Fıkıhi Soru ve Cevaplar

A. Galip Doğan

Soru 1- Hocam, yeni ev satın aldık, evin tuvaleti kıbleye karşı, ne yapmalıyız? Bazı komşulara sordum, bir sakınca yoktur dediler. Ben rahatsızım, siz ne dersiniz?

Cevap 1- Hanefi mezhebine göre defi hacet esnasında ön ve arka tarafın kıbleye gelmesi tahrimen mekruhtur. Bu evde olsa aynıdır, değişmez. Sizin yapacağınız iş bir usta çağırıp hemen onun yönünü değiştirin.

Peygamberimiz  (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Helâya çıktığınızda küçük veya büyük abdest bozmak için kıbleye ön ve arkanızı dönmeyin. Doğuya ve ya batıya dönün” (kaynak Buhari Müslim, Ahmed bin Hambeli). Şafii mezhebine göre sahrada açık alanda, sütre olmayan helâlarda ön ve arkanın kıbleye gelmesi haramdır.

Soru 2- Hocam, evlerde yuvarlak tuvalet kâğıdı kullanıyoruz. Bunu kullanmayın, çünkü yazı kağıdı, haram olur diyorlar. Çok merak ettik, siz ne dersiniz?

Cevap 2- Hanefi ve Şafii mezhebine göre Kur’an, hadis, fıkıhtaki ilimlerin yazıldığı beyaz kağıtların istibra ve istiacada kullanması caiz değildir. Onlar yazı kâğıtlarıdır. Fakat üzerinde yazı yazılmayan, temizlikte kullanılan tuvalet kâğıtlarının kullanılmasında bir sakınca yoktur. Halk arasında kâğıt olarak geçtiği için belki doğru değildir demişlerdir.

Normal kâğıtla bunların arasındaki farkı ayırt edemezler de, ondandır. Onun hamuru değişik, yapılışı da farklıdır.

Soru 3- Hocam, gusül yaparken mutlaka ağzın çalkalanması gerekir mi? Çalkalamasak gusül olmaz mı? Açıklarmısınız?

Cevap 3- Hanefi mezhebinde guslün farzı üçtür: 1 – Ağza su vermek, çalkalamak. 2 – Burna su vermek çalkalamak. 3 – Bütün vücudu hiç kuru yer bırakmadan yıkamaktır. Evet, ağzın içine su almak şarttır. Su almazsak gusül olmaz.

Şafii mezhebinde ise: 1. Niyet farzdır. 2. Bütün vücudu yıkamak farzdır. Azgın içini yıkamak sünnettir. Siz Şafii mezhebinde iseniz ağza su alıp çalkalamak şart değildir. Gusül abdestiniz olur. Amma Hanefi iseniz guslünüz olmaz.

Soru 4- Hocam, cünüp iken bir şey yemek içmek haram mı? Bunu aramızda tartışıyoruz. Açıklama bekliyoruz.

Cevap 4- Hanefi ve Şafii mezhebine göre cünüp iken bir kimsenin yiyip içmesi, uyuması caizdir. Yalnız imkânı varsa yıkansın sonra yiyip içsin, bu daha güzel olur. Peygamber efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: Bu gibi durumlarda cinsel organlarınızı yıkayınız, abdest alınız. (Buhari Müslim). Bir başka hadiste şöyle buyruluyor: Biriniz hanımıyla cima ettiğinizde tekrar cima yapmak isterse ikisi arasında yalnız abdest alsın. (Müslim Ebu Davud) Abdest alınmasa da bir günah yoktur. Sünnettir. Ramazan gecelerinde sahura geç kalkan birisi yıkansa sahur çıkacak, onun için bir abdest alır, yemeğini yer, sonra yıkanır.

Soru 5- Hocam, cünüp olan bir kimsenin tırnak kesmesi ve ya tıraş olması, kasık ve koltukaltı temizliğinde bir sakınca var mı? 

