‘İnsan biriktirdi’

Kendi ismini taşıyan çocuk akademisinde geleceğin nesillerini yetiştirmek için çalışan ve bu ay başında vefat eden Orhan Sert’in hayatını, çocuk akademisindeki hizmetlerini, eğitim felsefesini ve davasını kızı Eğitimci Ayşegül Uysal ile konuştuk

RÖPORTAJ : HÂLİD ŞEN

Kendi ismini taşıyan çocuk akademisinde geleceğin nesillerini yetiştirmek için çalışan ve bu ay başında vefat eden ve Psikolog Orhan Sert’in hayatını,  çocuk akademisindeki hizmetlerini, eğitim felsefesini ve davasını kızı Eğitimci Ayşegül Uysal ile konuştuk

İNSANA YATIRIM YAPIN DERDİ

Babası Orhan Sert’in kendilerine hep “İnsana yatırım yapın, insan merkezli yaşayın” dediğini hatırlatan Ayşegül Uysal, “Babam, ‘En büyük kazanım ve zenginliğin insan olduğu unutmayın, insan biriktirin’ derdi. Kendisi de insan biriktirmiş zaten. Biz cenazesinden sonra bir ömre ne kadar insan sığdırılabileceğini gördük. Konya’ya büyük emek vermiş gerçekten. Bizler Asım’ın neslini yetiştireceğiz, sizler geleceğin nesilleri olacaksınız derdi ve dediğini yaptı” diye konuştu

 

BÜYÜK BİR DAVASI VARDI

Orhan Sert’in velilerle ve çocuklarla hep ilgilendiğini ifade eden Uysal, şöyle konuştu: “Babam hastaneye kaldırıldığı zamanın son günü okulumuzdaydı. Elinde kalemiyle öldü. Son anına kadar hizmet verdi ve Rabbine öyle gitti. Babam okulun ‘Orhan dede’siydi. Cemiyet insanı olduğu için çocukluk gençlik yıllarımda babamı çok görerek büyümedim. Onların büyük bir davaları vardı ve gitmek zorundaydılar. Her gün otogara yürüyerek gider ve diğer şehirlere yazı gönderirdi.”


**Orhan Sert Çocuk Akademisi’nden bahseder misiniz?

8 yıl önce babam Orhan Sert önderliğinde kuruldu. Çocuk Akademisindeki amaç hem milli hem manevi değerleri içeren, geleceğe yön veren kaliteli bir nesil yetiştirmek için yola çıktık. Bizim yetiştireceğimiz nesiller, isimlerinin önünde etiketleri varken, kaliteli ve donanımlı insanlar olsun diye uğraşıyoruz. Elhamdülillah buna da ulaştık. Konya’da belirli bir isme ulaştık. Şu an okulumuzun kapasitesi 100 kişi. Her yıl yüz kişiye ilaveten yaz dönemlerinde de öğrencilerimiz oluyor. En büyük çocuğumuz 6 yaşında, bu kadar küçük çocukları yetiştirmek bizim için bir ayrıcalık. Kış döneminde kreş ve anaokulu olarak, yazın ise yaz okulu olarak daha büyük çocuklara da hizmet veriyoruz. Kendim eğitimciyim. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görev yapıyorum. Eşim eğitimci, babam psikolog. Eğitimciler içinde burada güzel bir ortamın oluşmasını sağladık.

 

**Çocuklara ne tür eğitimler veriliyor?

Eğitimlerimiz çocuk gelişimi üzerine, Milli Eğitim Bakanlığı’nın onay vermiş olduğu bütün çocuk gelişimi müfredatı, anaokulunda verilen eğitim veriliyor. Çocuk gelişimi öğretmenlerimiz veriyor. Bir de değerler eğitim derslerimiz var. Onu da imam hatip çıkışlı, hafız, ilahiyat çıkışlı eğitimcilerimiz veriyor. İngilizce eğitimimiz var, sevgi derslerimiz var. Dengeyi sağlıyoruz. Zaten bizim politikamız da okul eğitim vizyonumuz da denge unsuru ağırlıklı. Değerler eğitimi ile çocuk gelişiminin dengeli gitmesi taraftarıyız. Bu çocuklar gelecekte okul öğrencisi olacak. El kasları, motor gelişimi, her şeyi öğrensinler ama bunun yanında milli ve manevi değerlere de hakim olan, kaliteli bir nesil yetişsin amaç bu. Ayrıca Konya’nın elverdiği tüm faaliyetleri yaptırmaya çalışıyoruz çocuklarımıza. Buz pateni, at biniciliği, ziyaretler gibi çocuklarımızın bakış açılarının gelişmesi, güvenlerinin artması için gerekli tüm sosyal faaliyetleri yapıyoruz.

