Saadet Partisi Karatay İlçe Başkan Yardımcısı Celal Demir, Türkiye’nin büyük bir ekonomik kriz yaşadığını ve sosyal çözülmelerin görüldüğünü söyledi. Demir, ekonomik sıkıntıların sadece maddi değil, manevi alanda da büyük yıkımlar oluşturduğunu belirterek, “Faiz düzeni, uzun vadeli borçlar, adaletsiz yargı kararları insanları yaşamaktan soğutuyor. Boşanmalar ve madde bağımlılığı arttı. Artık ilkokul çağındaki çocuklar bile bu karanlık bataklığa sürükleniyor. Ciddi bir ahlaki çöküşün arifesindeyiz” ifadelerini kullandı. Demir, sanayidekilerin sabah çalışmadığını, işlerin durma noktasına geldiğini iddia etti.
KURBAN KESİLMİYOR ZİYARETLER UNUTULUYOR!
Demir, gelenek ve göreneklerin kaybolduğunu, değerlerin yitirildiğine dikkat çekti. Bayramların ruhunun kaybolduğunu ve bu ekonomik düzende insanların işin içinden çıkamadığını vurgulayan Saadet Partisi Karatay İlçe Başkan Yardımcısı Celal Demir, daha sonra şunları kaydetti: “Kurban Bayramı için hazırlıklara başlayacağız. Aylık bütçemizi hesaplayarak, gelirimizle giderimizi orantılayıp cebimize uygun büyükbaş veya küçükbaş kurban alacağız. Küçükbaş kurbanlıklar 16 bin ile 20 bin TL, büyükbaş kurbanlıklar ise 230 ile 350 bin TL arasında değişiyor. Üreticilerle pazarlık imkânı da mevcut. Ancak şöyle bir gerçek var. Asgari ücret 22 bin 104,67 TL. En düşük emekli maaşı eğer hastaneye gidilmezse, ve ilaç alınmazsa 14 bin 469 TL. En düşük memur maaşı ise 45 bin 531 TL. Bunun kirası, elektriği, suyu, doğalgazı ve daha sayamadığım birçok gider kalemi var. Hâl böyle olunca giderlerin toplamı aylık 17 bin ile 25 bin TL arasında değişiyor. Bu hesabın içinden hangi ekonomist çıkabilir? Gerçekten merak ediyorum. Bu durum bizim kültürümüze de zarar verir hale geldi. Eskiden bayram dendi mi büyükler ziyaret edilir, dostlara gidilirdi. Şimdi tatil fırsatı olarak görülüyor. Kurban kesenlerin sayısı düzenli olarak azalıyor. Bayramı yaşamıyoruz, sadece takvimde görüyoruz. Ziyaretler kısaldı, ömürler de kısaldı.” Saadet Partisi Karatay İlçe Başkan Yardımcısı Celal Demir, bu girdaptan çıkış yolunun ise adaletli bir ekonomi, ahlaki bir düzen ve insana değer veren bir yönetim anlayışı olduğunun altını çizdi. Demir, “Aksi hâlde, ne bayram kalır ne umut” diyerek sözlerini tamamladı.