Günahlar ve Biz -4-

Nurten Selma Çevikoğlu

Allah Teâlâ’nın yasak ettiği şeyleri işlemek büyük günahtır. Âlimlerin çoğunun ittifak ettiği büyük günahlar şunlardır; Allâh’a eş koşmak, ana babaya âsi olmak, adam öldürmek, hırsızlık etmek, yalan söylemek, yalan yere şâhitlik etmek, iftira atmak, büyü yapmak, içki içmek, yetim malı yemek, faiz almak, yemin etmek, günahta ısrar etmek, zina etmek, Allâh’ın rahmetinden ümit kesmek, cihaddan kaçmaktır. Büyük günahlar tevbe edilmezse kişiyi mahveder. Bunlar yüce Yaratıcı'nın kesinlikle yapılmasını istemediği, yasakladığı şeylerdir. Kim bu günahları işlemeye devam ediyorsa Cenâb-ı Hak’tan yeterince korkmuyor demektir o zaman kork Allah (c.c)’tan korkmayandan.
Eğer kişi günah işlemekten sakınıyorsa Allah Azze ve Cel onun diğer günahlarını da bağışlar, açığa çıkarmaz, gizler. “Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz.” (1) Buyururken günahtan sakınmayanların hâli dinleriyle eğlenenlerin hâli gibidir ve onların hâzin âkibeti hakkında da şu uyarılar vardır Kur’ân-ı Kerim’de: “Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen, böylece kendilerini dünya hayâtı aldatmış olan kimseleri (kendi hallerine) bırak. Sen yalnız Kur’an’la nasihat et ki, hiçbir kimse kazandığı (günah) yüzünden helâke sürüklenmesin. Onun Allah’tan başka ne bir dostu ne de bir şefaatçısı vardır. O, bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan alınmaz (kabul olunmaz). Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helâke sürüklenmiş kimselerdir. İnkâr etmekte oldukları gerçeklerden ötürü onlar için kaynar sudan ibâret bir içecek ve acıklı bir azap vardır.” (2) Allâhu Azümüşşan günahkar insanların hem kişiye hem de aileye derin üzüntü, sıkıntı ve huzursuzluk veren günahlarını terk etmelerini ister aksi takdirde cezâ çekeceklerini açıkça bildirir: “Günahın açığını da gizlisini de bırakın! Çünkü günah kazananlar yaptıklarının cezâsını mutlaka çekeceklerdir...” (3) Buyurur.
İnanan insanı günahlar rahatsız eder. Müminler günahlara duyarsız kalmamalı bir yandan onları gidermeye bir yandan da işlememeye çalışmalıdır. Aynı zamanda kötü bir iş yaptığında ardından hemen bir iyilikle onu yok etme gayretinde olmalıdır. Cenâb-ı Hak buyurur ki: “…Hasenât/iyilikler, seyyiâtı/kötülükleri, günahları giderir; bu öğüt almak isteyenlere (güzel bir) hatırlatmadır." Nitekim Peygamber aleyhissalâtu vesselam’da; ‘Kötülüklerin peşinden bir iyilik getir ki, onu silsin, mahvetsin.’ (4) Buyururlar. Bir başka hadislerinde ise; ‘Kimi, yaptığı günah rahatsız eder ve iyilik de sevindirirse o mümindir.’ (5) Diyerek bu arada mümin olma ölçüsünü ortaya koymuş oluyor.
Günahlara karşı kayıtsız kalınır ve işlemeye devam edilirse sürekli işlenen günahlar kalbi duyarsız, hissiz hâle getirir. Böyle kişi, en kötü günahı bile işlese rahatsızlık ve üzüntü duymaz. Bu hâli Peygamberimiz aleyhisselam şöyle izah eder; ‘Kul bir hata işlediği zaman kalbine siyah bir nokta vurulur. Şâyet günahtan vazgeçer, istiğfar ve tevbe ederse kalbi cilâlanır. Böyle yapmaz da tekrar hatâlara dönerse siyah noktalar artırılır ve neticede bütün kalbi kaplar.’ (6) İşte kötülükleri, günahları hiç çekinmeden işleyenlerin halleri bu şekildedir yâni kalpleri günahlardan kararmış ve katılaşmıştır. Son derece duygusuz ve hissiz bir şekilde en ağır günahları işleyerek etraflarını üzüntüye boğarlar. Böylelerine karşı toplum olarak bizim de duyarsız kalmamamız gereklidir. Yine kutlu rehberimiz bu konuda şunları bizlere yapmamızı öğütlüyor; ‘Sizden biriniz bir kötülük gördüğü zaman onu eliyle değiştirsin, eğer gücü yetmiyorsa kalbiyle değiştirsin/buğzetsin.’ (7)
İnsanlar azâbın en şiddetlisine muhatap olan büyük günahlardan kaçınırken küçük günahlardan korunmayı da önemsemeliler. Çünkü önemsenmeyen küçük günahlar işlene işlene insanı psikolojik olarak büyük günahlar işlemeye hazır hâle getirir. Küçük günahlar dikkate alınmaz ise kişide alışkanlık oluşturur. Bunlardan kişinin rûhi yapısı menfi etkilenir, ahlâki seviyesi düşer. Bu sebeple inanan kişi hem kendi menfaati icâbı hem de etrâfının huzûru için küçük günahlardan sakınmalıdır. Günahların büyük olsun küçük olsun kişiyi yıpratıcı etkileri vardır. İnsan Hak katında değerlidir. Hak Teâlâ Hazretleri, kullarının kendilerini günahlarla yıpratmalarını istemez. Dolayısıyla inanan kişilerin ilâhi vahyin uyarılarına dikkat etmesi gerekir. Aynı zamanda insan sosyal bir varlıktır. İnsanın günahı sebebiyle geliştirdiği her olumsuzluğun topluma menfi yansımaları olur. Bu hal kişi için vebaldir.
İnananlar olarak günahlara duyarsız kalmamalı, her gün günahların hesâbı yapılmalı, gidermeye çalışmak için gayretler sarf edilmeli, kalbi hayırlı amellerle beslemelidir. Bu hususta yapılacak saylarınızı Cenâb-ı Hak katında zâyi etmesin efendim.
-----------
1) Nisa, 31
2) Enam, 70
3) Enam, 120
4) Tirmîzî, Birr 55
5) Tirmîzî, Fiten 7
6) İbni Mâce, Zühd 29
7) Müslim, Îman 78

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.