Suriye'de savaşın 6. yılı geride kaldı. Savaşta milyonlarca insan hayatını kaybetti ve yaralandı. Çoğu Suriyeli ülkesini terk ederek, Türkiye'ye sığındı. Bu ailelerden biri de zorlu yaşam koşullarına karşı ayakta kalmak için direnen Hammud ailesi. Çok zor şartlar altında Suriye'de kurdukları evi savaşta kaybeden aile 7 kişi ile Konya'da küçücük bir evde yaşıyor. Ailenin küçük çocuğu Hasan Hammud ise doğuştan yakalandığı ve tedavisi olmayan cilt hastalığı ile mücadele ediyor. Yaz, kış çıplak gezen küçük Hasan'ın rahatlaması için klima ve nemlendirici kremin eksik edilmemesi gerekiyor. İnşaat işçisi olarak çalışan ve oğluna bu şartları sağlayabilecek imkanı olmayan baba İbrahim El Hammud da yetkililerden oğluna yardım etmesini istiyor.
HASTALIĞININ TEDAVİSİ YOK
Oğlunun yakalandığı acı hastalığı anlatırken gözleri dolan, çaresiz baba İbrahim El Hammud, Hasan'ın vücudunda yaraların hiç eksik olmadığını dile getirdi. Hasan'ın hiç terlemediğini, sıcaklığının vücut içinde biriktiğini söyleyen acılı baba, “Devlet böyle hastalara maaş verebiliyormuş. Bunun için hastanın hastalık derecesinin yüzde 90 olması lazımmış. Oğlum, ayaklarını ve ellerini kullanamıyor. Böyle giderse yatalak kalacak. Devlet oğlumun hastalık derecesini yüzde 40 olarak belirledi. Hasan'ın yaz kış üstü açık. Hastalığının tedavisi yok. Ben ne kendim için ne başka bir iş için bir şey istemiyorum. Oğlumun nemlendirici kremini alamıyorum. Suriye'de evimiz vardı. Savaşta yıkıldı. Savaşta yıkılan o evde Hasan için ayrı bir oda yapmıştım. Oda eşyasız ve büyük bir klimaydı. Boş olan odanın tabanına su döküyorduk. Klima suya etki ederek odayı daha fazla serinletiyordu. Türkiye'de böyle bir imkan bulamadım. Küçük pervaneyi çalıştırarak, Hasan'ın vücudunu serinletmeye çalışıyorum. Oğluma krem ve klima imkanı sunmaları için yetkililerden yardım bekliyorum” dedi.
SAÇLARI ÇIKMADIĞI İÇİN AĞLIYOR
Okula gidemeyen ve hastalık sebebi ile okula gidemeyen Hasan'ın bu konuda çok ağladığını belirten baba, İbrahim El Hammud, “Diğer çocuklarımı tıraş ettirmeye götürürken Hasan ağlıyor. Oğlumun hiç saçları çıkmadı. Bir gün üzülmesin diye eve bir berber getirdik. Hasan'a önlüğünü giydirdi ve onu tıraş ediyormuş gibi yaptı. Sonra saçına ve ve yüzüne kolonya sürdü. Çok sevinmişti. Hasan, en çok okula gitmeyi, arkadaşları ile oynamayı istiyor. Elleri ve ayakları tutmadığı için oyun oynayamıyor” diye konuştu. Hasan'a 'Büyüyünce ne olmak istersin diye sorduğumuzda bize: 'Öğretmen olmak istiyorum' dedi.
HASAN UYUMUYOR UYUTMUYOR
“Hasan, özellikle gece vakti büyük acılar çekiyor. Vücudunda ağır yanmalar var. Geceleri ağrıdan sızıdan bağırıyor, ağlıyor. Acısına dayanamıyoruz. Hem kendisi ağlıyor, hem de bizi ağlatıyor” diyen baba Hammud, “Hasan'ı bu yaşa getirene kadar, çok zorluklar yaşadık. Savaşlar atlattık, ölümle burun buruna geldik. Suriye'de evimiz yıkıldı. Elektriğimiz ve suyumuz kesildi. Hasan'ın acısı ona katlandı. Bu çocuğun acısına birisi ortak olsun” şeklinde konuştu.
HERKES HASAN'DAN UZAKLAŞIYOR
Havaların çok sıcak olduğu günlerde Hasan'ın vücudunda dayanılmaz kokuların ortaya çıktığını ve Hasan'dan herkesin uzaklaştığını ifade eden gözü yaşlı baba, şunları kaydetti: “ Hasan'ı hastaneye götürürken genellikle toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalıyoruz. Kendisini serinletecek bir şey olmadığı için Hasan'ın vücudu kısa zamanda kokabiliyor. Bu duruma çok şahit olduk. Tramvayda giderken bu durumu bir kez yaşadık. Hasan'ın bulunduğu yerden herkes uzaklaştı. Herkes parfümünü çıkarıp, sıktı. Çok üzüldük ama yapacak bir şeyimiz de yok. Hasan'ımın kokusuna bir annesi bir de ben dayanabilirim. Bizim derdimize çare bulsunlar.”
EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com