İlahi adalet tecelli etti!

Recep Çınar
ORTAM
Recep Çınar

İlahi adalet tecelli etti!

Futbolda nasıl oynarsanız oynayın, son söz tabelanındır. Trabzonspor oyuna iyi başladı, baskı kurdu, golü bulamadı. Bulamayınca giderek hem ayarı hem de oyun içindeki balansı bozuldu. İlk yarı atı alıp, ikinci yarı Üsküdar’ı geçmek sevdası ev sahibi ekibe pahalıya mal oldu. Nitekim Kartal’ın son dakikalarda gelen golü sonrası bitiş düdüğü çaldığında tabelada, Trabzonspor adına “Dakika 90, 3 puan noksan” yazıyor, futbolcusundan taraftarına herkes buz kesiyordu.
Bilinmez, belki de ilahi adaletin bir tecellisiydi!
Konya Atatürk stadındaki ilk maçta,  2-0 geriden gelirken, İsaac’ın golleriyle 3-2 öne geçip üç puanı İç Anadolu’dan Karadeniz’e taşıyan Trabzonspor, benzer bir tabloyu bu kez kendisi yaşıyordu. Şu bir gerçek ki; Trabzonspor bu sezon, kendi evinde “Deva Eczanesi” gibi! Düşmüşlere, solmuşlara, yorgunlara, hastalara evinde şifa dağıtıyor. Denizlispor’dan sonra  Konyaspor’a da antibiotik görevi yapan bordo-mavililer, “kırılma” tabir edilen bu tür maçlardan “kırılarak” ve “üzülerek” çıktı.
Sağolsunlar, varolsunlar!
Bazı maçlar vardır, bunaldığınız, yakalayıp kaçırdığınız, “ne zaman bitecek bu maç” değiniz. Aynen cumartesi günü oynanan Trabzonspor-Konyaspor maçı gibi. Üstelik yüzde milyonluk penaltınızı vermeyerek, kötü bir yönetim gösterip, seni rakibe ezdiren hakem Aytekin Durmaz’a rağmen, sonucunda 3 puan kazanırsanız, bu 3 puanın anlamı da büyük olur.
Konyaspor, Trabzonspor’a karşı yukarıdaki tanıma uygun bir performans içindeydi. Kazanabilme adına takım halinde hem olağanüstü direnç gösterdi, hem de özellikle ikinci yarıda örnek bir yardımlaşma sergiledi.
Trabzonspor maçında başta Oğuzhan, Ömer Gündostu, Kratochvil, Ayman ve Veysel Cihan olmak üzere tüm oyuncuları, sade bir futbolsever olarak kutluyorum. Bu oyunculara cesareti, yürekliliği, sahada takım gibi durmayı, dayanışmayı ve özgüveni aşılayan Giray Bulak’ı ayrı tutmak istiyorum. 
Trabzonspor teknik direktörü Ersun Yanal’ın skoru değiştirme hamlelerine, karşı hamlelerle “ağır ol da molla desinler” diyerek, cevap veren Giray Hocayı da “es” geçmemek lazım. 68’de yorulan Bülent’i kenara alması, futbola susamış Mustafa Er’i oyuna sürmesi, yerinde bir değişiklikti.  Ersun Yanal’ın 73’de savunmadan Giray’ı çıkarıp, oyuna Alanzinho’yu alması öne geçmeye yönelik bir hamleydi. Giray hoca, Yanal’ın tek hamlesine iki hamle ile karşılık verdi. Birinci hamlesi 74’de oldu. Zafer’i kenara alan Giray Bulak, İsmail Güldüren ile savunmayı biraz daha güçlendirdi. İkinci hamlesini 81. dakikada yapan Bulak, Celalettin ile Poljac’ı değiştirdi. Yanal, 3. hamlesini gerçekleştiremeden de Trabzon Avni Aker stadında, ister “Konya havası” deyin, ister “Roman havası”  çalmaya başlamıştı bile.
Trabzonspor gibi şampiyonluğun en güçlü adayından, hem de deplasmanda alınan bu üç puan, Konyaspor’a manevi anlamada büyük bir güç vermiştir. Buna kimsenin bir itirazı olamaz. Ancak, ligin boyunun kısaldığı bugünlerde rehavete kapılmamak lazım. Cumartesi günü oynanacak Gaziantepspor maçı Konyaspor’un “kırılma” ya da “kader anı” maçlarından birisi olacaktır.
Lig’in ilk yarısında evinde yendiğimiz Gaziantep takımı buraya rövanşı almaya gelecektir. Gaziantep takımının ikinci yarıdaki düşüşü bizi aldatmamalıdır. Asla hafife alınacak bir rakip olmadığı apaçık ortada. Trabzon’dan söke söke aldığımız 3 puanın daha bir anlam kazanmasını istiyorsak, Gaziantep maçına şehir olarak o manada hazırlanmalıyız.
NOT: Konyaspor’un, Trabzon deplasman masraflarını karşılayacağı sözünü veren KTO Başkanı Hüseyin Üzülmez’in sessizliği sürüyor. Sayın Üzülmez; Konyaspor’u Konya’nın dünya’ya açılan bir penceresi gibi mi görüyor ya da Konyaspor’a Konya’nın sırtında bir kambur gibi mi bakıyor?  Bu konuda bir açıklama bekliyorum. Sayın Üzülmez’den açıklama gelene kadar da inatla bu soruları tekrarlayacağım.
Ve bir şey daha.
Konyaspor’un başkanı veya yöneticileri, korkmadan, tırsmadan bu konuda bir açıklama yapmalılar. Eğer, Üzülmez’e mideden bağlı değiller ise!