İslam aleminin 'Cansuyu'

Batı’nın sömürüsü altındaki Afrika ülkelerine yardımlarını ulaştırdıklarını belirten Gönç, “Batı etkisindeki Afrika ülkelerinde yardımlarımız sayesinde İslamiyete dönüş var. Artık özüne dönüyorlar” dedi

RÖPORTAJ MEHMET AKİF SÜTÇÜ

Batı’nın sömürüsü altındaki Afrika ülkelerine yardımlarını ulaştırdıklarını belirten Gönç, “Batı etkisindeki Afrika ülkelerinde yardımlarımız sayesinde İslamiyete dönüş var. Artık özüne dönüyorlar” dedi

MİSYONERLERE GEÇİT YOK

Türkiye başta olmak üzere birçok İslam ülkesinde çalışmalarına hızlı bir şekilde devam eden Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Türkiye’yi tüm dünyada en iyi bir şekilde temsil ediyor. Derneğin Konya Temsilcisi Ahmet Gönç, derneklerinin faaliyetleri hakkında gazetemize bilgi verdi. Gönç, “İslam aleminin yanındayız. Misyonerlerle savaş içerisindeyiz” dedi.

TÜRKİYE’Yİ OSMANLI OLARAK BİLİYORLAR

30’a yakın Afrika ülkesinde faaliyet gösterdiklerini kaydeden Gönç, “Birçok Afrika ülkesinde Türkiye’den geldiğimizi söylediğimizde ‘Orası neresi?’ diyorlar. Osmanlı dediğimiz de ise hemen kucak açıyorlar. Biz onlara yardım etmek isterken, onlar bize yardım etmek istiyor. Osmanlı ruhu hala devam ediyor” diye konuştu.

*Okurlarımıza derneğinizi daha iyi tanıtmak amacıyla kısaca derneğiniz hakkında bilgi verir misiniz?

- Derneğimiz 2005 yılının Ağustos ayında faaliyete başladı. O günden bu yana her türlü (gıda, eğitim, yetim, muhtaç) yardımı yapmaya çalışmaya gayret ediyoruz. Derneğimiz sadece Türkiye’de değil dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlara yardımlarını ulaştırıyor. Hristiyanların Birleşmiş Milletleri (BM) ve kiliseleri var. onlar her zaman yardım bulabiliyor. Ama Müslümanların babası maalesef yok. Tarihte Osmanlı vardı. Ama Osmanlı’nın yıkılmasıyla Müslümanlar babasız kaldı. Bundan dolayı Müslümanlara yardım yapmak bizim boynumuzun borcu oldu. Dolayısıyla yardımlarımızı dünyanın her tarafına ulaştırmaya çalışıyoruz. Ülkemizde geçmiş yıllarda, tekerlekli sandalye dağıtımı yaptık. Kırtasiye yardımları yapıyoruz. Okul yardımlarını yapan birçok kuruluş olduğu için biz daha çok ailelere yardım yapıyoruz. Bu da gıda, konfeksiyon gibi yardımlarını ulaştırıyoruz. Aynı şekilde bölgenin ihtiyaçlarına göre yardımlarımızı iletiyoruz.

BİNİN ÜZERİNDE SU KUYUSU AÇTIK

*Yurt dışı faaliyetleriniz hakkında da bilgi verir misiniz?

-Her Müslüman ülkenin ihtiyaçları farklı olduğu için incelemeler neticesinde yardımlarımızı ulaştırıyoruz. Afganistan ve Pakistan’da daha çok sağlık yardımları ön plana çıkıyor. Protez, bacak gibi ihtiyaçlar ön plana çıkıyor. Orada çok pahalı olduğu için biz atölye kurduk ve Oradaki kuruluşumuza devrettik. Ciddi manada protez kol ve bacakların dağıtımı yapılıyor. Bunun nedeni ise oradaki savaş... Afrika ülkelerinde ise su ihtiyacı görülüyor. Afrika’da bir kadın omzunda koca bir kova ile 5 kilometre yol gidiyor. Bunu görünce su ihtiyacının karşılanması düşündü. Bizde orada su kuyuları açmak için faaliyete geçtik. Binden fazla su kuyumuz Afrika ülkelerinde açıldı. Büyük bir kesimin su ihtiyacını karşılıyor Allah’a şükür. Afrika’yı Batı iliklerine kadar sömürmüş. Afrikalı bir insanın toprağa fidan veya tohum ekecek hiçbir bilgi ve malzeme yok. Ellerindeki ne varsa almışlar. Bilgi kültürü de olmayınca bu eksikler göze çarpıyor. İnsanları doğal hayatlarından uzaklaştırmışlar. Derneğimiz bunu göz önüne alarak Gana ve Kamerun gibi ülkelerde “Örnek Ziraat Tesisleri” kuruldu. Amacımız oradaki insanlara çiftçiliği öğreterek dışa bağımlılığı azalmaktır. Bir kısmı faaliyete geçti. Oraya ciddi manada fidan fide götürdük. Küçük çaplı ziraat aletleri götürdük.

