Göç tersine döndü

Abdullah Leblebici

Ülkemizin her bölgesi ve özellikle kırsal kesimlerinden, 1960 ve 70 li yıllarda, çeşitli sebeplerden dolayı ama başta işsizlik nedeniyle, büyük şehirlere önce mevsimlik çalışmaya gidilmiş, zamanla aileler de alınıp, şehirlere yerleşilmiş.

En önemli gerekçeleri daha iyi bir yaşam. Bir de kırsal kesimde sosyal hayatın olmadığı.

Bunun sonucu olarak da, bireysel ve toplu olarak doğup büyüdükleri yerleri terk ederek metropol kentlere akın ettiler.

Başlarda, metropollerin merkezden uzak bölgelerine gecekondular yapılmış, akabinde ise şehirler de köy hayatı yaşanmaya başlamış, ne şehirli olunmuş, ne de köylü olarak kalınmış.

Bir gün gelecek, kentten köylere geri dönüş başlayacak dense asla inanmazdım.

Corona virüs adlı salgın hastalığın, insanları sosyal mesafeli olmaya zorlamasıyla, işyerlerinin birçoğunun kapatılması kentlerde ekonomik ve sosyal hayatı asgariye indirdiği gibi büyük ölçüde de işsizlik getirdi.

GÖÇ DAHA DA HIZLANIYOR

Trafik, kirli hava, kalabalık, pahalılık gibi sebeplerle yaşanan büyük şehirlerden kaçış hareketi, pandemi ile daha da hız kazandı.

İstanbul başta olmak üzere metropollerde 3-4 yıldır gözlenen işçi ve emekli göçüne, beyaz yakalılar da katılmaya başladı.

Salgında uzaktan çalışmaya başlayan profesyonellerin yüzde 68’i büyükşehirden gitmeyi planlıyor.

Diğer yandan “Home Office” düzenine geçen çalışanlar bile yavaş yavaş kentleri terk etmeye başladı.

Uzaktan çalışanların da katılması ile kırsala göçün daha da hızlandığı görülüyor.

SONUÇLAR İLGİNÇ

TÜİK istatistiklerine göre İstanbul, en son 2015 yılında 50 bin civarında net göç almış. 2016 yılında ise tarihinde belki de ilk defa 71 bin net göç vermiş.

2017'de net göç 6 bin kişi sınırında gerçekleşse de, 2018 de 210 bin kişi ile oldukça yüksek seviyelere ulaşmış.

2019'da da devam eden benzer eğilim, pandemi ile birlikte 2020'de az da olsa yeni katılımcılarla sürüyor.

Konu ile ilgili yapılan anketlerde,

Katılımcıların çoğu, uzaktan çalışma modeli ile COVID-19 salgını sonrası tanıştığını belirtiyor.

Yüzde 88'i İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde yaşıyor ve bunlar hâlen uzaktan çalışmaya devam ediyor.

COVID-19 salgınından sonra uzaktan çalışmaya başlayanların yüzde 68’i, bulundukları büyükşehirlerden kaçmak istiyor.
Yüzde 60’ı da, yakın bir gelecekte yaşadıkları şehri terk ederek daha düşük nüfusa sahip bir yere taşınmayı aktif olarak düşündüğünü belirtiyor.

Pandemi sonrası uzaktan çalışmaya başlayanların yüzde 30’u, finansal sebepler yüzünden daha küçük bir yere taşınmayı planladığını vurguladı.

Ankete katılanlar şehirden taşınmak için öne sürdüğü gerekçeler “yeşil alan eksikliğini, popülasyon fazlalığını, gürültüyü, hava kirliliğini ve trafiği” de sebep olarak gösteriyor.

Sonuç olarak; büyük şehirlerde yaşam kalitesinin düşük olması, küçük yerleşim alanlarını çalışanlar için daha cazip hâle getirmiş durumda.

Uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşması, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iş gücünü küçük şehirlere ve kasabalara yönlendirecek gibi duruyor.

Gelinen noktada; “Tersine dönen göç’ ün her geçen gün daha da hızlanacağı kesin”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.