Konkordato, borçlu şirketlerin mali durumunu düzeltip iflastan kurtulmasını amaçlayan bir süreç. Ama bir çok alanda amacına ulaşamayan bu uygulama son yıllarda Türkiye’de şirketlerin başvurduğu bir yöntem oldu.
NE ÖDERİM NE İNKAR EDERİM
Konkordato İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlendiği için adı da bu yasa ile anılıyor. Bir şirket için ‘iflas’a yakın bir algı oluşturan konkordato süresi ile de çözüm odaklı değil.
Borç ödeme sorunu yaşayan birçok şirket konkordato yoluna gitmeye başladı.
Bu durum, şirketlerin mali sorunlar içinde olduğunu gösteriyor. Konkordato ‘ne öderim ne inkar ederim’ anlayışının yasal hale getirilmesi olarak gözüküyor.
HACİZLER DONDURULUYOR, İPOTEKLER SATILAMIYOR
Borçlarını ödeyemeyip konkordato başvurusu kabul edilen şirketlerde alacaklılar haciz işlemi yapamıyor, bankalar kredilerini isteyemiyor, ipotekler satışa çıkarılamıyor.
Dolayısıyla konkordato ilan edilen şirkete devlet koruma sağlıyor. Piyasadan taksitle mal ya da ürün alan şirketler borçlarını ödeyemedikleri için alıcılarla karşı karşıya geliyor.
MALİYETLİ BİR ZAMAN DİLİMİ
Konkordato sürecini maliyetli bir zaman dilimi olarak dikkat çekiyor.
Mahkemeye sunulan proje ve evrakların hazırlığı, şirketlerin maliyesini denetleyecek komiserlerin ücretleri ve tüm masraflar büyük bir meblağ oluşturuyor.
Bir firma konkordato ilan ettiğinde eski borçlarını askıya alıyor. Bu firma ile çalışanlar da paralarını alamadıkları için büyük sorun yaşıyor ve darboğaza giriyor. Ülkenin bir çok yerinde iş yapan ve taşeronlarla çalışan bir firma konkordato ilan ettiğinde taşeron firmalar da alacaklarını tahsil edemedikleri için büyük mağduriyet yaşıyor.
ALACAKLILAR YILLARCA BEKLİYOR
Konkordato kararından itibaren şirketin tüm borçları bekletiliyor, icra takibi yapılamıyor.
Mahkemenin atadığı konkordato komiserleri ise şirketin bilançosunu inceliyor ve şirketin borçlarını ödeyip ödeyemeyeceğini tespit ediyor.
5 aylık sürecin sonunda komiserler şirketin borçlarını ödeyebileceğine kanaat getirirse, mahkeme 12 aylık kesin mühlet kararı veriyor. Bu süre zarfında şirket, alacaklılarla bir ödeme planı üzerinde anlaşmaya çalışıyor.
Alacaklıların çoğunluğu bu planı kabul ederse, mahkeme konkordato tasdik kararı veriyor ve şirket belirlenen süre içinde borçlarını ödemeye başlıyor.
SUİSTİMALE AÇIK BİR ALAN
Dolayısıyla bir konkordatonun tasdik olma süresi yaklaşık iki yılı buluyor.
Sonrasındaki ödeme planı da birkaç yıla yayıldığında, alacaklıların borcunu tahsil edebilmesi uzun yıllar sürebiliyor. Enflasyonist ortamda paranın değeri de azalıyor.
Bazı şirketler konkordatoyu kötü niyetle kullanabiliyor. Borçlarını yıllarca ödemiyorlar ve bu sayede yeni bir şirket kuruyorlar.