Her Geçen Gün Biraz Daha Şahlanıyoruz!

Erdal Özel

Gün geçmesin ki şahlanmadığımız…

Şahlanmak iyi ama…

Yine de kemerlerimizi bağlı tutalım.

Zor günlerin zirvesindeyiz. Artık herkesin burnundan soluduğu, gelirlerin giderleri karşılamadığı bir dönemdeyiz. Bırakın tasarruf etmeyi borçlanmadan kapattığı bir ay olan kimse kalmayacak bu gidişle.

Gündemden bir türlü düşmeyen ev kiralarından tutun, market reyonlarına kadar her şey ateş pahası olmuş.

Ben yine aynı cümlelerimi tekrar ediyorum.

Fiyat artışlarına değil, gelirlerin artmayışı asıl sorunumuz.

Bu dönemde veriler gelmeye devam ediyor.

Tam da bu noktada şahlandığımızı görüyoruz zaten.

Merkezi yönetim bütçe dengesi kırk milyar liranın üzerinde fazla vermiş.

Şahlanmışız resmen.

Artan gelir kalemlerine bakıyoruz ve vergilerin bir önceki döneme göre yüzde otuzdan fazla arttığını görüyoruz.

Şahlanmadan önce haber edin ki kenara çekilelim.

Sonra çıkıp bağırıyoruz ‘‘fırsatçı marketler, fırsatçı soğancılar!’’

Okulların açılması ile başlayan kırtasiye giderlerini cep yakarken birde kış dönemine geliyoruz, yakın zamanda ısınma giderleri de eklenecek.

Zor bir kış bizi bekliyor.

‘’Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir’’ demiştik.


 

******

Gıda enflasyonu tüm dünyanın sorunu diyor Sayın Kavcıoğlu ve ekliyor; ‘’mücadele ediyoruz.’’

Bir bakalım nasıl mücadele ediyoruz.

Enflasyona sebep olan şey neydi?

Üretim maliyetlerinde artış, arzda yani üretim miktarındaki azalma, paramızdaki değer kayıplarından dolayı gelirlerde azalma ve talebin düşmesi.

Çok enteresan bir veri açıkladı TUİK geçtiğimiz hafta.

Kümes hayvanları ve süt ürünleri ile alakalı rakamlar.

Beyaz et ve yumurta üretiminde endişe verici şekilde düşüş var.

Hemen akabinde gıda ÜFE’si açıklandı.

En çok yükseliş beyaz et ve yumurta fiyatlarında.

Maliyetlerin artışı ile fiyatlar yükseliyor ancak maliyetleri tam olarak fiyatlara yansıtamayan bir üretici kesimi var.

Yansıtsa kim alabilecek?

Doğal olarak hayvanlar kesime gidiyor, aynı durum süt ürünleri ile alakalı verilerde de gözümüze çarpıyor.

Yakında hayvan nüfusumuz sıfıra inecek.

Mücadeleyi, çıkıp fırsatçılar fiyatları arttırıyor diyerek yapmak yerine Merkezi Yönetim Bütçe Dengesinde de göreceğimiz üzere, elde ettiğimiz fazla fazla vergi gelirlerini üreticiye destek olarak sunmamız, sübvanse etmemiz, üreticiyi desteklememiz gerekiyor.

Bunu yılar önce paramız değerliyken de yapmamız gerekiyordu ama o tren kaçtı. İthalatçı zengin oldu, üretici battı ya da küstü.

Elimizde kalanı koruyalım artık.

Yoksa Ukrayna’dan buğday, Kanada’dan mercimek, Suriye’den patates alırız o da yetmez Sırplardan kırmızı et için canlı hayvan ithal ederiz.

Saygılarımla…