Engelsiz yaşam ve sosyal sorumluluk

Ayşe Boztaş

Bireyler toplumu oluşturan mihenk taşlarıdır ve toplum dediğimiz kavram sorumluluklarının farkında bireylerin bir araya gelmesiyle oluşur. Toplumu oluşturan en küçük yapı taşı bireydir. Elbette ki bireyin topluma karşı sorumluluklarını yerine getirebilmesi için önce kendine karşı sorumluluklarını bilmesi gerekir. Yani kendisine saygı duymayan bir bireyin topluma saygı duymasını nasıl bekleyebiliriz. Ya da sevgi görmeyen bir bireyin sevgi göstermesini nasıl bekleyebiliriz. Toplum önce kendi benliğine saygı duyan, sevgi kavramını yüreğinde bulunduran bireyler yetiştirmeli. Yani toplum “ öğretemediği saygıyı, göstermediği sevgiyi bireyden beklememeli”. Tabi eğer toplum bunları öğretiyor da birey bunun farkına varamıyorsa bu bir sorundur ve bu sorunu çözmek “ toplumsal sorumluluktur”.

Peki, toplumsal sorumluluklarımız nelerdir? Bu soruya pek çok cevap verilebilir. Ama ben daha çok toplumun önemli bir parçası olan “engelli bireylere karşı olan sorumluluklarımızdan” bahsetmek istiyorum. Toplum bazı faaliyetleri bir takım nedenlerden dolayı gerçekleştiremeyen bireylere sevgi ve saygıyla yaklaşılmalı zira “sevgi ve saygı ayrımcılığı yok eden iki kavramdır “. Bu iki kavram toplumun bir araya gelmesinde ki engelleri de kaldırır ve unutmamak gerekir ki asıl engel “ vicdan ve merhamete vurulan prangadır. Bizler vicdanımıza ve ruhumuza vurduğumuz prangaları kıralım çünkü toplumsal sorumluluk bunu gerektirir.

Engelsiz yaşam diye bir şey varken yaşamda ki engelleri neden yaratır ki insanoğlu. Yanlış değil midir kendisinin gönül gözü hiçbir şey görmezken yalnızca gözleri ışıktan muaf birine “ kör “ demek. Oysa dememişler miydi marifet bakmak değil görmektir diye. Yahut yine yanlış değil midir kendisi dünyada tüm olup bitene kulaklarını kapamışken kulakları sesten muaf birine “ sağır “ demek.

Engelsiz yaşam için el ele vermek tüm engelleri kaldırır. Toplum olarak engelli kardeşlerimize karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirelim. Toplum olmak ve sorumluluk almak bunu gerektirir. Ve unutmadan söylemeliyim ki bana göre en büyük sorumluluk sorumluluğunun farkında bireyler yetiştirmektir. Velhasıl sevgili okur engelli kardeşlerimize karşı sorumluluğunun farkında bireyler yetiştirelim. Engelsiz yaşamla engelleri yok edelim. Hem ne demişler “ Engel, dağ olsa bile insanoğlu şirin olup o, dağı delmeli”.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.