Türkiye’nin gübrede yüzde 90 oranında dışa bağımlı olması nedeniyle, savaşın yol açtığı kriz çiftçiyi vurdu. Savaş öncesi 19 bin TL’ye satılan üre gübresi, sadece bir hafta içinde yüzde 53 zamlanarak 29 bin TL seviyesine çıktı.
İran-İsrail savaşı, enerji kaynaklarını etkilemesiyle birlikte, gübre üretiminin temel ham maddesi olan doğalgaz fiyatları ve tedarik zinciri büyük darbe aldı. Türkiye, ihtiyacının büyük bölümünü İran’dan karşıladığı üre gübresine artık ulaşmakta zorlanıyor. Bu da maliyetlerin katlanmasına neden oluyor. Enerji kaynaklarını olduğu kadar tarımsal üretimi de sarsmaya başladı. Üre gübresinin fiyatı bir hafta içinde yüzde 53 oranında artarken, Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz ve Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker gazetemize bu yükselişin nedenlerini ve olası etkilerini değerlendirirken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya Milletvekili Barış Bektaş ise hükümetin önlem almamakla suçladı.
‘TÜRKİYE ÜREYİ İTHAL ETMEK ZORUNDA’
Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, üre gübresinin Türkiye tarımı için vazgeçilmez bir girdi olduğunu ancak ülkenin bu üründe tamamen dışa bağımlı olduğunu belirtti. Bu bağımlılığın temelinde, üre gübresi üretimi için kritik öneme sahip olan doğalgazın yetersizliği yatıyor. Üre gübresinin hammaddesinin büyük oranda doğalgaz olduğunu vurgulayan Kırkgöz, Türkiye’nin sınırlı doğalgaz rezervleri nedeniyle bu alanda yerli üretim yapamadığını ifade etti. “Ülkemizin doğalgaz kaynakları, üre üretimini karşılayacak seviyede değil. Bu nedenle Türkiye, üre gübresi ihtiyacının yaklaşık yüzde 80’ini İran’dan ithal etmek zorunda kalıyor” diyen Kırkgöz, bu yapının tarımsal üretimi kırılgan hale getirdiğini söyledi. İran’ın hem üretim kapasitesi hem de Türkiye’ye olan coğrafi yakınlığı sayesinde bugüne kadar en avantajlı tedarikçi konumunda olduğunu belirten Kırkgöz, mevcut savaş koşulları nedeniyle bu kaynağın da risk altında olduğuna dikkat çekti. Bu durumun hem fiyatları yükselttiğini hem de tedarik sürekliliğini tehdit ettiğini vurguladı.
ÖNLEM ALINMADI, KRİZ KAPIYA DAYANDI
Kırkgöz, Türkiye’nin gübre tedarikinde yaşanan sıkıntıların büyük ölçüde öngörüsüzlükten kaynaklandığını ifade etti. Ülke olarak tarımda stratejik bir ürün olan üre gübresine büyük oranda dışa bağımlı olunduğunu hatırlatan Kırkgöz, tedarikçi firmaların İran-İsrail savaşı gibi olası jeopolitik riskleri önceden görüp buna göre tedbir alması gerektiğini söyledi. Depolama yapılmaması ve erken alım stratejilerinin geliştirilmemesi nedeniyle piyasada ani bir arz daralması yaşandığını belirten Kırkgöz, bu durumun özellikle tarım sezonunun en kritik dönemine denk gelmesinin çiftçiyi daha da zorladığını vurguladı. Özellikle Konya ve çevresinde şu anda mısır ve yeşil mahsullerin gübreleme döneminde olduğunu hatırlatan Kırkgöz, birçok üreticinin önceden stok yapmasına rağmen, önemli bir kesimin yüksek fiyatlar nedeniyle gübreye ulaşamadığını ve bu durumun verim kayıplarına yol açabileceğini kaydetti.