**Günümüzde en çok sıkıntı duyulan hususlardan biri yeni neslin milli manevi değerlerden yoksun olması bu değerlerin eksikliği ne gibi sorunlara yol açıyor?

Biz Türk toplumu olarak 28 Şubat sürecini yaşadık. Kayıp bir nesil yetiştirdi Türkiye. Eğer sis toplumdan değerleri alırsanız ortaya bomboş bir insan yığınları çıkacaktır. Ama şu anda gerçekten büyük bir çaba var. Tekrar nesilleri toparlamak adına bizler gelecekte iyi bir anne baba hedefliyorsak buna çocuklardan başlamak gerekiyor. Biz burada yaptığımız işin çok önemli olduğunu biliyoruz. Burada biz tohum ekmiş oluyoruz. Çocuklarımızın ailelerde almış oldukları eğitimin devamını sağlıyoruz. Adab-ı muaşeret, zarafet konuşma, oturup kalkma, ahlaki değerler ve bizim toplumda önem verdiğimiz tüm değerleri, küçükken, onların anlayabileceği bir şekilde verdiğimiz için de ben inanıyorum ki geleceğin nesilleri çok daha kaliteli olacak.

**Hitap ettiğiniz yaş grubu eğitimde önemli bir dönemi kapsıyor değil mi?

Çok önemli. Çocuklarımızın beyin gelişimlerinin yüzde 70-80’i bu dönemde oluşuyor. Kaldı ki çocuklarımızın aldıkları duygu, düşünceler gelecekteki dönemlerini etkileyecek. Hayatlarının ana vatanı hükmünde olacak. O yüzden profesyonel insanlar tarafından neyi, niçin amaçladığını iyi bilen insanlar tarafından bu işler yürütülmeli. Çünkü bizim bir çocuğumuzu dahi kaybetme lüksümüz olamaz, olmamalı. Geleceğin anne babalarını en iyi şekilde yetiştirmeliyiz. Orhan hocalar böyle yaptı, bizleri yetiştirdiler, biz de geleceğin çocuklarını yetiştireceğiz.

 

**Rahmetli Orhan Sert Hoca'nın eğitim felsefesi neydi, nelere önem verirdi?

Babamın felsefesi şuydu; İnsana yatırım yapın, insan merkezli yaşayın. “En  büyük kazanım ve zenginliğin insan olduğu unutmayın, insan biriktirin” derdi. Kendisi de insan biriktirmiş zaten. Biz cenazesinden sonra bir ömre ne kadar insan sığdırılabileceğini gördük. Konya’ya büyük emek vermiş gerçekten. Bizler Asım’ın neslini yetiştireceğiz, sizler geleceğin nesilleri olacaksınız derdi ve dediğini yaptı. 3 İlkesi vardı; İnandığınız noktada terk etmeyeceksiniz, taviz vermeyeceksiniz, tereddüt etmeyeceksiniz. Bu üç ilke üzerine kurulmuştu onun hayatı. İkinci boyutunda ise hizmet ehli olacaksınız derdi. Getirilecekse siz getireceksiniz, götürülecekse siz götüreceksiniz. Bunu yaparken de emeğim demeyeceksiniz. Allah’ın rızasını merkeze oturtup eşikte yer varsa siz oturacaksınız. Bu şekilde bir hayat görüşü vardı. Onlar bedel beklemediler. Herhangi bir karşılık almadan bu hizmetleri verdiler. İnşallah arkalarında da onları hayır ve dua ile anan bir nesil bıraktılar.

