsanız, döner dolaşır bu sıkıntı hepimizi bulur. Keneden korunmada en önemli silah kekliklerken, av belgesi alan vatandaşlarımız ne yazık ki bu hayvanları hobi olarak görüp avlıyor ve öldürüyor. Bunun önüne ivedilikle geçilmesi gerekiyor” dedi.
‘KENE GÖRÜRSENİZ ELLE ÇIKARMAYIN’
Sıkıntının kenenin kendisinde değil, iğnesinde olduğunu vurgulayan Soylu, en ufak bir ihmalin hayati tehlikeyle sonuçlanabileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bireysel olarak herhangi bir canlının üzerine kene konmasını engelleyecek bir sprey ya da ilaç ne yazık ki yok. Bu nedenle, kenenin bulunma ihtimalinin olduğu ortamlardan insanlardan bahsediyorum uzak durulursa, keneden korunmuş olunur. Şu anda bireysel olarak yapılabilecek en etkili çözüm budur. Kuru ve yeşil ot bulunan bölgelerde daha az bulunmak gerekir. İnsanlar ‘Ben keneyi gördüm, hemen oradan alıvereyim’ dememelidir. Çünkü bu hayvanlar, uzman doktorların bile güçlükle çıkardığı canlılardır. Kene vücuda girdiği anda, çam ağacı gibi içeri doğru açılmaya başlar. Bu hayvanı elle tutup geriye çekerek çıkarmaya çalışmak kesinlikle yanlıştır. Eğer en yakın sağlık kuruluşuna ulaşmak mümkün değilse, bir vasıta ya da imkân yoksa kenenin baş kısmı alkolle uyuşturularak iğnesini kapatması beklenebilir. Ardından dikkatlice çıkarılması gerekebilir. Ancak bunu da, bulunduğunuz ortamda en bilinçli kişinin yapmasında fayda vardır. Çünkü kene bilinçsizce çıkarılmaya çalışıldığında, iğnesi vücutta kalabilir. İğne vücutta kalırsa, keneyi uzaklaştırmanız hiçbir anlam ifade etmez. Yani, ‘Keneyi çıkardım, attım, bana bir şey olmaz’ kesinlikle denmemelidir. Çünkü sorun kenenin kendisinde değil, iğnesindedir. Bu nedenle en yakın tıbbi kuruluştan yardım almakta fayda vardır. ‘Ben bu işi biliyorum’ diyerek işgüzarlık yapmanın kimseye ne anlamı ne de faydası olur. Küçük bir ihmal, Allah korusun, hayatınızla sonuçlanabilir.”
‘BELEDİYELER DÜZENLİ İLAÇLAMAYI KESİNLİKLE YAPMALI’
Kenelerin bireysel olarak yok edilemeyeceğine dikkat çeken Veteriner Hekim Mehmet Akif Soylu, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Keneler sert kabuklu hayvanlardır. Bu nedenle bireysel olarak onları öldürebileceğiniz bir sprey, zehir ya da ilaç ne yazık ki yoktur. Sadece biz veteriner hekimlerin kullandığı bazı özel ilaçlar bulunmaktadır. Bu ilaçların, ortamda bulunan diğer hayvanlara zarar vermemesi açısından, sadece işletmelere özel kullanımlarına izin veriyoruz. Bazı geniş çaplı açık alanlarda, canlı bulunma durumuna göre uygulamaya müsaade ediyoruz. Böylece kenenin ölmesi sağlanabiliyor. Ancak bizim kullandığımız zehirlere rağmen hâlâ hayatta kalan keneler oluyor. Bu bile bazı durumlarda yeterli olmuyor. Burada görev biraz da belediyelere düşüyor. Belediyelerin, insanların oturdukları, piknik yaptıkları alanlarda düzenli ilaçlama yapmaları gerekiyor. Ancak belediyeler ne kadar önlem alsa ve ilaçlama yapsa da, kenelerin tamamen yok edilemeyeceğinin bilincinde olunması şarttır.”