İsmi duyulmamış 30’a yakın İslam ülkesine ulaşıyoruz.

İSLAMİYETE DÖNÜŞ VAR

*Afrika’da adı duyulmayan ülkelere yardım ulaştırdığınızı söylediniz. Bu yardımlar çerçevesinde geri dönüşler nasıl gerçekleşiyor?

-Afrika’daki çalışmalarımız ciddi anlamda çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Fransa’nın, Almanya ve Belçika gibi ülkelerin sömürgesi altına aldığı yerlerde insanlar Hristiyanlaşmış. Biz bir Müslüman olarak gittiğimiz zaman insanlar tekrar İslamiyeti kabul ederek özüne dönüyorlar. Bunu fark eden derneğimiz Kamerun’da bir cami ve eğitim merkezi kurdu. Eski usül olan Külliye dediğimiz; cami, medrese, hamam içerisinde inşaatımızı tamamladık. Şimdi orada bin kadar gencimiz eğitim görüyor. Biz onlara Kur’an-ı Kerim ve ilmihal bilgileri öğretiyoruz. Binlerce genç ve ihtiyarlar İslamiyete dönüş yapmaya başladılar. Bunu gururla söylüyoruz. Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarının da çok büyük katkısı var. Mali’de de medrese çalışmalarımız devam ediyor.

OSMANLI RUHU DEVAM EDİYOR

*Afrika’nın gözündeki Türkiye’yi bizimle paylaşır mısınız?

-Afrika’da Türkiye çok fazla tanınmıyor. Biz gittiğimizde Türkiye neresi diye soruyorlar. Fakat İstanbul dediğimizde Osmanlı’dan geldiğimizi düşünüyorlar. Yardım kampanyalarını birçok ülke kabul etmek istemiyor. Fakat Osmanlı’yı duyunca kucak açıyorlar ve bizi sahipleniyorlar. Oradakiler Türkiye’yi Osmanlı, başkenti de İstanbul olarak biliyorlar. Tüm felaketlerde Osmanlı’dan yardım geleceğini bildiklerini söylüyorlar. Birçok dernek ve kuruluş oraya gitmek istediğinde Osmanlı tabirini kullanmak zorunda kalıyor. Orada haberleşme aracı çok az. İletişim dilden dile dolaşıyor. Osmanlı olunca bütün kapılar açılıyor. Misyonerleri sokmak istemiyorlar. Bu da çok mutlu edici bir durum.

*Cansuyu Konya Temsilciliği’nin çalışmaları bakımından Türkiye’nin neresinde?

-Ülkemizde 26 yerde temsilciliğimiz var. Bu şekilde faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Derneğimizin amacı ve tüzüğüne uygun faaliyetlerimizi yürütmeye çalışıyoruz. Genel merkez üzerindeki ağırlığımıza bakacak olursak İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra Konya geliyor. Önemli derecede katkılarımız bulunuyor.

KURBAN SADAKA DEĞİLDİR

*Kurban Bayramı’na sayılı günler kala kurban yardımı kampanyanız ne durumda?

-Kurban bağışçılarımız bizi artık çok yakından tanıyorlar. Kurbanlarını kitabımıza uygun bir şekilde vekalet alarak gerçekleştiriyoruz. Kurbanı bizzat keserek et olarak dağıtıyoruz. Hocalar kurbanın faziletlerini anlatıyorlar. Başka derneklere laf etmek istemiyoruz ama kurbanın dağıtılmadığı yönünde duyumlar alıyoruz. Başka amaçlarda kullanıldığını duyuyoruz. Biz direkt olarak kişi adına vekalet alıyoruz ve o kişi adına keserek et olarak dağıtıyoruz. Kurbanın amacı sadaka olsaydı. Veya bağış yardımı olsaydı. Allah bunu yılın her ayına yayamaz mıydı? Kurbanda böyle bir şey yok. Bizzat etin kesilip dağıtılması var. Özellikle evine aylardır et girmemiş fakir fukaraya dağıtmanın önemini çok iyi biliyoruz. İslam ülkelerinde ekiplerimiz çalışmalara başladı. Bizzat gidip keşif yapıyorlar. Kurbanlıkları oradan satıp alıp dağıtacaklar. Geçmiş yıllarda Afrika ülkelerinde odun da dağıttık. Çünkü eti pişiremiyorlar. Durum bu kadar vahim...

*Cansuyu Konya’nın hayata geçmesi beklenen yeni projeleri var mı?

