İsraf Etmeyiniz!

Esat Ergener

Küçüklüğümüzden bir röportajı hatırlıyorum.

O zaman Çin’in nüfusu 1 milyar diye bilinirdi.

Tabağında kalan tek pirinç tanesini almak için uğraşan, bir hali vakti yerinde Çinli beyefendinin röportajıydı. O pirinç tanesini neden alabilmek için bu kadar uğraş gösterdiğini soran “acar” muhabire verdiği cevap kulağıma hep küpe olmuştur.

“Çin’in nüfusu 1 milyar. Herkes tabağında 1 adet pirinç tanesini bırakmış olsa 1 milyar pirinç tanesi eder. Benim bugün tabağımda bıraktığım 1 pirinç tanesini bütün Çin bırakmış olsa her gün ne kadar pirinç israfı olur, biliyor musunuz? Üstelik bu sadece pirinç israfı olarak da kalmaz. Bu pirincin yetişmesi için gecesini gündüzüne katan çiftçinin, ona suyu sağlayan işçinin, tarlayı sürmek için gelen traktör şoförünün kısacası yetişme sürecindeki herkesin emeğini de hiçe saymak demektir.”

Acayip bir bakış açısı.

Bir matematik sorusu hatırlıyorum, “Tanesi 0,094 gr olan pirinç tanesi” diye başlayan bir matematik sorusu.

Gelin buna mukabil Türkiye için küçük bir hesap yapalım.

90 milyon kişi, 90 milyon pirinç tanesi.

Adedi 0,094 gr’dan toplam 8.460.000 gr yani 8.460 kg yani 8 ton 460 kg.

Herkesin tek bir öğünde tek 1 tane pirinci zayi etmesi neticesinde israf edilen pirincin toplam kütlesi bu. Yaklaşık yarım tır pirinç! Sadece o tek bir tane pirincin zayi edilmesi ile çöpe atılmış oluyor aslında.

Konya’da günlük çöpe atılan ekmeğin Somali’nin 1 yıllık ekmek ihtiyacını karşıladığını duyduğum zaman da bu derece şoke olmuştum.

Yeme içme noktasındaki bu israf belki de pek göze gelmeyen, çarpmayan israf. Ama yeküne vurduğunuz zaman neler oluyor, görüyorsunuz.

Bir de göze çarpan israflar var ki oturup hüngür hüngür ağlıyoruz bazen.

Misalen yazlık nüfusu 700, kışlık nüfusu 70 olan bir köyümüz var Konya’da. Yaptırılan caminin kapasitesi 2000!

Denk gelip sormuştum cami yaptırma heyeti başkanına, neden bu kadar büyük bir cami yapıldı diye de. Verdiği cevap daha da acıtıcı; “Bayramlarda köyümüze çok fazla misafir geliyor. Dışarıda namaz kılmasınlar diye bu kadar büyük cami yaptırdık!”

Yahu mübarek, o adam zaten dışarıda namaz kılabilmek için köyüne geliyor…

Veya Meram ilçemize ait bir mahallemiz var. Konya’mızda da çok meşhur. 6 katlı bir hafızlık kuran kursu yapılmış. Ziyaret nasip olmuştu zamanında da, örümcekler ve güvercinlere yuva olabilmiş bu yapıyı görünce diz çöküp ağladığımı hatırlıyorum. Halen boş şekilde beklemekte. Tam 12 yıldır boş. Âtıl vaziyette yatıyor orada.

Bunları yazmak, söylemek, uyarmak da riskli iş. Fazla açmama gerek yok, anladınız siz ne demek istediğimi.

Ama bunları söylemek de bizim görevimiz.

Neden?

Zira Rabbimiz bizi uyarıyor.

Ne diye?

“Yiyiniz, içiniz, ama israf etmeyiniz!”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.