Erzurum yahşi güzel

Recep Çınar

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde,  karı, kışı  ve soğuğu ile meşhur Erzurum'u yöre halkından duyduğu bir hikaye ile anlatmış...

Dervişe sormuşlar..
"Nereden gelirsin?"
Derviş, "Kar rahmetinden gelirim" demiş.
"Kar rahmeti hangi diyardadır?" diye üstelemişler.
Derviş, "Soğuktan Ere-zülum olan Erzurum"dur demiş, hem de  üstüne basa basa.
"Orada kışa rastladın mı hiç" demişler.
Derviş, "Vallahi 11 ay 29 gün orada kaldım, bütün Erzurum halkı 'yaz gelecek' dedi, amma ben hiç görmedim" diyerek,  Erzurum'un hiç yazı olmaz anlamında imalı bir cevap vermiş.
xxx
Bu hikaye ne kadar doğrudur bilmiyorum, ama Erzurum'un kışı gerçekten kış gibidir...
Konya'da 30-40 yıl önce yaşadığımız kışı, Erzurumlular her sene doya doya yaşıyor...
Şu da bir gerçek ki, kar, kış, soğuk, bir memlekete de ancak bu kadar yakışıyor...
Bu da bir ayrıntı...
Beyaz bereketin, Erzurum'a veya Kars'a yakıştığı kadar, İzmir'e ya da Antalya'ya yakışacağını sanmıyorum...
Ya da Ege'nin başka bir kentine...
Anlayacağınız; Erzurumlular kış aylarını büyük bir keyifle geçiriyorlar...
Özellikle de hafta sonlarını Palandöken'de en iyi şekilde değerlendiriyorlar.
xxx
En son 2011'de gitmiştim Erzurum'a...
"25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları"nın görkemli açılışına tanıklık etmiştim...
Muhteşem bir organizasyondu...
Devlet, bütün imkanları seferber etmiş, dünyaya önemli mesajlar verilmişti...
"Kış sporları sadece İsviçre'de ya da Avusturya'da değil, Türkiye'de de yapılır" diye...
O dönemde yaklaşık 600 milyon liralık bir yatırım yapılarak, "Doğu'nun Paris"i diye ifade edilen Erzurum'a kazandırılmıştı bu tesisler...
Neden Ankara'ya ya da İstanbul'a değil de, Erzurum'a yapıldı...
Tabii ki kar nedeniyle...
Kar, Erzurumluların "velinimet"i...
Şikayetçi değiller...
Ayrıca çok da seviyorlar...
Ancak, yeterli şekilde faydalanabiliyorlar mı?
Sanmıyorum...
Beyaz bereketin,  Erzurum'a ekonomik olarak geri dönüşümü "kış turizmi" ile gerçekleşebilir...
Palandöken'e çok daha güzel yatırımlar ve tesisler yapılabilir...
İşte o zaman Palandöken, Uludağ'ı sollayabilir...
Ya da Erzurum Bursa'yı...
Çünkü, artıları çok...
Eğer, özellikle devlet ve Erzurumlu kardeşlerimiz, hem "Erzurumspor"a, hem de  bu "kış turizmi"ne yeteri kadar destek verir ve yeteri kadar  sahip çıkarlarsa, Erzurum'da özellikle kış aylarında otellerde yer bulunmaz...
Erzurumspor da şehir ve bölge için çok önemli bir unsur...
Doğunun Süper lig'deki tek temsilcisi...
3 büyükler Erzurum'a geldiği zaman, çevre illerden akın akın insanlar maçlara geliyor...
Bu insanların Erzurum ekonomisine katkısı oluyor mu, olmuyor mu?
Olmaması mümkün değil...
Onun için de, devlet ve Erzurumlu, hem takımına, hem de beyaz bereketine sahip çıkacak.


xxx
Erzurum, 2011'den 2019'a büyük mesafeler katetmiş...
Erzurum gelişmiş...
Erzurum genişlemiş...
Erzurum güzellişmiş...
Bu ülkenin en yaşanabilir şehirlerinden birisi olmuş Erzurum...
Bütün bunlara rağmen, Erzurum göç veriyormuş...
Bu göç meselesi Erzurum için ayrı bir sıkıntı...
Allah rahmet eylesin, Erzurum'un yetiştirdiği en kıymetli aşıklardan Yaşar Reyhani de yıllar önce Erzurum'dan göç ederken, "Öz canımdan çok sevdiğim Erzurum, çaresiz dişimi sıktım gidirem" diyerek, daha doğrusu biraz da sitem ederek Bursa'ya göç etmiş ve orada da hakkın rahmetine kavuşmuş...
Göç durdurulur mu?
Elbette durdurulur...
Yukarıda söylediğim gibi, iş ve aş kapısı çoğalırsa, insanlar memleketlerinden niye ayrılsın, niye gurbet ellere gitsin?
xxx
"Erzurum" denilince, akla hemen kar kış gelmesin...
Yemekleri de akla ziyan lezzette...
Erzurum'un Cağ Kebabı, Kadayıf Dolması, Ayran Aşı Çorbası ve  Ketesi, en az kışı kadar meşhurdur!
Tabi ki çayı da...
Erzurumluların vazgeçemediği içeçecek...
Dadaşlar,  kışın insanların içini ısıtması ve muhabbetlerin de sıcaklığını artırması nedeniyle, çayın kendilerinde özel bir yeri olduğunu söylerler...
Erzurum'un sanat ve kültür zenginliğine büyük katkılar yapmış şair-yazar İhsan Coşkun Atılcan'ın
"Çayname" adlı şiirinde, "mantı ile turşu yedim yanmışam, otuz içtim ancak  kanmışam, semaverin tekendiğini sanmışam, tazesinden hele doldur ver bir çay" dediği gibi, Erzurumlular "çaya doymaz" ve "hayır" demezler.
xxx
Özetlersem;  rahmetli İbrahim Erkal'ın söylediği gibi, "Palandöken bembeyaz, çoğu kıştır yazı az, yaylalar serin sulu, damda donan buzu yaz, hadi gel Erzurum'a gel, Erzurum yahşi güzel."
Eyvallah...
Buna kimsenin itirazı yok...
Ancak, Erzurum'u bir de ahalisine sormak lazım...
Çünkü, Erzurum'da onlar yaşıyor.