-Biz zaten her zaman farklıyız. Çünkü yapılan denetimlerde hiçbir açığımız çıkmadı. Resmi kurumların güvenini aldık ve bizden yardım talebinde bulunuyorlar. Suriye ve Van depremindeki yardımları resmi kurumlarla birlikte gittik. Bunu da iftiharla söyleyebiliriz. Şu an özel bir çalışmamız yok. İsraftan kaçınarak elimizden geldiği kadar yardımlarımızı ulaştırmaya devam ediyoruz. Bize gelen yardımın ne şekilde dağıtılması isteniyorsa o amaçla dağıtımı yapıyoruz. Kurbanda deri toplanması birkaç senedir serbest bırakıldı. Bizde hemen deri toplama çalışmalarına başladık. Bizim projelerimiz çok odaklı ve belli biz kurulduğumuzdan kısa bir süre sonra ses getirmeye başladık

YARDIM MERKEZİ KONYA

* Konya’nın ihtiyaç sahiplerine olan duyarlılığı ve yardımseverliği hakkında ne düşünüyorsunuz?

-Nereye bir yardım kampanyası başlatılırsa bunun altından Konya çıkmaktadır. Konya kampanyaların merkezi konumundadır. Konya tek başına İstanbul ve Ankara’dan fazla yardım toplayıp dağıtabiliyor. Konya bu konuda oldukça duyarlıdır. Biz bir köprüyüz. Kendi adımıza hiçbir şey yok. Konya geçmiş yıllardaki Bosna Savaşı ve Pakistan depreminde Filistin’de üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirdi. Konya’mızın maddi gücünü Ankara ve İstanbul ile kıyaslayamayız ama hiç maddi gücü olmayan hatta asgari ücretle geçinen Konyalılar, yardıma ihtiyaç olduğunda evinde yardım edebilecek ne varsa hemen vermektedir. Konya’daki yardım istediği bence bütün illerden önce gelir.

100’E YAKIN SURİYELİ AİLEYİ BAKIYORUZ

*Her gün binlerce Suriyeli ülkesinden kaçarak Türkiye’ye geliyor. Konya’da da Suriyeli sayısı buna paralel olarak artıyor. Sizin Konya’daki Suriyeli ve diğer mültecilere ne gibi çalışmalarınız var?

-Türkiye Esad’ı devirmek yerine farklı rol oynasaydı belki bu kadar kan akmayabilirdi. Ok yaydan çıktı artık. Bundan sonra yapılacak tek şey insanların yaralarını sarmaktır. Bu konuda derneğimiz çalışmalarını artırıyor. Suriye’ye yardım TIR’ları gönderiyoruz. Konya’daki Suriyelileri de tek başımıza yardım etmemiz çok zor. Çünkü sayıları arttı ve ihtiyaçları çoğaldı. Konya’daki 100’e yakın Suriyeli ailenin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ama bu yetmiyor. Binlerin yanında bu sayı hiçbir şey. Elimizden geleni yapıyoruz. Onlar bizim Müslüman kardeşimiz. Onların başına gelenlerin bize de geleceğini düşünerek ayırt etmeden yardımlarımızı yapıyoruz. Bizimki temsilcilik olduğu için büyük yardımları Ankara merkezli yapıyoruz. Ankara’dan 15 TIR kamplardaki ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Bunun içinde su, gıda maddeleri var. Yavaş yavaş yakacak malzemeleri de artmaya başladı.

*Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

-Halkımız sağolsun derneğimize ciddi manada yardım yapıyor. Bizim arzumuz ise yardımların nakit yapılması. Çünkü ayni yardımlar olan gıda ve konfeksiyon türleri kolay dağıtılabiliyor ama bir sağlık malzemesi alınmıyor. Vatandaşın evindeki malzeme ile sağlık türü ihtiyaçlar karşılanmıyor. Bunların satın alınması gerekiyor. Bunlar için maddi yardım gerekiyor. Kurban kampanyamız devam ediyor. Yetim kalmış çocuklar üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Küçük çocukların organlarını çıkarıp satıyorlar. Bu çok üzücü bir şey bu mafyalara karşı çocukların korunması lazım. Misyoner faaliyetlere kapılmaması için ciddi bir İslami eğitim alınması gerekiyor. Misyonerler felaket bölgelerinde cirit atıyor. Maddiyat karşılığında dinlerinin değiştirilmesi isteniyor. Biz bunlara kalkan olarak görev yapıyoruz. Binlerce yetimimiz var. Aylık 90 lira bir rakam ile yetimleri bakıyoruz. Türkiye için küçük bir rakam ama birçok Afrika ve Asya ülkesinde aylık 90 liraya çalışan işçiler var. Fuhuş mafyası da aldı başını gitti. Bunlar için de ciddi çalışmalar yapıyoruz.

Ahmet Gönç kimdir?

1952 yılında Konya’da doğan Ahmet Gönç, ilköğretimini tamamladıktan sonra Konya Ticaret Meslek Lisesi’ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden 1974 yılında mezun olan Gönç, çeşitli şirketlerde mali müşavir olarak görev yaptı. 1997 yılında kendi kendi ofisini açan Gönç, o yıldan bu yana Serbest Mali Müşavir olarak görev yapmaktadır. 2005 yılında Cansuyu Derneği Konya Temsilciliği Başkanlığı görevine başlayan Gönç, hala bu görevi devam ettirmekte olup, evli ve 4 çocuk babasıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Röportaj Haberleri