8 Nisan Cuma; en saygın meslekler arasında Avrupa Birliği’nde 4. seçilmiş olan dünyada ise 10. seçilmiş olan fizyoterapistlerin günüydü. Bundan ötürü bu haftaki yazımı bu konuya ayırdım. Dünyada 100 yılı aşkın süredir var olan fizyoterapistlik mesleği ülkemizde yaklaşık 50 yıldır icra edilmektedir. Fizik tedaviyi anlatmak için öncelikle bu alandaki uygulamaları yapan fizyoterapistin tanımını ayrıntılı bir şekilde yapmaya ihtiyaç duyuyorum. Fizyoterapist, fizyoterapi ve rehabilitasyon (fizik tedavi) alanında lisans eğitimi verebilen üniversitelerden mezun tıbbi personeldir. Fizyoterapist; hastalık, yaralanma, doğuştan gelen özür, hareket sistemi bozuklukları veya diğer durumlardan kaynaklanan ağrı ve fonksiyon bozukluklarında; kişilerin fonksiyonel limitasyonlarını (kısıtlılık), ağrıyı, özrü ve yeteneklerini özel ölçme, değerlendirme ve inceleme yöntemleri ile belirleyip hareket kapasitesinin geliştirilmesine yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon programını planlayan, uygulayan ve tekrar değerlendirerek rapor eden , sağlıklı kişilerin sağlığını devam ettirmek amacıyla uygun egzersizler veya koruyucu programlar planlayan mesleki bilgiye sahip kişidir. Yani özet olarak; ortopediden nörolojiye, kardiyolojiden kadın doğuma, çocuk hastalıklarından(pediatri) romatolojiye, beyin-sinir cerrahi bölümünden kalp-damar cerrahi bölümüne, göğüs hastalıklarından algolojiye kadar birçok bölümle yaklaşık 15 branşla birlikte çalışıp ilaç ve cerrahi dışındaki gereken uygulamaları fizyoterapistler gerçekleştirir. Fizyoterapistlerin görev yaptığı spor kulüpleri, geriatri (yaşlı bakım rehabilitasyon) merkezleri, özel rehabilitasyon merkezleri, termal(kaplıca) merkezleri ve de sağlıklı yaşam merkezleri de özel çalışma alanlarıdır.
Bu tanımlardan yola çıkarak fizyoterapistlerin ne iş yaptığını biraz daha basite indirgeyerek ele alırsak; fizyoterapistler sağlıklı kişilerde sağlığın korunması ve geliştirilmesini sağlarken, hastalık durumlarında fizyoterapi rehabilitasyon yöntemlerini kullanarak kişinin eski durumuna dönmesi ve iyileşmesini sağlar. Fizyoterapistlerin; felç geçirmiş birinin yeniden yürümesini sağlayıp, beli ağrıyan bir kişinin eskisi gibi hareket edebilir hale gelmesi, yaşlanmakta olan bir kişinin kas ve kemik sağlığının korunması , sakatlanan bir sporcunun sahalara gei dönmesi ya da engelli bir çocuğun oturmayı, yürümeyi öğrenmesi gibi hedefleri vardır. Fizyoterapistler 7‘den 70’e bütün yaş grupları ve pek çok hastalık için tedavi seçenekleri sunabilir, daha kaliteli bir yaşam sürmenizi sağlar.
Fizyoterapi Hangi Hastalık ve Durumlarda Gerekli Olur?
-Bel, boyun, sırt, kalça, diz, omuz gibi vücudun farklı bölümlerini ilgilendiren ağrılı sorunlar
-Serebral palsi, kas hastalıkları gibi sıklıkla çocukluk çağında görülen hastalıklar
-Spor sakatlıklarının önlenmesi ve tedavisi
-Romatizmal hastalıklarda yaşam kalitesinin arttırılması veya sürdürülmesi
-Omurga ve eklem cerrahileri ile yaralanma sonrası oluşan hareket kısıtlılıkları ve ağrılı durumlar
-Trafik kazası, inme, MS, parkinson gibi nörolojik hastalıklar sonrası görülen kısmi ya da tam felç durumları ile hareket ve denge bozuklukları
-Kalp, kan dolaşımı ve solunum sistemini ilgilendiren sağlık sorunları ile bunların cerrahilerinden önce
ve sonra gereken solunum fizyoterapisi gibi benzeri pek çok durumda fizyoterapistlerden hizmet alabilirsiniz. Fizyoterapist özellikle halkımızda yaş gruplarını ve eğitim düzeyini göz önünde bulundurduğumuzda 50 yaş üstü bireylerimizde bilinirliği ve bu hizmetin nasıl uygulanacağı hakkında bilgisi olmadığı ortaya çıkıyor. Yine aynı yaş grubunda meslek isminin teleffuzunda zorlanıldığı ve yapılan bazı araştırmalarda ilk kez duyanların olduğu hiç de azımsanmayacak bir çoğunluğu oluşturuyor. 30-50 yaş arasındaki gruba baktığımızda ise fizyoterapistin bilindiğini fakat ne iş yaptığı konusunda tam bir bilgi sahibi olunmadığı ortaya çıkıyor. 30 yaş altındakilere baktığımızda özellikle üniversite hayali kuran gençlerin hedefi olan bir meslek olduğu karşımıza çıkıyor. Ve bu grubun yapılan uygulamalardaki çeşitlilik hakıında da ortalama bir bilgisi var. Fizyoterapi hizmeti alan hastaların ve bu uygulamaları özellikle evde fizyoterapistle birebir çalışan felç grubu hastaların meslek hakkında daha ayrıntılı bilgiye sahip olduğu gözleniyor. Yürüyemeyen bir çocuğun ilk adımlarını atmasını sağlayarak müthiş bir mutluluk veren fizyoterapistlik mesleğinin ve fizyoterapi ve rehabilitasyon hizmetinin daha çok kişiye ulaşması dileğiyle….
beratyildirim42@hotmail.com