Alâeddin Camii, Konya'da Alâeddin Tepesi üstünde Anadolu Selçuklu Devleti devrinde şehrin ulu camisi olarak inşa edilmiş bir yapı olarak biliniyor. Selçuklulardan kalmış olması camiye olan ilgiyi ve alakayı artırıyor. Alâeddin Camii’nde 4 yıldır gönüllü olarak temizlik yapan İlyas Küçükölmez, pazartesi günleri hariç caminin temizlik işleriyle ilgileniyor.
TEMİZLİK İŞLERİNE GÖNÜLLÜ OLARAK BAKIYOR
Küçükölmez, gönüllü olarak caminin temizlik işleriyle ilgilendiğini belirterek, “Ben burada 4 yıldır gönüllü olarak temizlik işlerine bakıyorum. Sabah gelirim, akşam saat 6’ya kadar camide duruyorum. Her Cuma namazından önce ayrıntılı toz alırım. Pazartesi günleri ise dinleniyorum. O günü kendime izin yaptım” dedi. Caminin depremden dolayı kıblesinin değiştiğini ifade eden Küçükölmez, “Alaaddin Cami yığma bir toprak üzerine kurulu bir yapı. O yüzden her deprem olduğunda cami yönünde bir kayma olmuş. Kayma olmaması için her kolon arası demirlerle güçlendirilmiş. Kayma nedeniyle halıyla duvar arası 3 metre kadar bir boşluk oluşmuş. Kayma olduğu için kıblede de bir kayma meydana gelmiş. 15-20 cm sağa kayarak kıblenin sapmasına sebep olmuş” diye konuştu.
40 YILLIK BİR EL İŞÇİLİĞİ
Alaaddin Camiinin bulunan mihrap el işçiliğiyle yapılmış olması Konyalıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Küçükölmez ise mihrap hakkında şu sözleri söyledi: “Ahlatlı Hacı Memduh Efendi tarafından yapılan minber ’in yapımı 40 yıl sürmüş. 1155 yılında yapılan mihrap, 9 yüz yıllık bir tarihi eser. Hacı Efendi minber’i birbirine geçmeli olarak yapmış ve hiç çivi kullanmamış. Buradaki Mihrabı yaptıktan sonra Beyşehir Eşrefoğlu Camisine giderek aynı mihrabı oryada yapmış.”
‘CAMİDE ROMA DÖNEMİNDEN 8 KOLON VAR’
Alaaddin Cami mihrabı ise Selçuklulardan kalma olduğu biliniyor. Camide birçok tarihi eserin olduğunu belirten Küçükölmez konuşmasını ise şu sözlerle sonlandırdı: “Mihrap Selçuklulardan kalma bir eser. Caminin kubbe deseniyle halının deseni aynı. Caminin 53 tane kolonu bulunuyor. Kolonların bir kısmı toplama kolon, roma döneminden 8 tane kolon var. Selçuklulardan da kalan kolonlarda var. Zaten kolonlar önceden ahşapmış sonradan mermere çevirmişler. Kimisi alaaddin tepesine önceden kaleydi diyor, kimisiyse gözetleme kulesi olduğu ileri sürüyor. Caminin Cuma hazırlıklarına ise saat 12 de başlanılır. Aynı saat içerisinde türbe açılır ve saat 3’e kadar türbe açık olur. Türbede içerisinde camiyi yaptıran 8 tane sultanın türbesi var. Mezarlıklarının üzeri ’de çinilerle kaplı. Caminin avlusunda ismi belli olmayan ve açıklamanın da olmadığı mezarlıkların bulunması gözlerden kaçmıyor. Mezarların ise kime ait olduğunu bilmeyen gösterişli olan mezarın padişahın olduğunu diğer mezarlarının ise padişahın yaverleri olduğu ifade ediliyor.”
ALAADDİN CAMİİ’NİN YAPIMI İKİ AŞAMADAN GEÇMİŞ
Yapımı iki aşamada gerçekleşti. I. Mesud döneminde başlayıp onun ölümünden sonra yerine geçen II. Kılıçarslan’ın caminin avlusuna bir kümbet inşa etmesi ile son buldu. Yaklaşık 26 yıl sonra I. İzzeddin Keykavus yapıyı genişletmeye başlamış; ölümü üzerine yarım kalan inşaat I. Alaaddin Keykubad'ın saltanatının ilk yıllarında tamamlanmıştır. II. Kılıçarslan'ın caminin avlusunda inşa ettirdiği kümbet Selçuklu hanedanının büyük kısmının mezarı oldu.