Konya'daki bu durum mutsuzluk ve uyku artışına yol açıyor!

Konuya ilişkin açıklama yapan Uzman Psikolog Sema Kavak, “Kavurucu sıcak ve dondurucu soğuk dışında insanlar için havanın yumuşaklığı psikolojiye de iyi geliyor” dedi

Soğuk ve kapalı havaların ruh sağlığını olumsuz etkilediğini dile getiren Psikolog Sema Kavak, gün ışığının azalmasının isteksizlik, mutsuzluk ve uyku artışına yol açtığına vurgu yaptı.

‘KARANLIKTA BAŞLAYAN GÜNLER PSİKOLOJİYİ ZORLUYOR’

Günlerin kısalması ile birlikte insanların mutsuzluğunun bir anda ortaya çıktığına vurgu yapan Uzman Psikolog Sema Kavak, “Havaların soğuması ve gün ışığının azalması, insanların biyolojik ritmini doğrudan etkiler. Daha az güneş ışığı almak; enerji düşüklüğü, isteksizlik, yorgunluk ve genel bir keyifsizlik hali oluşturabilir. Aynı zamanda sosyal aktivitelerin azalması, evde daha fazla zaman geçirilmesi de ruh halinde dalgalanmalara neden olur. Birçok kişi bu dönemde ‘daha durgun’ ve ‘daha hassas’ hissettiğini ifade eder. Aslında yaz ve kış saati uygulamasının ülkemizde kalkması ile insanların karanlıkta uyanıp karanlıkta işe gidip, karanlıkta eve dönmesi hem yetişkinleri hem de çocukları olumsuz etkileyen bir durum iken bu durumun kış döneminde daha keskin halde yaşanma durumudur aslında bahsettiğiniz. Işık bizim de diğer canlılar gibi yaşam ve enerji kaynağımız. Işığa maruziyetimiz azaldıkça maalesef isteksizliklerimiz de bir o kadar artıyor. kavurucu sıcak ve dondurucu soğuk dışında insanlar için havanın yumuşaklığı psikolojiye de iyi geliyor. İnsan, daha olumlu ve daha enerjik olma halinde kalıyor” diye konuştu.

KIŞIN ARTAN UYKU VE KARBONHİDRAT İSTEĞİ PSİKOLOJİK BİR İŞARET

Özellikle soğuk havalarda mevsimsel bunalımın insanların üzerinde etkisinin arttığına değinen Kavak, insanların kapalı havalarda rutin yaptıkları işlere karşı aşırı isteksiz olduklarına da vurgu yaparak sözlerine şu cümlelerle devam etti: “Literatürde ‘Seasonal Affect Disorder’ olarak geçen Psikolojide Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu olarak tanımlanan bu durum, özellikle sonbahar sonu ve kış aylarında ortaya çıkıyor. Herkes klinik düzeyde depresyon yaşamasa da; isteksizlik, motivasyon kaybı, aşırı uyuma, karbonhidratlı besinlere yönelme gibi belirtiler toplumda sık sık görülüyor. Bu geçişlerde özellikle her zaman yaptığımız işleri yapmada duyduğumuz isteksizliğe boyun eğdiğimiz zaman da maalesef derinleşen bir durum oluyor. Aslında mevsim geçişlerinde fizyolojik olarak bedenin karbonhidrat alım isteği nasıl artıyorsa, ruhun da kendini kapatması söz konusu. Kişiden kişiye farklılık gösterse de hemen hemen herkes kapalı ve soğuk hava dolayısıyla birçok şeyi yapmaktan kendini alıkoyma durumunda. Kendini geri çektikçe de yaygınlaşan bir genel bir isteksizlik keyifsizlik ve mutsuzluk artıyor. İnsan sosyal bir canlı ve bir başkasına genel olarak ihtiyaç duyar. Ancak soğuk hava, insanların fiziksel olarak daha az dışarı çıkmasına neden olur. Sosyal temasın azalması, hareket kısıtlılığı ve çevresel uyarıcıların azalması psikolojik olarak içe kapanmayı tetikler. Bu durum düşüklüğünde ve yüksekliğinde sorun yaşatan serotonin ve melatonin seviyelerine etki etmektedir. Serotonin seviyesinde düşüş isteksizliği tetiklerken, melatoninde görülen artış da uyuma isteğini artırmakta. Sonuç olarak mutsuzluk, isteksizlik ve içe çekilme kaçınılmaz olur.”

‘GÜN IŞIĞI BİYOLOJİK SAATİMİZİ DÜZENLER’

Gün ışığının insanlar üzerindeki öneminin altını çizen Psikolog Sema Kavak ruhsal bunalımdan çıkmak için insanların neleri yapması gerektiğini ifade ederek sözlerine şu cümlelerle son verdi: “Gün ışığı, biyolojik saatimizin temel düzenleyicisidir. Işığın azalması; uyku-uyanıklık döngüsünü bozmakta, dikkat ve odaklanmayı azaltmaktadır. Bunun için günışığı aydınlatma kullanılması, mavi ekrandan uzak kalmak da bunlara üretilen alternatif çözüm olarak geliştirilmiştir. Aynı zamanda mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin üretimi düşerken, uyku hormonu melatonin artar. Bu dengesizlik, ruh halinde çökkünlük ve zihinsel yavaşlamayı tetikler. Araştırmalar ve klinik gözlemler ergenler, genç yetişkinler ve yalnız yaşayan yaşlı bireyleri gösterse de bu grup sadece mevsim geçişlerinde değil, her dönem için risk grubunda maalesef. Ergenlerin okul dönemi, sınavlar ve sorumluluklar maalesef bu dönemde motivasyon düşmesi isteksizlikle birlikte başarısızlığı beraberinde getirmektedir. Genç yetişkinler için de sosyalleşmenin azalması en önemli nedenlerdendir. Yaşlılar için de havanın soğuması bedensel şikâyetler ve çevresel desteğin azalması ile yalnızlık duygusu da tetikleyici oluyor. Gün ışığından mümkün olduğunca faydalanmak, düzenli uyku ve beslenme alışkanlığı oluşturmak, fiziksel aktiviteyi ihmal etmemek, sosyal ilişkileri bilinçli olarak sürdürmek, açık havada kısa yürüyüşler yapmak, ruh halindeki değişimleri küçümsememek ve gerekli durumlarda bir uzmandan destek almaktan çekinmemek bu dönemi daha sağlıklı atlatmak için bazı temel öneriler olabilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Konya Haberleri