Aile ve Gençlik Fonu'yla sağlanan destek artırılıyor. Çiftlerden her ikisinin de 18-25 yaş arasında olması durumunda, kredi miktarı 150 bin TL’den 250 bin TL’ye çıkarılıyor. 26-29 yaş aralığındaki çiftlere ise 200 bin TL destek veriliyor. Ayrıca, 48 ay içinde çocuk sahibi olan genç çiftlerin kredi geri ödemeleri 12 ay süreyle erteleniyor.
‘MADDİ DESTEK ÖNEMLİ AMA TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL’
Ekonomik desteklerin gençleri her zaman cesaretlendirdiğini ancak evlenme aşamasında karşılaşacakları masrafların gözlerini korkuttuğunu ifade eden Aile Danışmanı Özcan Dalgıç, şunları söyledi: “Ekonomik destekler her zaman gençleri cesaretlendirir ve teşvik eder. Ancak özellikle günümüzde gençlerin başka kaygıları da bulunuyor. Enflasyonun getirdiği yükler, işsizlik endişesi, yüksek kira bedelleri ve temel ihtiyaçları karşılamada yaşanabilecek zorluklar gençleri düşündürüyor. Dolayısıyla bu tür krediler, evlenmeyi kolaylaştırıcı bir adım olabilir. Fakat gençler, evlilik öncesi yapacakları masraflar kadar, evlilik sonrası karşılaşabilecekleri sorunlar nedeniyle de evlilikten korkuyor.”
GENÇLER EVLİLİĞE ARTIK DAHA RASYONEL BAKIYOR
Gençlerin evlilik kararı alırken ekonomik durumu ön planda tuttuklarının altını çizen Dalgıç, şu ifadeleri kullandı: “Bugünün gençleri için ekonomik sorunlar nedeniyle evliliğe daha rasyonel yaklaştıklarını söylemek mümkün. Çünkü geçmişte birçok evliliğin ekonomik sebeplerle bitme noktasına geldiği aşikâr. Bu nedenle gençler, önceki olumsuz tecrübelerden yola çıkarak mutluluklarının ekonomik problemlerle gölgelenmesini istemiyor. Ev kirası, düğün masrafları, ev eşyaları gibi gider kalemleri gençlerin omuzlarında büyük bir yük oluşturuyor. Evlilik sürecinde bir yandan bu borçları ödemeye çalışıyor, diğer yandan geçim sıkıntısıyla mücadele ediyorlar. Tabii ki evlilikte her şey ekonomik sorunlara bağlı değil. Çiftlerin duygusal uyumları, sevgi, saygı, güven ilişkisi, iletişim becerileri ve problem çözme yaklaşımları, maddi zorluklarla baş etmeyi kolaylaştırıyor. Yani ekonominin evlilik kararında belirleyici bir eşik olduğu söylenebilir; ancak evliliğin kalıcılığı, tamamen sosyal ve duygusal temellere dayanıyor.”
‘BOŞANMALAR, KREDİYLE DEĞİL, İLETİŞİMLE ÖNLENİR’
Verilen kredi desteğinin, ülkede aile kurma yaşını kısmen de olsa daha erken yaşlara çekebileceğini belirten Dalgıç, boşanma sorununa da değindi. “Boşanma sorunu, verilen krediyle yalnızca kısa vadede çözüme kavuşabilir” dedi. Dalgıç, sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Ekonomik kaygılar sebebiyle evliliği sürekli erteleyen gençler, böyle bir destek sayesinde adım atabilir. Ancak unutulmamalıdır ki evlilik yaşı yalnızca cebindeki paraya bağlı değildir. Psikolojik olgunluk, kariyer planları ve ailelerin beklentileri de bu süreçte büyük rol oynar. Bu nedenle kredi desteği, bazı gençler için evlilik yaşını öne çekebilir; ancak geniş çapta değerlendirildiğinde belirleyici bir faktörden ziyade tamamlayıcı ya da destekleyici bir unsur olarak kalacaktır”
‘ÖDEME KOŞULLARI ESNETİLMELİ’
Verilen meblağın başlangıç için anlamlı olabileceğini, ancak uzun vadede geri ödemesi sırasında gençleri zorlayabilecek bir miktar olduğunu belirten Aile Danışmanı Özcan Dalgıç, sözlerine “Özel durumlarda istisna olmak kaydıyla, ödemelerin tarihi ertelenebilir.” diyerek şu ifadelerle son verdi: “250 bin TL, bazı bölgelerde başlangıç için anlamlı bir destek olabilir. Ancak büyükşehirlerde kira, eşya ve düğün maliyetleri göz önüne alındığında bu rakam kısa sürede tükenir. Gençlerin gözünde bu para, evlilik kurmak için bir ‘nefes’ olabilir; fakat kalıcı bir çözüm değildir. Daha da önemlisi, bu tür desteklerin yanına sürdürülebilir istihdam olanakları, güvenli barınma imkânları ve sosyal destek politikaları eklenmediği sürece, yalnızca rakam artırarak gençlerin sorunlarını çözmek mümkün değildir. Bu kredinin belli bir kısmı hibe olarak verilmektedir; ancak faiz alınmadan, kredi süresinin de uzatılması daha sağlıklı olacaktır. Ayrıca gelişebilecek özel durumlara istinaden, gençlerin kredi ödemeleri belli bir süre için dondurulabilir.”