NİTRATLI GÜBRELER ALTERNATİF OLABİLİR
Üre gübresinin piyasada neredeyse alternatifsiz hale geldiğine dikkat çeken Kırkgöz, çiftçinin mevcut koşullar altında başka bir gübre seçeneği bulmakta zorlandığını ifade etti. Bu noktada nitratlı gübrelerin kontrollü şekilde devreye alınmasının geçici de olsa bir çözüm olabileceğini belirtti. Ancak bu ürünlerin geçmişte patlayıcı yapımında kullanıldığı gerekçesiyle yasaklandığını hatırlatan Kırkgöz, tarımda güvenli kullanım koşulları sağlanarak, Bakanlık denetiminde sınırlı ölçüde piyasaya sürülmesinin değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Nitratlı gübrelerin üre gübresine kıyasla daha düşük maliyetli olabileceğini ifade eden Kırkgöz, bu ürünlerin çiftçiye bir nebze nefes aldırabileceğini dile getirdi.
SAVAŞ NAKLİYEYİ FELÇ ETTİ
İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatmasının ardından taşımacılıkta yaşanan sorunların, gübre arzını önemli ölçüde kısıtladığını ifade eden Kırkgöz, bu durumun fiyatlara doğrudan yansıdığını söyledi. İran’ın yanı sıra Türkmenistan ve Özbekistan gibi ülkelerden yapılan karayolu taşımacılığının maliyetleri artırdığına dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, gübre fiyatlarının bölgedeki siyasi krizlerle birlikte katlanarak arttığını belirtti.
‘ÇİFTÇİ GÜBREYE ULAŞAMIYOR’
Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, sahadan gelen verileri paylaşarak yaşanan krizin boyutunu gözler önüne serdi. Üre gübresinin sadece birkaç hafta içinde keskin biçimde zamlandığını belirten Kavuneker, fiyatlardaki bu ani sıçramanın çiftçiyi ağır bir yük altına soktuğunu ifade etti. Kavuneker, üre gübresinde son aylardaki fiyat değişimini şu sözlerle özetledi: “24 Şubat’ta üre gübresi 17.900 TL idi. 17 Mart’ta 17.700 TL’ye kadar geriledi. 23 Mart’ta ise 18.700 TL’ye yükseldi. Ancak İran-İsrail savaşı sonrası piyasada tam anlamıyla bir kırılma yaşandı. Bugün itibarıyla peşin alımlarda fiyat 29 bin TL’ye çıktı. 3 ay vadeli alımlarda 33 bin TL’ye, 6 ay vadeli satışlarda ise 37 bin TL’ye kadar yükseldi.” Bu seviyedeki artışın tarım sektörünü felç edebileceğini vurgulayan Kavuneker, “İran-İsrail savaşı elbette etkili ama bu artışın hızı ve düzeyi çiftçinin taşıyamayacağı bir yük haline geldi. Devletin acil müdahalesine ihtiyaç var” diye konuştu.
‘MERDİVEN ALTI GÜBRE ÜRETİMİ MAĞDUR EDİYOR’
Kavuneker sadece fiyatlara değil, piyasada denetimsizce dolaşan gübre ürünlerine de dikkat çekti. Organomineral gübre pazarında ciddi sıkıntılar yaşandığını belirten Kavuneker, kaliteli üretim yapan firmaların yanında merdiven altı üretimlerin arttığını dile getirdi. Bu tür ürünlerin çiftçiye büyük zararlar verdiğini belirten Kavuneker, “Devlet ceza kesiyor ama zarar çoktan oluşmuş oluyor. Çiftçi tarlasına bu gübreyi atıyor, verim beklerken mahsul kaybıyla karşılaşıyor. Bu zararları kim karşılayacak? Denetim mekanizmasının çok daha sıkı çalışması ve bu gübrelerin yalnızca faturalı olarak satılması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
‘YILDA BİR KEZ ÜRÜN SATIYORUZ’
Girdi maliyetlerinin her geçen gün arttığını belirten Kavuneker, çiftçinin gelir-gider dengesini artık kuramadığını vurguladı. Buğday fiyatlarının sabit kalmasına karşın mazot, gübre ve ilaç fiyatlarının sürekli yükseldiğini hatırlatan Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, şöyle konuştu: “Çiftçi yılda sadece bir kez ürün satar. O gelirle borcunu ödeyecek, ailesini geçindirecek, bir de yeni sezon için yatırım yapacak. Ama bugün gelinen noktada bu imkânsız hale geldi. Bu sistem sürdürülebilir değil.”