Cevap 5- Hanefi ve Şafii mezheplerine göre cünüp olan bir kimsenin tırnak kesmesi veya tıraş olması mekruhtur. İmamı Gazali şöyle der: Cünüp olan bir kimsenin tırnak kesmesi, malum yerleri tıraş etmesi mekruhtur. Cünüp iken kesilip atılan bir parça yarın kıyamet gününde cünüp bırakılır.

Soru 6- Hocam, abdestli iken ağlamak ve ya gözden yaş çıkması abdesti bozar mı? Açıklarmısınız?

Cevap 6- Gözde hastalık yoksa buna rağmen gözden yaş çıkması abdesti bozmaz. Hanefilere göre gözde bir hastalık varsa gözden irin ve iltihap çıkarsa o takdirde abdest bozulur. Çünkü göz hasta cerahat varsa bu bir hastalıktır. Bundan dolayı bozulur. Şafii mezhebine göre ön ve arkadan çıkan abdesti bozar, diğer vücuttan çıkanlar abdesti bozmaz.

Soru 7- Hocam, ben prostat ameliyatı oldum. Abdest tutamıyorum. Ne yapmalıyım? Açıklama bekliyorum?

Cevap 7- Sizin gibilere sahibi özür denir. Yani özürlüsünüz. Her namaz vakti abdest alır, namazı da öyle kılarsınız. Tabi bez kullanacaksınız tekrar edeyim, siz özür sahibisiniz, her namazda abdest almanız lazım. Aman namazı terk etmeyin, öyle yapıp namazı kılın.

Soru 8- Hocam, ben sizinle bir derdimi paylaşacam. Benim iki oğlum da ABD bir fizikçi varmış. Kur’an-ı 19 rakamına bölüyormuş. Beraat suresinin son ayetleri bölünmüyor. Öyleyse o Kur’an’dan değildir, biz Kur’an’a bakarız, Kur’an’da olmayan bir şeyi yapmayız. Biz Kur’an Müslümanıyız. Hadislerin çoğu zayıftır. Hep Ebu Hureyre rivayet etmiş, hadis makinesi mi bu adam? Ben ne yapayım? Yardımcı olursanız çok memnun olurum.

Cevap 8- Bunlar yeni değil. Geçmiş asırlarda da bu ve buna benzer olaylar olmuştur. Bu gibilerin bazıları ajandır. İslam’ı bozmak için çalışıyorlar. Çoğu ibniteymiyecidir. Sünnet olmazsa Kur’an anlaşılmaz. Kur’an’da namaz kılın diyor, amma nasıl kılınacağını söylemiyor. Nasıl namaz kılacağımızı Peygamber efendimiz öğretmiştir.

Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Sallu racytümüni Kema salliye” Namazı bende gördüğünüz gibi kılınız. Kur’an’da Allah (cc) şöyle buyuruyor: “O peygamber ne getirmişse alınız, neden sizi men etmişse ondan kaçınız” Allah (cc) bizzat sünnete uymamızı emrediyor. Kur’an Efendimizin vefatından sonra Zeyd bin Sabit’in başkanlığında bir komisyon tarafından bir kitap haline getirilmiştir. Burada niyet kötü. Sünneti kaldırmaya çalışıyorlar. Sünnet dinden çekilirse din Hıristiyan dinine dönecek. Amaç İslam’ı bozmak, Müslümanları bölmektir.

Soru 9- Hocam, resmi dairelerde başörtüsü serbest. Bu günkü örtünmeye ne dersiniz? Kot pantolon, dar gömlek, sıkma başörtüsü, bu nasıl bir örtünmedir? Konuyu biraz açıklarmısınız?

