Kapımızdaki tehlike!!

Dr. İbrahim Büyükeken

Son 2 yıldır devam eden kuraklığın pençesindeki ikinci kışı karşılıyoruz. Geçen sene başlayan yağışsız periyod ikinci yılına girdi…Endişelerimiz her geçen gün daha da artıyor…

**

Yaz, kış, sonbahar ve ilkbahar derken beklediğimiz yağışlar bir türlü gelmedi. Ülkemizin bir bölümü sel felaketiyle boğuşurken, bir kısmı da kuraklık tehdidiyle karşı karşıya…

**

Geçtiğimiz hafta yıllık izindeydim. İzni de fırsat bilerek köye de gittim. Son iki yıldır etkili olan kuraklığa bir kez daha şahit oldum…Susuz kış kapıda maalesef...

**

Önceden her sonbaharda düşen yağmurlar Kasım ayının sonu gelmesine rağmen hala düşmedi. Çiftçi mecburen yer altı sularından faydalanmak zorunda kalıyor…Yer altı suları da alarm veriyor ne yazık ki!

**

Güz döneminde kullanılan yer altı suyu ile birlikte elektrik masrafları daha da katlanıyor. Üstüne bir de fahiş oranda artan gübre fiyatları ve mazota her hafta gelen zamlar...

**

Çiftçinin maliyeti üst üste biniyor. Maliyet arttıkça kazanç düşüyor. Birçok çiftçi bu sene zararına ekim yapmak zorunda kaldı…Kısacası; çiftçi fedakarlık yaptı..

**

Çiftçinin tek korkusu artan girdi maliyetleri değil devam eden kuraklık…Kuraklık böyle devam ederse, rekolte kaybındaki artışın sürmesi kaçınılmaz bir son…

**

Buğday krizi demek açlık demek, kıtlık demek. Artık eskisi gibi Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerden de buğday ithal edemiyoruz. Onlar da mecburen ithalata kota koymak durumunda kaldı…

**

Türkiye şu an bile buğday tedariğinde sıkıntı yaşıyor. Un fiyatlarında rekor artış yaşandı. Bu artış ekmeğe ve simite de yansıdı. Önümüzdeki günlerde ekmeğe yeni zammın gelmesi gündemde…

**

Konya Ovası Türkiye’nin tahıl ambarı…Fakat üretici buğdaydan kazanamadığı için ayçiçeği ve mısır gibi ürünlere yönelmek zorunda kaldı…Kuraklık sorununa çare bulunamazsa Konya Ovası kocaman bir çöle dönecek…

**

İnsanın da bitkinin de hayatını idame ettirmesi için en önemli etmen su. Konya Ovası Projesi kapsamında yıllardır devam eden projeler bir türlü bitirilemedi maalesef…

**

Mavi Tünel’den Hotamış Depolamasına su gelecekti. 2015’te suyun gelmesini beklerken, yapılan 124 kilometrelik AHİ kanalının çürük olduğu gerçeğiyle yüzleştik…

**

AHİ Kanalından iki defa su bırakıldı. İkisinde de kanalda çökmeler meydana geldi. Kimi obruk var dedi, kimi müteahhit firmaların kanalı çürük yaptığını öne sürdü…

**

Kimseden net bir açıklama da gelmedi. 2021 bitiyor ama kanaldan su gelmesini bırakın, kanal sökülmeye başlandı. Yeni bir proje ile ilgili bir açıklama da yapılmıyor. Devlet sırrı gibi adeta…

**

Konya Ovası’nın şu an önemli ihtiyacı su. Dedikleri gibi 2015 yılında Mavi Tünel’den Konya Ovası’na su gelseydi bugün bu endişelerin büyük bir kısmını yaşamıyor olacaktık…

**

Yer altı suları her geçen yıl daha da çekiliyor. Böyle giderse Türkiye için stratejik bir ürün olan şeker pancarı üretimi de tehlikeye girecektir. Ne evde şekerimiz, ne ambarda unumuz olacak!!!

**

KOP İdaresi ve DSİ, Konya Ovası’nın su sorununa çare bulmak daha fazla çaba göstermeli. Kütüphaneleri de bırakın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü açsın, belediyeler açsın…

**

Kapımızda “susuz bir kış” tehlikesi var. Bırakın tarımsal sulamayı içecek su bulmakta sıkıntı çekeceğimiz günler kapıda…Susuzluğun ardı kıtlıktır, yokluktur.. Zaten şu an hafiften yaşamaya başladık…

**

İç karartıcı bir yazı olduğunun farkındayım. Abartıyor diyenler de olabilir. Ama gerçekler böyle maalesef. Derdimiz ne üzüm yemek ne de bağcıyı dövmek…

**

Sadece kamusal görevimizi yapıyoruz. Susuzluk, kuraklık kapımızda. Acilen bir eylem planı hazırlanmazsa daha kötü günleri görmemiz kaçınılmaz. Susuz bir kış demek, kıtlıkla geçirilecek bir yaz demektir…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (10)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.