Kadın Hakları

Nurten Selma Çevikoğlu
8 Mart hareketli bir gündü. Bir yandan insanlığın iftihar şahsiyeti, beşeriyetin en doruk noktasındaki kalite kişisi büyük önder Hz. Muhammed Mustafa aleyhissâlâtü vesselâm’ın mübârek doğumlarını idrak ettik. Aynı gün ‘Dünya Kadınlar Günü’ de kutlandı. Mevlîdi yazdık ama Kadınlar Gününü yazamadık. Efendim Kadınlar Gününün dışındaki günler sanki erkekler günü mü? Aslında her gün hem kadınlar-erkekler hem çocuklar-yaşlılar günü. Yâni her gün hepimizin günü. İllâ bir tek gün mü özellere tahsis edilmeli?

Ancak kadınlar toplumun belkemiği ve temel taşı olduğundan bu vesileyle bazı konuları tartışmaya açmak yerinde olur düşüncesiyle bu yazıyı kaleme aldık.

Dünyânın gelmiş geçmiş en büyük eğitimcisi Peygamber aleyhissâlâtü vesselam kadınlara nasıl bakmıştır onları nasıl ve ne yönde değerlendirmiştir, önce buna bakmamız lâzım geldiğine inananlardanım. O güzide şahsiyet aleyhissâlâtü vesselam kadınları aziz ve azize bilmiştir. O; küçük-büyük, yaşlı hanımlara pek ehemmiyet göstermiştir. Kendi devrinde toprağa diri diri gömülen kız çocuklarına getirdiği prensiplerle yeniden hayat bahşetmiş ve dünyânın en hatalı icraatına son verdirmiştir. Bu büyük bir inkılaptır.

Kendisi evlilik hayatı boyunca eşlerine ve fikirlerine değer vermiş onlarla iştişâre etmiştir. Eşleriyle yaptıkları istişâreleri neticesinde aldığı kararları da hep uygulamıştır. Onların hatır ve gönüllerini hiç kırmamış son derece duyarlı, anlayışlı ve müşfik davranışlar sergileyerek bütün insanlığa örnek olmuştur. Evlilikleri süresince hanımlarını bugünkü erkeklerin yaptığı gibi incitmemiş, onları ezmemiş hep hak ve hukuklarını gözetmiştir. Bilindiği gibi hak ve hukukun çiğnendiği yerde münakaşa ve anlaşmazlıklar çıkar. Erkek bugün gücüyle bunu bastırmakta kadını ezmekte bu sebeple de birçok aile yuvası temelden sarsıntılar geçirmektedir. Peygamber aleyhisselam işte tam bu noktada rehber ve önder bir aile reisidir. Aslında dünyâdaki tüm aile reisleri O’nu kendilerine rehber edinseler problemler kendiliğinden çözülecektir. Hatta Hz. Peygamber örnek alınsa belki de hiç problem çıkmayacaktır. O kâinatın örnek şahsiyeti aile yaşantısında ince, nezih, hoşgörülü ve sabırlı idi. Hanımlarına küsmez onlara zulmetmez hep hayırhah davranırdı. Onları insan yerine koyar, hatırlarını sorar, fikirlerini önemserdi. Kadınları herhangi bir maddi istifâde niyetiyle kullanmaz onları kendisine bahşedilen nimet olarak bilirdi. Eşlerini ayrı ayrı sayar ve severdi. Eşlerinin aile yakınlarına son derece hürmet gösterirdi. Eşleriyle beraberken onları sıkmaz, bunaltmaz hatta hoş latifeler yapardı. Yaşlı hanımlarla dahi şaka türünde latifeler yaparak gönüllerini alırdı. Ev işlerinde eşlerine yardım eder, ağlayan çocukları avuturdu. O ne güzel bir aile reisi idi. O, aleyhissâlâtü vesselam bugünkü aile reisi erkeklere âdeta bir mutluluk reçetesi sunmuştur.