Cevap 9- Nur suresi, 31. ayette şöyle buyuruyor: “Mümin kadınlara söyle başörtülerini yakalarının üzerine sarkıtsınlar”

Ahzab suresi 59. ayette şöyle buyuruyor: “Müslüman kadınlara söyle cilbablarını üzerlerine sarkıtsınlar.” Müfessirlere göre cilbab elbise üzerine alınan geniş bir örtü ve ya vücut hatlarını belli etmeyen geniş bir örtüye denir. Dün nasıl başörtüsünü alaya alıyorlardı,  biz bundan inciniyorduk, üzülüyorduk. Bu gün serbest, amma çok komik giyenler var. Alay konusu olanlar var. Başta sıkma bir baş gayet güzel. Bu Allah’ın bir emridir. Fakat altında erkeklerin giydiği dar bir pantolon. Başörtüsü Allah’ın emri olduğu için örtülüyor. Ya yarı çıplak denilen kıyafete ne demelidir? Bu dejenere edilen bir toplumun kıyafeti. Allah’a iman eden, Allah’ın emri olduğu için başını örten bir hanım o pantolonu nasıl giyip sokağa çıkar? Bu bize batı toplumun getirdiği bir kıyafet. Sonra ağzında sigara, kolunda bir erkek sokaklarda arzı endam ediyor. Bu işe Allah (cc) razı olmaz. Bunun acısını toplum olarak çekeriz. Allah (cc) irşat etsin inşallah. 

Soru 10- Hocam, otobüsle, trenle, uçakla seyahat ediyoruz. Namazlarımızı nasıl kılacağız? Kıbleye dönecekmiyiz? Bu iş çok başımıza geliyor. Ne dersiniz?

 Cevap 10- İmam-ı Azama’a göre gemide kıbleyi bularak namaz kılar. Otobüs, uçak ve trende ise vaktin sonuna kadar beklenir, eğer vakit çıkmadan yetişilecekse, mola verilecekse  o zaman kılınır. Daha önce kılınması caiz değildir. Otobüste, uçakta, trende iftidah tekbiri alır. En yüzünü kıbleye çevirmesi yeterlidir. Namazı geçirmemek lazım. İmam-ı Ebu Yusuf ve İmam-ı Muhammed’e göre özürsüz nakil vasıtalarında namaz kılmak caiz değildir. Kıbleye doğru ayakta namaz kılmak imkanı yoksa, kalkılmıyorsa vaktin sonuna doğru namazı oturduğu yerden kılar. Tekrar ediyorum, mola yerine yetişilecekse ve ya yolculuk bitecekse vakit varsa o takdirde kılınan namaz caiz olmaz. İnince kılsın.

Soru 11- Hocam, seferlik nedir? Nerde başlar, nerde biter? Namazları nasıl kılacaz? Kazaya kalırsa dönüşte nasıl kılacaz? Açıklarmısınız?

Cevap 11- İmam-ı Azama göre her hangi bir yerden bir başka yere 90 km dan fazla, 15 günden az yolculuk yapan kimseye misafir denir. Kendi başına kılarken farzları iki rekat kılması farzdır. Hanefi mezhebinde bu azimettir. Ölçü olarak karayolları alınmaz. Her şehrin, her köyün son evlerinden ölçü başlar, gideceği yerin ilk evleri ölçü olarak alınır. Bu ikisi arası 90 km-yi geçerse sefer olunur. Hanefi mezhebine göre vatan 3 kısımdır. 1 – Vatanı aslı – bir insanın doğulup büyüdüğü, evlenip içinde kaldığı yere denir. 2 – Vatanı ikamet – bir kimse doğduğu, evlendiği, işinin olduğu yerden bir başka yere 90 km den fazla 15 günden az oturmak için gittiği yerdir. Bu zaman namazlarını kendi başına kılarsa farzları 2 rekat kılar. Azimettir, vaciptir. 3 – Vatanı sükna  - bir yolcunun 15 günden az oturmak istediği yerdir. Şafii mezhebine göre kilometre değişik. 145 km diyen var, 90 km diyen var, 4 gün fazla kalmazsa farzları iki rekat kılar. Sünnettir, dilerse 4 rekat kılabilir. Ruhsattır derler.

Not: Sorularınızı facebook.com/aligalip.dogan.31 / aligalip-dogan@hotmail.com / aligalipdogan@gmail.com  adreslerine sora bilirsiniz. Soru ve cevapları http://aligalipdogan.blogspot.com / adresinden takip ede bilirsiniz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.