Merhaba Gazetesi’nin kurucularından, hayatını İslâm’a ve hayır hizmetlerine adayan Halil İbrahim Dağ (Dağsan Amca), vefatının beşinci yılında rahmet ve minnetle anılıyor. Sevenleri, onun yıllarca sürdürdüğü fedakâr hizmetlerini unutmadıklarını dile getirdi. Dava arkadaşları, Dağsan Amca’nın hem vakıf çalışmalarındaki cömertliğini hem de garibanlara kol kanat geren kişiliğini ‘vakıf insan’ sözleriyle ifade etti.
YALMAN: BEN RAHMETLİYE 'VAKIF İNSAN' DERDİM
Halil İbrahim Dağ’ın beş’inci yıl dönümünde konuşan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Lütfi Yalman, Dağsan Amca’nın her derde derman olduğuna veya olmaya çalıştığına vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı: “Dağsan abimiz, imkânları yerinde, varlıklı bir insandı ve bu varlığını hayır hasenat işlerine vakfederdi. Siyasi ya da vakıf çalışmalarında koştururken onun fedakârlığı, tabiri caizse göz kamaştırırdı. Allah rahmet eylesin. Hacı Dağsan abi, insanlara hizmet konusunda kendi işlerini aksatan, hatta bir kenara bırakan bir yapıya sahipti. İşi olan kesinlikle ona başvururdu; işsiz olan ona gelirdi; kızını ya da oğlunu evlendirmek isteyen yine ona gelirdi.
Hacı Dağsan abi mutlaka bu durumlara bir çözüm bulur yahut bir öneride bulunurdu. İnsanların dertleriyle bir şekilde dertlenirdi. Böyle bir yapısı vardı. Bu yüzden ben rahmetliye ‘vakıf insan’ derdim. Bu çalışmaları yaparken onun kızdığını veya öfkelendiğini Allah şahittir ki hiç görmedim. Bu gerçekten enteresan bir durumdu. Hayatımızda ne olursa olsun bir şeyler aksar, bir şeyler eksik olur; ister istemez sinirleniriz. Ama Hacı Dağsan abimizde bir aksaklık olduğunda o hiç kızmaz, hiç öfkelenmez; sonuna kadar çabalar, işi takip ederdi. Neredeyse de hiçbir işten olumsuz bir netice aldığını görmedim. Köyünde kaldığı süre boyunca Kur’an kursunun bir derdi olsa onunla ilgilenirdi. Merhaba Gazetesinin bir sıkıntısı olsa ona çare bulmak için gayret ederdi. Partide maddi bir sorun olduğunda imkânı el verdiğince onunla uğraşırdı. Milletin derdiyle uğraşırdı; işin özeti, kesinlikle yerinde durmazdı. Rahmetli, kendi ahireti için çalışıyordu. Allah ona rahmet etsin.”
'DAĞSAN AMCA HER ZAMAN YANIMIZDAYDI'
Saadet Partisi Konya İl Başkanı Mehmet Demirel ise rahmetli Halil İbrahim Dağ’a Dağsan amca diye hitap ettiklerini ifade ederek vakıf çalışmalarında ya da gerçekleştireceği hiçbir organizasyonda yalnız kalmadığının altını çizdi Demirel Halil İbrahim Dağ ile alakalı şu cümleleri kaydetti: “Halil İbrahim Dağ’a biz ‘Dağsan Amca’ derdik. Gerçekten çok güzel bir insandı. Gerek partimizle ilgili, gerekse Müslümanların durumu hakkında sık sık istişare ettiğimiz bir ağabeyimizdi. Bir organizasyon olduğunda genelde mutlaka görüşürdük.
“Mehmedim, ne yapıyorsun? Her şey yolunda mı? Ben sana ve programına nasıl destek olabilirim?” diye muhakkak sorardı. Vakıf çalışmalarında çok fazla görüştüğümüz zamanlar oldu. İstanbul’un Fethi ile ilgili otobüsler kaldırılacağı zaman bize, “Bizim yapacağımız bir şey var mı? Kaç otobüs götüreceğiz?” diyerek sorar; İstanbul’a daha fazla gencin götürülmesi noktasında maddi ve manevi çalışmalar yapmamızı sağlardı. Allah gani gani rahmet etsin; davamıza çok büyük hizmetleri oldu. Rahmetli, Erbakan Hocamıza karşı çok büyük hayranlık duyan biriydi. Allah rahmet eylesin, Allah yerini doldursun inşallah. Gerçekten bize böyle dava büyüklerine, böyle ağabeylere ihtiyacımız var.”
'DAĞSAN AMCA GARİBANLARIN AĞABEYİYDİ'
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konya Şube Başkan Danışmanı Abdurrahman Korkmaz’da Halil İbrahim Dağ’ın elinin boş olduğuna ve kimin nerde ne zaman yardıma ihtiyacı var ise muhakkak yardımcı olduğuna değinerek şu cümleleri kullandı: “İbrahim Dağsan amcamız, Konya’mızın çınar amcalarından biriydi.