 Hayatının son haccını ifâ ederken irad ettikleri meşhur Vedâ Hutbesinde bile kadınların hak ve hukuklarına riâyet edilmesine dikkat çekmiştir.

Buyuruyorlardı ki: “ Size kadınlarınızı haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Tanrı emâneti olarak aldınız, onların iffetlerini ve namuslarını Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinizdeki haklarınız, onların da sizin üzerinizde hakkı vardır.”

Kadınlar erkeklere Allâhü Teâlâ’nın bir emâneti. Şu yaşadığımız asırdaki kadınların ahvâline bakınca erkeklerin bu emânete hiçte titiz davranmadıklarını ne yazık ki muşâhade etmekteyiz. Kadınlarımızın uluorta tüm güzelliklerini sergiledikleri, değer kavramlarını sıfırladıkları son asırda kadın emânetinin ehil ellerde olmadığını ortaya koymaktadır. Bu yakışıksız durum aklı başında olan herkesi rahatsız ettiği halde tedbir alma noktasında bir hayli gecikilmiştir. Bu bir hak ihlâlidir.

Öte yandan bugün nice ümit ve hayallerle kurulan aile yuvalarında bir türlü mutluluk temin edilememektedir. Özellikle memleketimizde katı bir biçimde uygulanan menfi boyuttaki erkek baskısıyla yürütülen aile yuvalarında bin bir türlü güçlük ve sıkıntı mevcuttur. Kadınlar etraflarının yerli yersiz söylentileri, çocuklarının babasız büyümemesi ve ekonomik sıkıntılar sebebiyle aile içerisinde hak ve hukukları çiğnenmiş ve ezilmiş olarak yaşamaktalar. Kocaları tarafından haksız yere tartaklanan, içki içen kocasından ölesiye dayak yiyen kadınlar olduğu gibi kumar oynayarak zorla karısını çalıştırıp parasını yiyen, ahlaksızlık yaparak kendi hanımına olmadık hakaretler yapan aile reisi kocalar var günümüzde. Aile içi geçimsizlik ve şiddet tüm aile fertlerinin dengelerini alt üst etmektedir. Bu sebeple bugün cinnet, cana kıyma, depresyona girme veya amansız hastalıklara yakalanma gibi birçok problem ortaya çıkmaktadır.

Dünya Kadınlar Günü adına idrak edilen günlerde bizler en çok çarpık yapılanan aile içi sıkıntıların giderilmesine yönelik çalışmaların yapılamasını ilgililerden âcilen istiyoruz. Çünkü toplumun temeli ailelerden oluşuyor. Ailede kadının ruh sağlığının, moralinin yerinde olması tüm aile fertlerine olumlu yansıma olarak geri döneceğinden kadının huzurunun ve mutluluğunun temin edilmesi şarttır. Bu konuda aile ile ilgili Devlet Bakanlığının aile içi huzur ve mutluluğun temin edilmesi ve ailede eşlerin davranışlarının sağlıklı bir şekilde yürütülmesi adına eğitici-öğretici, bilgilendirici çalışmalar yapmasını şiddetle arzu ediyoruz.

Bunların yanı sıra evden sokağa atılan kadınları sokaktan kurtarıcı, ıslah edici, ‘Kadın Sığınma Evleri’nin âcilen Devlet tarafından kurulmasını istiyoruz. Kadınlara haksız yere uygulanan şiddet ve zorbalığın sonlandırılması için gerekli çalışmaların yapılmasın cânı yürekten istiyoruz. Kadınlarda mevcut mânevi değerlerleri artırmak toplumun yeniden yapılanmasına olumlu katkılar sağlayacağı düşüncesiyle yine Devlet tarafından kadınlara yönelik bilgilendirici, eğitici, yönlendirici bir dizi faaliyet düzenlenmesini de gönülden arzu ediyoruz. Çünkü kadının selâmeti toplumun selâmetidir.

Selâmetle kalın efendim.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.