Irkçılığa Çâre Peygamber Yolu

Nurten Selma Çevikoğlu
Geçtiğimiz haftalarda Gaziantep’te bize göre çok önem arz eden bir sempozyum gerçekleştirildi. Konu; günümüzdeki ‘Sosyal Problemlere Peygamber Yolundan Çözümler’ idi. İsminden de anlaşılacağı gibi çok isâbetli ve özenle seçilmiş bir konu üzerinde, hem yurt içinden hem de yabancı ülkelerden ilim adamlarının katılımıyla bir ilim ziyâfeti icra edildi. Asıl bizi memnun eden diğer bir husus da şuydu; Doğu ve Güneydoğu’dan kanaat önderlerinin bu sempozyuma katılmaları ve görüşlerini açıklamalarıydı ki bugünlerde böyle birleştirici çalışmalara çok ihtiyâcımız olduğunu düşünüyoruz. Emeği geçenlerden Rabb’im râzı ve hoşnut olsun. Ana muhtevâyı, gelişmeleri ve ayrıntıları sizlerle paylaşmak istiyoruz efendim.
“Türkiye ve İslam dünyasının önde gelen ilim ve fikir adamlarını bir araya getiren Sosyal Sorunlara Peygamber Yolu'ndan Çözümler Sempozyumu'nda yaşadığımız sorunlara çâreler arandı. ‘Yeni Ümit’ ve ‘Hira’ dergilerinin düzenlediği sempozyumda insanlığın ortak dertlerine değinen İslam âlimleri, Peygamber yolunun ışığında sosyal sorunlara çözüm yollan bulmaya çalıştı.
60 ülkeden akademisyen ve din görevlisinin yanı sıra Türkiye'den kanaat önderleri, Diyânet çalışanları ve akademisyenlerin katıldığı programda altı aynı oturumda tebliğler katılımcılarla paylaşıldı. Prof. Dr. Fethi Hicazi (Mısır), Prof. Dr. Abdurrezzak Gassum (Cezayir), Doç. Dr. Hasan Kurt, Prof. Dr. AbdiÜhamit Ebu Süleyman (Suudi Arabistan), Prof. Dr. Osman Güner, Prof. Dr. Abdunnasır Ebu'l- Basal (Ürdün), Prof. Dr. Halil Nahvi (Moritanya), Prof. Dr. Ali Akpınar, Prof. Dr. Muhammed Baba-ammi (Cezayir), Prof. Dr. Muhit Mert, Prof. Dr. Ahmet el-BukîK (Fas), Prof. Dr. Abdülkerim Ünalan, Prof. Dr. Nevzat Aşık, Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Prof. Dr. Saffet Köse, Prof. Ali Bardakoğlu, Yrd. Doç. Dr. Cüneyd Gökçe, Dr. Reşit Haylamaz, Doç. Dr. Kemal Yıldız tebliğ sundu.
KARDEŞLİĞİMİZİ YENİDEN KURMALIYIZ
Örnek kardeşlik modelini anlatan Ürdün'den katılan Prof. Dr. Abdunnasır Ebu'l Basal, modellere yönelik örnekler sundu. Peygamber aleyhissalâtu vesselâm’ın kardeşliği nasıl tesis ettiğini anlatan Basal, ferdi kardeşliğin yanı sıra kurumsal ve protokol kardeşliğinin de hayâta geçirilmesi gerektiğini belirtti. Basal, sağlık, sosyal dayanışma, afet sonrası yardım, Arapça, Urduca ve Türkçe gibi Müslümanların konuştuğu dillerin öğretimi ve irşat hizmetleriyle de kardeşliğin öne çıkmasının gerektiğini söyledi.
Müslüman ülkelerin doktorlarının izinlerinin bir kısmını ihtiyaç duyulan ülkelerde geçirebileceğini, emeklilik, sağlık sigortası gibi sosyal yardımlaşma protokollerinin yapılabileceğini ifâde eden Basal, internet üzerinden öğrencilerin Arapça, Türkçe, Urduca gibi dilleri öğrenmesini temin eden hizmetlerin yapılabileceğini, böylece Müslümanlar arasında diyalogun artırılabileceğini ifâde etti.
