Hayvanlar bizim yardımcılarımızdır

Adem Turan

Elif eyledik ötürü, pazar eyledik götürü

Yaratılanı hoş görürüz, Yaratandan ötürü

 

Ne güzel söylemiş Yunus Emre, insanlara ve hayvanlara bakış açısını kısa cümlelerle özetlemiş.

Hayvanlarla olan ilişkimiz son yıllarda daha derinden araştırılmaya ve konuşulmaya başladı. Aynı dünyayı paylaştığımız hayvanların insan eliyle düştüğü durumlar gün yüzüne çıktıkça, hayvanlara duyulan merhamet ve empati duyguları artmaya başladı. Sağlık sebepleri dışında veganlığı tercih edenler ve hayvan hakları aktivistleri yanında, doğal hayatın içinde yaşarken hayvanlarla bağını sürdüren insanlar da toplumun geri kalanına örnek olmaya başladı. İnsanın hayvana duyduğu duygusal ihtiyacın yansıması olarak hayvan sembolleri dekorasyonda, günlük hayatta sıkça görülüyor. İçsel yolculuğumuza eşlik eden masallarda hayvan arketipleri ve insansı özellikler taşıyan hayvanlar çeşitli sembolik anlatımların öznesi oluyor. Tüm bunlar sürerken, insan ve hayvan yakınlığı bilim insanlarının da dikkatini çekmeye başladı.

Hayvanlara yakınlık duyduğu araştırmada raporlanan bir grup, evde hayvan besleyenler. Bu, tahmin edilebilecek bir durum. Hayvan beslemek başka hayvanların da yaşam şekline ve ihtiyaçlarına duyarlı olmayı getiriyor. Birçok hayvan besleyen kişi, hayvanlarını ailenin tamamlayıcı bir parçası olarak görüyor. Bu yakın ilişki nedeniyle, evdeki hayvan doğada yaşayan diğer hayvan türlerinin bir nevi elçiliğini yapıyor. Böylece insanlar diğer hayvanların yaşadığı şartlara daha duyarlı hale geliyor. Bu insanlar, hayvanlara gösterdikleri yakınlıktan dolayı ellerindeki kaynakların veya ayrıcalıkların azalması riskine rağmen yakınlık göstermekten vazgeçmiyor.

Araştırmacıların gözlemlerine göre; insanların empati deneyimleri ilk olarak hayvanlara yönelik oluyor. Çocukken bir ev hayvanımız olmadıysa bile, kitaplarda gördüğümüz hayvan resimleri ve oyuncak hayvanlarımız aslında hayvanlara empati kurmamızı sağlayan ilk araçlar. Bu da, hayvanlarla dayanışma içinde olduğumuzu hissetmeye götüren ilk adım. Bu bakımdan hayvanlarla iç içe yaşam süren çocukların potansiyel olarak hayvanlara yakınlık gösteren yetişkinler olacağını söylemek mümkün. Bu konuda ebeveynlere ve topluma iş düştüğü söylenebilir.

Hafta içinde hayvanlarla ilgili Konya’mız da yaşanan müessif olay ise, kasıtlı çıkartıldığını düşünüyorum. Yapılan hareket son derece yanlış ve hadsizliktir, münferit olduğunu düşünüyor ve kınıyorum. Tekrarlanmamasını temenni ederiz.

Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.