Millî Görüş davasına omuz veren, hep yük götüren, yük taşıyan; sır saklayan, iş çözen, problemlere mutlaka çözüm önerisi olan; fakir fukaranın elinden tutan; nerede bir Kur’an kursu ya da cami inşaatı varsa oraya mutlaka bir katkısı bulunan biriydi. Sabah evinin önüne hangi dernekten, hangi vakıftan geldilerse o gün akşama kadar onlarla birlikte gider, onların ne problemi varsa çözer, onlara yardımcı olurdu. Rahmetli Erbakan Hoca’yı gerçekten çok seven ve siyasi anlamda da destek olan, Konya’nın garibanlarının ağabeyiydi. Cenâb-ı Hak gani gani rahmet etsin. Güzel yaşadı, güzel gitti. Rabbim taksiratını affetsin. Geride kalanlara sıhhat ve selametler versin. Dağsan Amcamızı biz hep iyi bildik, iyi tanıdık; bunun da şahidiyiz. Allah rahmet eylesin.”
HALİL İBRAHİM DAĞ KİMDİR?
Halil İbrahim Dağ. 1935 yılında Konya'da doğdu. İlkokulu Çumra'nın Karkın kasabasında okudu. Hayatı boyunca hep sosyal hizmetlerde bulundu. Askerden geldikten sonra Karkın Belediye Meclis Üyeliği'ne seçildi. Çok hizmetlerde bulundu. 1969 yılında Konya'ya geldi. 1989 yılında Karatay Belediye Meclis Üyeliği'ne seçildi. 15 yıl Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği yaptı. Dağ, 10 Aralık 2020 günü hayatını kaybetti.
'MERHABA GAZETESİ BİZİM GÖZ BEBEĞİMİZ'
Merhaba Gazetesi'nin kurucuları arasında yer alan merhum Halil İbrahim Dağ, “Merhaba Gazetesi, bizim göz bebeğimiz. Kuruluş aşamasında çok zorluk çektik ama bütün zorluklara göğüs germeyi başardık. Merhaba, ümmetin sesi oldu” demişti. Merhaba Gazetesi'ni kurmak için çok niyetlendiklerini ama o dönemde yeterince maddi kaynak oluşturamadıklarını 2019 yılında gazetemize verdiği röportajda dile getiren Halil İbrahim Dağ, “Türkiye'de Yarın Gazetesi'nin temsilcisiydik. Türkiye'de Yarın Gazetesi'nin 60 bin liralık bir matbaası vardı, onu sattık. Türkiye'de Yarın'ı Merhaba Gazetesi'ne çevirmeye karar verdik. Gerçekten o süreçte çok eziyetler çektik. Para yoktu. O dönemin il başkanı, ilçe başkanı ve ben Avrupa'ya gitmeye karar verdik. Bir makine o dönem 120 bin liraydı. Bizim ise 60 binimiz vardı, 60 bin liralık da bir açığımız bulunuyordu. O dönem yeterli kaynak sağlayabilmek adına yurt dışına gittik. Planlamayı doğru yapamamışız. Yurt dışında da aradığımızı bulamadık. 10-15 gün Avrupa'da kaldık, sonra geri döndük” şeklinde konuşmuştu. Merhum Dağ, ayrıca şunları ifade etmişti: “Ben, Mustafa Özkan, Zülfikar Gazi, Rıza Güneri, Mustafa Özkafa, Mehmet Oktut her hafta toplanıyoruz. Para yok. Gazeteyi de kurmak istiyoruz, kurulması için de inanılmaz mücadele gösteriyoruz” diyen Dağ, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Erbakan Hocamızdan destek istedik. İstenilen parayı bulduk, gazetemizi zorlu şartlar altında kurduk. Merhaba Gazetesi de Erbakan Hocamızın gözbebeği oldu. Erbakan Hoca, hem Milli Gazeteyi okurdu hem de Merhaba'yı. Hocanın Merhaba'yı okumadığı gün yoktu. Gazetenin günlük planları yapılırdı, haberleri yapılırdı, Erbakan Hocanın onayına sunulurdu. Gazete, tam bir ümmet gazetesiydi. Bütün arkadaşlarımız her zaman garibanın yanında oldu. Bütün zorluklara, baskılara rağmen, Merhaba Gazetesi, hep doğruları haykırdı. İlkeli, tutarlı anlayışından hiç taviz vermedi. Bu yaşıma geldim, her gün evime Merhaba Gazetesi gelir. Okurum, gazete çalışanlarını tebrik ederim. Bu gazeteye çoğu insanın emeği geçti. Ümmetin parası ile kuruldu. Bugünkü arkadaşlar da böyle bir hassasiyet ile çalışıyor. Açıkçası Merhaba Gazetesi bizim bir evladımız, dostumuz gibi.”