İnsanları birbirine ısındırmanın sâdece maddi imkânların temini ile olamayacağını dile getiren Basal'a göre kardeşleştirme projelerinin eğitim, psikolojik, sağlık, sosyal ayaklarının da olması gerekiyor. Toplumsal kardeşliğin temininde ırkçılığın ve ulusalcılığın kaldırılması gerektiğini anlatan Basal, Kur'ân-ı Kerim'de 90 ayette kardeşliğin geçtiğine işâret etti.
IRKÇILIK, BÖLGECİLİK, MEZHEPÇİLİK TEFRİKA SEBEBİ
Sempozyumda 'Fakirlik ve Çözüm Yolları'nı ele alan On Dokuz Mayıs Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Güner, fakirliğin nimetlerin eksik ya da yetersiz olmasından değil, kaynakların kullanımında adâletsizlik ve gelir dağılımındaki dengesizlikten kaynaklandığını söyledi. Rakamlarla dünya genelinde israfın boyutlarını ortaya koyan Güner, iktisadın fakirliğin ortadan kalkmasında en önemli kriterlerden biri olduğuna vurgu yaptı.
'Tefrika ve Çözüm Yollan' başlıklı tebliğ sunan Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cüneyd Gökçe ise günümüzdeki tefrika sebeplerini ırkçılık, bölgecilik, aşiretçilik, fırkacılık, mezhepçilik, köylülük-şehirlilik, cinsiyet, fakir ve zengin ayrımı olarak sıraladı. Irkçılığın adâleti tarumar ettiğine vurgu yapan Gökçe, ‘Irkçılık, şeytâni bir histir. Ve ilk temsilcisi de şeytandır.’ dedi. Efendimiz aleyhisselam’ın uygulamalarından örnekler veren Gökçe, Peygamber aleyhissalâtu vesselâm’ın beşeriyetin kaynaşmasını ve kucaklaşmasını istediğini, bunu da hayâtıyla ortaya koyduğunu vurguladı.”
Doğu ve Güneydoğu’da katılan kanaat önderlerinin görüşleri de şöyleydi:
Hıdır AKINCI – (Diyarbakır): ‘Çağımızın hastalığı ırkçığın devâsı bu tür sempozyumlardadır. Müslümanların bir araya toplanması her zaman hayırlıdır. Biz Müslüman kardeşliğinin oluşmasını istiyoruz. Çağımızın vebası olan ırkçılık hastalığının tedâvisinin bu tür organizasyonlar olduğunu düşünüyorum. Özellikle Türk ve Kürtlerin İslam kardeşliğini vurgulaması lâzım! Birlikte iyi işler yapalım ve bütün Müslümanları hatta insanlığı kucaklayalım. Bizlerin tam umutları sönerken bu tür çalışmalar yapan bir neslin gelmesi umudumuzu yeşertti.’ Dedi.
Sıbgatulah SEVGİLİ – (Siirt): ‘Hakiki saadet birlik ve berâberliktedir. Burada bir araya gelen farklı ülkelerden renklerden, dillerden, ırklardan insanların bir mesajı var. O da 'bir' olduğumuz. Bizim kıblemiz bir, dinimiz bir, Peygamberimiz bir, kitâbımız bir, yüzlerce birimiz var. Buradaki her kardeşime adeta birer sevgili, ahbap, dost nazarıyla bakıyorum. Ve hakiki saadetin vifakta, birleşmekte, kardeşlikte olduğuna inanıyorum. Mevlâ'nın güzel günleri yakındır. Farklı renkte, ırkta, dillerde olan bizler aslında birer sevgiliyiz, aynı Zat'a aleyhissalâtu vesselam’a âşık olmuş sevgilileriz. İşte görüyorsunuz İslam nasıl bir muhabbetle bizi birbirimize sarıyor.’diye konuştu.
Saip ASLAN – (Diyarbakır): ‘İnsan öldürmenin İslam’da yeri yoktur. Peygamber aleyhissalâtu vesselâm’ın yoluna binâen gerçekleştirilen bu sempozyumun toplumun sosyal dertlerine birer şifa olmasını ümit ediyorum. Dileğim bu tür organizasyonların Diyarbakır'da da olması. Peygamber Efendimiz eleyhisselam hangi unsurdan olursa olsun ırkçılığa şiddetle karşı gelmiştir. Bunu, bu dindar toplumun artık anlaması lâzımdır. Hakiki bir Müslüman'ın ırkçı olmayacağını, olamayacağını yoksa imaânında kusur olacağını bilmesi lâzım. Bu bölgenin kanaat önderlerinin de bir araya gelerek kardeş kanını dökmenin haram olduğunu vurgulaması gerekiyor. Dünya malı için, toprak için, dil için insan öldürmenin İslam'da yeri yoktur.’dedi.
