Her şey O’nu haykırıyor (-1-)

Nurten Selma Çevikoğlu

Ey kardeşim kâinâtın yaratıcısına delil mi arıyorsun? Aslında bizi kuşatan çevreye bakmak amaçlı değil de görmek amaçlı bakıldığında anlayabileceğimiz, idrak edebileceğimiz pek çok şey var.

Bir iz mi bir işâret mi görmek istiyorsun?

En küçüğünden en büyüğüne kadar her varlığı vücûda getiren Allah Azze ve Cel, 200 milyar galaksiyi yaratıp her birine neredeyse 200 milyar yıldız serpiştiren ikrâmı sonsuz olan Cenâbı Hak değil de kimdir? Milyonlarca senedir kendi yörüngesinden sapmadan, diğerine çarpmadan noksansız bir nizam içerisinde bulunan gezegenlerin, uyduların, nebulaların, gök taşlarının muhteşemliği O’nun varlığının en mükemmel kanıtı değil mi?

Bu husûsu teyit eden âyetler var kutsal kitâbımız Kur’ân-ı Hakîm’de;

“Onlar, üstlerindeki göğü nasıl yapmışız, süslemişizdir bir bakmazlar mı? Onda hiçbir çatlak da yoktur. Allâh'a yönelen her kula öğüt ve bir belge olarak yeryüzünü yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik, orada her güzel türden yetiştirdik. Gökten bereketli bir su indirdik, kullara rızık olmak üzere onunla bahçeler, biçilecek taneli ekinler, küme küme tomurcukları olan boylu hurma ağaçları yetiştirdik. O su ile ölü yeri dirilttik. İşte insanların diriltilmesi de böyledir.” (1)

“Gökte burçlar var eden, orada ışık saçan güneş ve aydınlatan ayı yaratan Allah, yücelerin yücesidir.” (2)

“O, yıldızları kara ve denizin karanlıklarında yol bulasınız diye sizin için var edendir. Bilen millet için ayetleri uzun uzadıya açıkladık.” (3)

      “Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık. Onlarsa O’nun âyetlerinden yüz çeviriyorlar.” (Naziat, 28) Kutsî emriyle dünyâmızı bütünüyle saran atmosferdeki milimetrik hesaplarla dünyâdaki yaşam şartlarını sağlayarak canlılığın ispatı olması Cenâbı Hakk’ın varlığını kanıtlamaya delil sayılmaz mı? Bir günde 16 milyon ton suyun buharlaşarak dünyânın birçok yerine rahmet olarak inmesi ve canlılık sunması tesâdüfi bir iş olabilir mi? İşte bu gerçeği anlatan âyetler:

“O, gökten su indirendir. Her bitkiyi onunla bitirdik, ondan bitirdiğimiz yeşilden, birbirine benzeyen ve benzemeyen yığın yığın taneler, hurmaların tomurcuklarından sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar çıkardık. Ürün verdiklerinde ürünlerine, olgunlaşmalarına bir bakın. Bunlarda, inananlar için, şüphesiz, deliller vardır.” (4)

“Allah gökleri gördüğünüz gibi direksiz yaratmış, sizi sallar diye yeryüzüne sabit dağlar koymuş; orada her türlü canlıyı yaymıştır. Gökten su indirip orada her hoş çiftten yetiştirmişizdir. İşte bu Allâh'ın yaratışıdır. Ondan başkasının ne yarattığını Bana gösterin. Hayır; gösteremezler, zâlimler apaçık sapıklık içindedir.” (5) Dağların dünyânın dengelerini sağlayıcı, sarsıntıları önleyici etkisi Kur’ân-ı Hakîm’de bildirilmesi ilginç değil mi? Ayni ilmi hakikatten yola çıkarak bugün bilimin ispat ettiği dağların büyüklüklerinin aynılarının yerin altındaki uzantılarının bulunduğu (izostasi) gerçeği bizleri hayrete düşürüyor.

İşte yüce Yaratıcı âyetlerinde her şeyi açık ve net bir şekilde anlatıyor: “Yedi göğü ve yerden de bir o kadarını yaratan Allah'tır, Allâh'ın her şeye Kâdir olduğunu ve Allâh'ın ilminin her şeyi kuşattığını bilmeniz için Allâh'ın buyruğu bunlar arasında iner durur.” (6)

Evet, Allah Teâlâ vâr olan her şeyi yaratandır. “Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Katında olanlar O'na kulluk etmekten çekinmezler ve usanmazlar. Gece ve gündüz, bıkmadan tesbih ederler.” (7) Ve bunları da bir oyun, eğlence olsun diye de yaratmamıştır. “Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.” (8)

Daha işâret mi arıyorsun, delil mi istiyorsun, tamam devam edelim diğer yazımızda da o zaman, şimdilik hayırlar yolumuza ışık olsun efendim.

-----------

1- Kaf, 6-11

2- Furkan, 61

3- En’am, 97

4- En’am, 99

5- Lokman, 10-11

6- Talak, 12

7- Enbiya, 19-20

8- Enbiya, 16

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.