 

**Gençliğinde ve hayatının son döneminde hep eğitimle iç içe oldu yani?

Babamın gençlik yılları genç yetiştirmekle, son dönemi de çocuklarla geçmişti. Hastanedeki son sözleri ‘Çocuklar ağlıyor, beni çocuklara götürün’ oldu. Ruhunda olan bu istek kelimelerine de döküldü. Burası hastane dememize rağmen, ‘kimin çocuğu ağlıyor?’ dedi. Çocuklarla hemdem olan bir ömrün sonunda da böyle bir gidiş oldu. Gençlik yıllarında uzun yıllar Milli Gençlik Vakfı’nın başkanlığını yaptığı için çok insan biriktirmiş, insanlara yatırım yapmış. Biz bunu gördük ve şahit olduk. Örneğim internetin yaygınlaşmadığı dönemlerde babam her gün otogara yazı vermeye giderdi. Yazdığı yazıları İzmir, Isparta, Afyon’a gönderirdi. Bu yazılar elma kasaları, ekmek poşetleri içerisinde giderdi. Gönderdiği yerlerde çoğaltılarak okunurdu. Tüm zorluklara rağmen hiç bedel alınmadan bu işler yapıldı. Cemiyet insanı olduğu için çocukluk gençlik yıllarımda babamı çok görerek büyümedim. Onların büyük bir davaları vardı ve gitmek zorundaydılar. Ömrünün son döneminde doya doya beraber olduk. Evde olduğu zamanlarda da heyecanını kaybetmezdi. Eve girer ‘Ayağa kalk Sakarya, diye bağırırdı. Bir ruh, inanç, heyecan ve muazzam bir enerji vardı. Bizler bu ruhu devam ettireceğiz inşallah.

 

**Kendisi Çocuk Akademisi’nde bir fiil çocuklarla ilgileniyor muydu?  

Tabii ki. Velilerimizle, çocuklarımızla ilgilenirdi. Hastaneye kaldırıldığı zamanın son günü okulumuzdaydı. Babam elinde kalemiyle öldü. Son anına kadar hizmet verdi ve Rabbine öyle gitti. Çok anımız var. Babam okulun ‘Orhan dede’siydi. Koridorlarda çocuklar yönlerini babama doğru değiştirirdi. Alışamayan, ağlayan çocuklar için babacığım burada bir çınar gibiydi. Buradaki personeli için de hepimize eğitim verirdi. Yaşanmış bir ömrün örneği ile gitti.

ORHAN SERT KİMDİR?

1945 yılında Isparta'nın Yalvaç ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Yalvaç'ta aldı. 1968 yılında İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun oldu. Konya İmam Hatip Lisesi’nde öğretmenlik görevine başladı. Mefkureci Öğretmenler Derneği, Öğretmenler Sendikası, Milli Türk Talebe Birliği, Fetih Tüketim Kooperatifi teşekküllerin kuruluşunda ve idaresinde yer aldı. Milli Gençlik Vakfı’nın (MGV) kurucu Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. 1979 yılında MGV Konya Şubesi Kurucu Başkanı oldu.12 Eylül ihtilalinden sonra Merkez Endüstri Meslek Lisesi'ne tayin oldu. Emekliliğine kadar okul rehber öğretmeni olarak görev aldı. Elmas Eğitim Kurumları, Gençlik Dershanesi ve Gençlik Eğitim Kurumları’na bağlı okulların kuruluşunda aktif olarak yer aldı. 1995 yılında öğretmenlikten emekli olan Sert, çeşitli özel eğitim kurumları ve rehabilitasyon merkezlerinde aktif olarak çalışmaya devam etti. 3 Evlat babası olan Sert, ‘Orhan Sert Çocuk Akademisi ve Kreşi’ni kurarak, rahatsızlığına kadar okul öncesi çocukların manevi eğitimleriyle yakından ilgilendi. 1 Ocak 2016 günü vefat etti.

Orhan Sert ve eşi cemile hanım

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Röportaj Haberleri