Helalleşmek Kolay Olsaydı Keşke

Erkant Uysal

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kendi imzasını çiğneyerek Millet İttifakı’nı dağıtma girişimi ve sonrasında tekrar ittifaka dönüşü gündemi değiştirmeye yetti.

Biz Akşener’den önce ne konuşuyorduk, unutuldu. Hükümet, belediye, müteahhit üçgeninde yaşananları konuşuyorduk. Belediye meclis üyesi ya da milletvekili kankasının aldığı ihalelerle yapılan konutların durumunu ve imar aflarını tartışıyorduk. Bilim insanlarıyla deprem ve ölümlerin takdir-i ilahi değil, takdiri siyasi olduğunu anlatmaya çalışıyorduk. İnsan eliyle yapılan ihmallerin Allah’a ve inanç sistemine yüklenemeyeceğini konuşuyorduk. Önlem almanın önemini vurguluyorduk.

Meral Akşener, CHP’yi dolayısıyla Millet İttifakı’nı bölme girişiminden önce, liyakatın ne kadar önemli olduğundan söz ediyorduk. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde hiç de öyle anlatıldığı gibi hızlı karar alınıp, uygulanamadığını konuşuyorduk. Depremde birçok alanda yavaş hareket edildiğini tartışıyorduk. Kendi eğitimi ile ilgisi olmayan insanların başta AFAD olmak üzere birçok kurumun başında olduğunu dile getiriyorduk.

Meram Akşener ‘sıtma ile ölüm arasında kalmaktan’ bahsetmeden önce mesela tüccar Kızılay’ı konuşuyorduk.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılay’ın yetersizliğini gündeme getirenlere ‘be ahlaksız, be namussuz, be adi’ diyordu. Ama ertesi gün ortaya çıkan tablo bambaşkaydı. Kızılay’ın, Haluk Levent’in ‘Ahbap’ adlı sivil toplum kuruluşuna çadır ve konserve sattığı ortaya çıktı. Haluk Levent’in de bunları depremzedelere ücretsiz dağıttığını öğreniyorduk.

Sonra Erdoğan, depremde yetersiz kalındığını itiraf ederek, “Maalesef ilk birkaç gün Adıyaman'da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Hava ve yol koşulları nedeniyle ilk günden gelemedik. Bunun için sizden ilk günler için helallik istiyorum” ifadelerini kullanıyordu. Erdoğan daha sonra Hatay’da da ‘helallik’ istedi. Sadece 2 ilde değil, 11 ilde geç kalındı. Zaten Konya’nın büyük destek verdiği Hatay’ın durumunu yakından biliyorduk.

Meral Akşener, ‘ya tarih olacağız ya tarih yazacağız’ diye nutuk atarken, uyuyacağız, uyanacağız ve geçecek sanıyorduk. 38 gün geçti, anladık ki geçmiyor.

Bu yaşananlar dostlarımızdan ödünç alıp da iade etmediğimiz kitapların bedeli gibi olsaydı keşke. İş arkadaşının dedikodusunu yapmak kadar kolay olsaydı keşke. Öğle yemeği için sözleşip de gitmediğimiz zamanlardan olsaydı keşke. İnsanların mahcubiyetini örten beyaz yalanlardan olsaydı keşke.

O zaman helalleşmek kolay olurdu. Ama vefat sayısı 48 bin, istifa sayısı sıfır. Geçtik şöyle okkalı bir istifa metninden, ezik bir şekilde affını isteyene bile razıyız.

SEÇİM BEYANNEMESİNDE VAAT ÇOK, İCRAAT YOK

AK Parti her seçim döneminde ileri bir tarihi hedef göstererek seçim beyannamesi hazırlar ve bunu kamuoyu ile paylaşır. Biraz arşiv karıştırdığımızda 12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde ‘Türkiye Hazır, Hedef 2023’ başlıklı beyannamedeki vaatlerle karşılaştık.

12 yıl önceden verilen taahhütler gerçek olmuş mu, inceleyelim.

1. vaat:

Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girecek.

2011’de Türkiye 17’nci büyük ekonomi. 2023’te ise 20’nci sıraya geriledi.

2. vaat:

Enflasyon tek haneli sayılara inecek

2011’de enflasyon yüzde 10,45. 2023’te yüzde 64,27’ye yükseldi.

3. vaat:

İşsizlik yüzde 5’in altına inecek

2011’de işsizlik yüzde 9,8. 2023’te yüzde 9,7 oldu.

4. vaat:

Kişi başına düşen milli gelir 25 bin dolar olacak.

2011’de kişi başına düşen milli gelir 11 bin 221 dolar. 2023’te 9 bin 951 dolara düştü.

5. vaat:

İhracat 500 milyar dolar olacak.

2023’te ihracat 254 milyar dolarda kaldı.

6. vaat:

İstihdam yüzde 50’nin üzerinde olacak.

2011’de istihdam oranı 49,9. 2023’te yüzde 47,7’ye geriledi.

Vaat 7:

36 bin 500 kilometre bölünmüş yol olacak

2023’te bölünmüş yol 28 bin 711 kilometrede kaldı.

Vaat: 8

Demiryolu uzunluğu 22 bin kilometre olacak

2011’de demiryolu uzunluğu 11 bin kilometre. 2023’te 12 bin 800 kilometreye ulaştı.

Vaatler çok. Bunların haricinde, tarım, yoksulluk oranı, savunma sanayi ve teknoloji alanında da birçok vaat var. Ama çoğu gerçekleşmedi. AK Parti’nin uçak, uydu, uzay yolculuğu gibi birçok tahahhüdü de animasyon film olarak duruyor. Bu süreçte vergilerimizle yapılan paralı tünel, paralı otoban, paralı köprü gibi birçok hizmet de vatandaşa ekstra yük getiriyor.

Özetle; 12 yıl önce verdiği sözlerle yüzde 49,9 oy alan AK Parti bu seçimde de halkı vaade boğacak. Ama seçmen aynı desteği verecek mi şüpheli

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (11)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.