İsmail AKGÜÇ – (Mardin): ‘Birbirimizin fikirlerine çok ihtiyâcımız var. Bu toplantının en güzel yanı Allâh'ın rahmetidir. Hiç bilmediğimiz tanımadığımız insanlar geldi, ilimlerini paylaştı ve biz de kendi ilmî derecelerimizi ölçtük. Ve anladık ki birbirimizin fikirlerine çok ihtiyâcımız var. Özellikle Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselâm’ın hayâtındaki çözüm önerileri tam da bugünün yaralarına şifa olacak türden. En büyük sıkıntımız bir araya gelemememiz. Umut ediyoruz daha güzel günler gelecek’diyerek fikirlerini belirtti.
Recai KARAKOÇ – (Diyabakır): ‘İslam, ırkçılığın her türlüsüne karşıdır. Sempozyum, İslam âleminin kalp ve beynini bir araya getirdi. Burada âlimlerimiz sık sık ifâde ediyor, yanlış anlaşılmaması babından söylüyorum. Bâzı Kürt kardeşlerim şöyle bir psikoloji içerisinde. Diyorlar ki: 'Dün böyle bir şey yoktu, hatırlanmıyorduk. Bugün ne oldu?' Irkçılık deyince sâdece Kürtleri ilgilendiriyormuş algısı yanlış bence. Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, Alman'ı, siyâhisi ile İslam her türlü ırkçılığı yasak eder. Bunun özellikle kanaat önderleri olarak altını çiziyoruz. Irkçılığı konuşurken sâdece Türk ırkçılığına değil, Kürt ırkçılığına da karşıyız.’ Dedi.
Abdullah TAYLAN – (Kahramanmaraş): ‘Bugün kardeş kaybetmenin değil, kardeş kazanmanın zamânıdır. Uyarıcı bir etken olmadan insan kendisine gelemiyor. Bu tür faaliyetlerle insan, vazifesinin şuuruna eriyor. Bugün kardeş kaybetmenin zamânı değil, kardeş kazanmanın vaktidir. Kim ne şekilde azarsa azsın, bizler bıkmayacağız, yorulmayacağız ve hizmetlerimize devam edeceğiz. Kardeşliğimizin tesisi Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm’ın örnek alınması ile ger- çekleşir. Yâni yol O'nun yoludur. Günümüzün en büyük sorunlarından ırkçılığı tetikleyen en büyük neden, Kur'ânı Kerim ve Efendimiz aleyhisselâm’ın ahlâkından uzaklaşmamızdır. Bu belâdan kurtulmanın yolu da Efendimiz aleyhisselâm’ın kardeşlik prensiplerine riâyet etmekten geçiyor.’ Diye konuştu.
Kudbettin HAMİDİN – (Siirt): ‘Efendimiz aleyhissalâtu vesselam dünya saadetinin reçetesidir. Efendimiz alehisselâm ne kadar anlatılır, tanınırsa huzur ve saadet o denli fazla olur. O aleyhissalâtu vesselam dünya saadetinin reçetesini veriyor. Bize düşen Peygamberimizi bir baba, evlat, eş, komutan, tüccar olarak hayâtın her alanında örnek almamızdır. Çünkü O'nun örnek ahlâkında ne ifrat ne de tefrit var. Keşke O'nun yolunu bütün insanlar tâkip edebilse. O'nun ahlâkını bizler yaşayarak gösterebilsek, zannediyorum insanlar akın akın O'na koşacaktır’ dedi.
Salih ÇAKAY – (Van): ‘Milletçe desteklenmesi gereken bir organizasyon. Bu tür organizasyonların düzenlendiğini görünce umutlanıyoruz. Hem kardeşliğimizin tesisi hem imânımızın tenviri için milletçe desteklenmesi gereken bir organizasyon olduğuna inanıyorum. Özellikle âlem-i İslam'ın merkezi olan bu coğrafyada yapılmış olması ayrı bir güzellik, inşallah yeniden ayağa kalkarak, Arap'ı, Türk'ü ve Kürt'ü ile bu davâyı yeniden sırtlayacağız.’ Diyerek görüşlerini belirtti.
İnşaALLAH hayırlara vesile olsun be ilim şöleni ve ardı gelsin diliyoruz. Hayırla kalın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.